Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) ve bağlı sendikaların genel başkanları dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili açıklama yaptı.
KESK Genel Merkezi’nde bir araya gelen sendikacılar, yapılanı “ikinci darbe” olarak nitelendirdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik anayasal değişikliğine ilişkin “Siyasal Kanalların Kapatılması Halk İradesine Darbedir” başlığı ile yapılan açıklamaya, KESK Eş Başkanları Şaziye Köse ile Lami Özgen, Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Hamit Kurt, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Eş Başkanı Gönül Erdem ile konfederasyona bağlı diğer sendikaların genel başkanları katıldı.
Sendikalar adına ortak açıklamayı yapan KESK Eş Başkanı Lami Özgen, “Çözümün adresi ve yeri olması gereken parlamentonun işlevsizleştirilmesi, çözüm sürecinden sonra halk egemenliğinin de buzdolabına kaldırılması demektir” dedi.
‘Meclis iradesi ayaklar altında’
Türkiye’de 7 Haziran seçimlerinden sonra çatışmaların başladığını hatırlatan Özgen, iktidarın Türkiye’de aylara varan sokağa çıkma yasaklarını devam ettirdiğini söyledi.
Özgen, “Hala her gün evlere, binalara roketler, havanlar atılıyor, şehirlerde bombalar patlıyor, insanlarımız can veriyor. Bu ortamı yaratanlar 2’inci Saray darbesini gerçekleştirerek Meclis iradesini ayaklar altına alıyorlar” ifadelerini kullandı.
Çözümün adresi ve yeri olan meclisin işlevsizleştirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Özgen, AK Parti’nin uygulayacağı bu türden politikaların tehlikeli sonuçlar doğuracağı konusunda uyarıda bulundu.
‘Milyonlarca yurttaşın talepleri yok sayılacak’
Önümüzdeki hafta görüşmelerine başlanacak olan tasarıyla yurttaşların oyuyla seçilmiş siyasetçilerin söz söyleme, düşünce açıklama hakkını elinden alacağını belirten Özgen, “Daha da önemlisi bu hakkın ortadan kaldırılması sadece o milletvekillerinin değil aynı zamanda temsil ettikleri halkın da düşünce, ifade ve taleplerinin yok sayılması, susturulması anlamına gelecektir. Ki bu da parlamentonun çözüm yeri olarak görülmesi ve tüm sorunlarımızın siyasal zeminlerde çözümü iradesine büyük bir darbe vuracaktır” şeklinde konuştu.
‘Siyasal mücadeleyi intikam aracına dönüştürmek doğru değil’
Siyasal mücadeleyi intikam ve cezalandırma aracına dönüştürmenin doğru olmadığına vurgu yapan Özgen,”Yargıda hesap verecekler demenin ülkemizde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki haklı ve açık kaygılardan dolayı bir karşılığı bulunmamaktadır” dedi.
Özgen dokunulmazlıklarının kaldırılmasının sonucunda çatışmaların derinleşeceğine dikkat çekerek, “Doğuracağı sonuçlar itibariyle geleceğimizi ipotek altına alacak, çatışmaları derinleştirecek, Başbakanlık rejimine giden yolda parke taşı rolü oynayacaktır” uyarısında bulundu.
Özgen, “Anayasa değişiklik teklifinin derhal geri çekilmesini ya da başta CHP olmak üzere hayır oyu vererek, TBMM’nin tarihi bir vebal altına girmemesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Güncelleme Tarihi: 13 Mayıs 2016, 12:09