Mardin Barış Bloku, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesi ile Artuklu İlçesi’nde Diyarbakır Kapı'da toplanıp Cumhuriyet Meydanı'na kadar kadınların öncülüğünde erbaneli yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş öncesi DBP, HDP Mardin il ve Artuklu ilçe örgütleri, Barış anneleri, KJA, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Februniye Akyol Akay, Artuklu Belediyesi Eş Başkanı Sevinç Bozan, KESK, DİSK ve çok sayıda kadının aralarında bulunduğu kitle Diyarbakır Kapı’da bir araya geldi. Kitle daha sonra “Kadınlar barış istiyor” yazılı pankart ve “Savaşa hayır, Barış hemen şimdi” sloganları eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında çevre esnaflardan ve binalardan da yapılan yürüyüşe alkışlarla destek verildi.

Yürüyüşün ardından Cumhuriyet Meydanı’na ulaşan kitle adına basın açıklaması öncesinde Mardin TTB Şubesi Eş Başkanı Kamuran Yıldırım sözlü olarak kısa bir açıklama yaptı. Yıldırım, konuşmasında her seçim sonrasında yaşananlara dikkat çekerek “Ne yazık ki her seçim sonrasında istenilen sonuç alınmayınca ortam çatışmalı bir ortama çevriliyor. Bunun benzerini bizler 2011 yılında yaşadık. Ve sonrasında Sayın Öcalan ile yapılan görüşmeler sonrasında çatışmasızlık ortamı oluşmuştur. Ama ne yazık ki bu seçimlerden sonrada istenilen sonuç elde edilemeyince iktidarlar yine ülkemizi kan gölüne çevirmekten geri kalmadılar. Yine gençlerimiz, kadınlarımız ve çocuklarımız katledilmektedir. Bu artık bir savaş değil savaşı da aşan bir katliamla yüz yüzeyiz. Onun içinde bugün kadın arkadaşların öncülüğünde kadının sesi Mardin’de bir kez daha haykırmak için toplandık ve bizler bugün bir kez daha çözüm sürecinin başlaması için haykıracağız” şeklinde konuştu.

Yıldırım’ın konuşmasının ardından kitle adına basın açıklamasını HDP Mardin İl yöneticisi Eylem Amak yaptı. Amak, son dönemlerde yaşanan çatışmalı ortama dikkat çekerek kadınlar olarak savaşa karşı barışı, çatışmalara karşı müzakereyi ve ölüme karşı yaşamı haykırmak için toplandıklarını aktardı. 2013 yılı başından bu yana kadar süren çatışmasızlık ortamına da vurgu yapan Amak, o süre zarfınca annelerin gözlerindeki yaşın dindirildiğini bununda kendilerinde bir umut yarattığını söyledi. Amak, ancak 7 Haziran seçimlerinden sonra ülkenin bir kan gölüne döndüğünün altını çizerek “Sayın Cumhurbaşkanı ve AKP kurmayları bunun bedelini bütün ülkeye yaşatmaktadır. Her gün çocuklarımızı, gençlerimizi ve kadınlarımızı bu haksız savaşa kurban vermekteyiz. Bin tane saray, bin tane başkanlık Cizre’de öldürülen 7 yaşındaki Baran Çağlı’ya kurban olsun” dedi.

Daha önemlisi yaşam haklarının her an tehlike altında olduğuna vurgu yapan Amak, Kızıltepe ilçesinde iki gün önce ehliyeti olmadığı gerekçesi makul şüpheli olarak görülen ve katledilen 16 yaşındaki Mazlum Turan’ı örnek verdi. Amak, bu savaşlın hiçbir şekilde kadınların savaşı olmadığını da belirterek açıklamasının sonunda şunları söyledi: “Bu savaş biz kadınların savaşı değil, kadını yok sayan, ‘Bir kadın olarak sus diyen’ ve savaşa mecbur olan AKP ve sarayın savaşıdır. Bizler savaşa karşı barışın, çatışmalara karşı müzakerenin tarafıyız. Artık yeter! Savaş bitsin. Yaşam kazansın. Çünkü biz kadını, yaşamı yeniden doğuranız. Doğurduklarımızın göz göre göre ölmesine seyirci kalamayız. Çatışmaların durmasını istiyoruz. Biz barış istiyoruz.”

Açıklamanın ardından barış neleri tarafından barışın sembolü olan beyaz güvercinler uçuruldu. Daha sonra kitle “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları ve alkışlar eşliğinde olaysız bir şekilde dağıldı.