Diyarbakır 3. İdare Mahkemesi, merkez Sur, Bağlar ilçeleri ile Silvan, Bismil, Lice, Çınar ve Hani ilçe kaymakamlıklarının, belediye meclislerince alınan "Eş Başkanlar Çalışma Yönetmeliği"nin iptali için açtığı davada "yürütmesinin durdurulması" kararı verdi.

Amed Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak ve Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi mahkeme kararını ANF'ye yorumladı...

KIŞANAK: KADINA VE HALKIN İRADESİNE MÜDAHALE

Amed Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, kararın kendilerine henüz resmi olarak tebliğ edilmediği bilgisini verdi. Eşbaşkanlık sistemini 'demokratik siyasetin olmazsa olmazı' şeklinde ele alan Kışanak, "Çünkü demokratik yönetim anlayış ve siyasetinden, demokratik sistemden bahsedilecekse, toplumun tüm kesimlerinin yönetime katılma hakkının dikkate alınması gerekir. Kadınların yönetim hakkı şimdiye kadar devletin erkek egemen zihniyetinde gasp edilmişti. Kadınlar yönetime katılamıyor, geleceğine karar veremiyor, kentsel hizmetlerin ne şekilde yürütüleceğine, hangi alanlara hizmet götürüleceğine karar veremiyordu. Eşbaşkanlık sistemi tüm bunların önüne geçen, kadını yönetime katan, demokratik yönetimi yerelde hayata geçirmek isteyen bir sistemdir" diye konuştu.

Erkek egemen zihniyetin kadınların önüne sürekli çeşitli engeller çıkardığını hatırlatan Kışanak, söz konusu yargı kararının da bunlardan biri olduğunu dile getirdi. 

'HALK ONAY VERMİŞTİR'

"Bu yargı kararı halkın iradesine müdahaledir. Çünkü belediye meclisleri bu kararı aldı. Halkın iradesini temsil eden, seçilmiş kişilerden oluşan bir meclisin aldığı karara müdahale, halkın iradesine müdahaledir. Halk seçimde bu meclise yetki verdi. Aynı zamanda seçimlere de eşbaşkanlıkla girildi ve halk onay vermiştir. Bu sistem halkın iradesini temsil eden meclisten de geçtiğine göre, yargıya düşen buna saygı göstermektir. Meclisler kendi idari yapılarına, yönetim anlayışlarına karar verme hakkına sahiptir. Ancak erkek egemen zihniyet devlet ve yargı eliyle yeniden üretilerek böyle bir karar verildi."

Kışanak, yasaların halkın iradesine uygun hale getirilmesini isteyerek, "Hukuk devletiyle kanun devleti arasındaki fark budur. Kanun devleti 'ben kanun çıkardım, yaşam hakkını elinden alabilirim' diyebilir ama hukuk devleti toplum ne istiyorsa ona göre karar verir; halkın ihtiyacına göre yasa çıkarır" dedi.

'AKP SÜRECİN RUHUNU KAVRAYAMIYOR'

Mahkeme kararının 'çözüm süreci'ne de zarar verecek nitelikte olduğunu vurgulayan Kışanak, şunları kaydetti: "Çözüm sürecinin varmak istediği yer; demokratik, eşitlikçi, adil ve özgürlükçü sistemi toplumla birlikte hayata geçirmektir. AKP hükümeti isterse 1 saatte değişiklik yapar yasal bir çelişki varsa ortadan kaldırır. Halkın iradesiylre yasalar arasında çelişki varsa, yapılması gereken halka müdahale değil; kanunu değiştirmektir. Siyasi partilerle ilgili yasa yarım saatte geçti, herkes de memnun oldu. Hükümet yerel yönetimler için de bunu yapmalıdır. Ama hükümetin böyle bir hassasiyette olmadığı görülüyor. Hem sürecin ruhunu kavramaktan uzak hem de demokratik yönetim anlayışından uzak bir iktidarla karşı karşıyayız."

'TAVİZ VERMEYECEĞİZ'

Kışanak, karara rağmen eşbaşkanlık sistemini uygulamaya devam edeceklerinin mesajını verdi: "Biz fiili, meşru mücadelemizi sürdürerek bu sistemi devam ettireceğiz. Kararı kabul etmeyeceğiz. Mücadelemiz zaten bu karara, anlayışa karşıdır. Eşbaşkanlığı haklı, meşru ve toplumsal desteği olan yönetim anlayışı olan bir sistem olarak görüyoruz. Halkın onayı, kararı bizim için yeterlidir. 
Mücadelemizden taviz vermeyecek; kararlılıkla daha ileriye götüreceğiz. Hem demokratik yönetim hem de kadın özgürlük mücadelesinin gereği olarak ısrarımızı sürdüreceğiz."

AV. ELÇİ: HÜKÜMET DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜME AYAK UYDURMALI

Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi de yüzü aşkın belediye başkanlığını kazanmış bir partinin demokratik uygulama hakkı olduğuna değinerek, "Belediyelerin, yerel yönetimlerin belli ölçüde özerkliği vardır. Yerel demokrasinin önemi gereği bu karar demokratik ve hukuka uygun değildir. Belediyeler kendi içlerinde çalışma ve usul esaslarını bir düzene bağlayıp metne dökebilirler. Yani mahkeme kararı demokratik değil. Aynı zamanda yerel demokrasiye müdahale edilmiştir" dedi.

Av. Elçi, mahkemenin verdiği kararda yasal alt yapı eksikliğinin de payı olduğuna vurgu yaparak, "Yasal alt yapı eksikliği var. Parlamento bu toplumsal ihtiyaca cevap olacak şekilde yasal düzenleme yapmalıdır. 
"Böyle olağanüstü dönemlerde, olağanüstü gelişmelerin olduğu ve adımların atılması gerektiği dönemlerde, yeni uygulamalara ihtiyaç olduğu dönemde şüphesiz daha esnek olmak gerekiyor, hoşgörülü olmak gerekiyor, dinamik olmak gerekiyor. Hükümet bu hızlı değişim ve dönüşüm dönemine ayak uydurmalıdır." / Firatnews