KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, herkesin de çok tarihi olarak kabul ettiği 7 Haziran’daki milletvekili seçimini HDP’nin büyük bir zaferle kazandığını belirtti.
“HDP’nin zaferi, Türkiye halklarıyla Kürdistan halkının buluşmasının zaferidir” denilen açıklamada, “HDP’nin başarısı, Önder Apo'nun demokratik ulus projesinin somutlaşmış hali olan HDP-HDK projesinin zaferidir. Bu başarı, başta Kobanê ve Şengal olmak üzere, Kürdistan'ın dört parçasında demokrasi düşmanlarına karşı direnen halklarımızın zaferidir.
Bu başarı en başta da bu seçim kampanyasında şehit düşenlerin başarısıdır. Ağrı’da halklarımıza karşı gerçekleştirilen komployu boşa çıkaran yiğit halkımız ve göğüslerini siper eden şehitlerimiz bu zaferin gerçekleşmesinde tarihsel bir rol oynamışlardır. Bingöl’de katledilen Hamdullah Öğe ve Amed’te gerçekleştirilen katliamda şehit düşenler bu seçim zaferinin baş mimarıdırlar.
Seçim bürolarının bombalanması, yakılması ve mitinglere saldırılması karşısında yılmayan Türkiye halkları bu seçim zaferini yaratanlardır. Bu temelde şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, tüm halklarımızı kutluyoruz” ifadelerine yer verdi.
‘TÜM SOL ÖRGÜTLERİ VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNİ KUTLUYORUZ’
KCK açıklamasında devamla şunlar belirtildi:
“Bu seçim başarısında başta sosyalistler olmak üzere tüm sol gruplar ve Türkiye'nin demokrasi güçlerinin Kürt halkının özgürlük güçleriyle yarattığı ittifak büyük rol oynamıştır. Türkiye'ye kazandıranın bu birliktelik olduğunun anlaşılması, demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan’ın yaratılmasında bundan sonra da bu çizginin izlenmesi gerektiğini herkese göstermiştir. Bu gerçekliğin ortaya çıkmasında rolü olan MLKP, EMEP, SDP, Partizan, MKP, Devrimci Karargah, Yeşiller ve Sol Gelecek, ÖDP, Halk Evleri ve bu seçimde HDP’nin başarısı için çalışan tüm sol örgütleri, grupları ve tüm demokrasi güçlerini de selamlıyor ve kutluyoruz.
‘ULUSAL BİRLİĞİ GÜÇLENDİRDİLER’
DDKD ve Azadi çevresinin seçim ittifakı yaparak, Nubahar ve Zehra çevresinin destekleyerek ulusal birliği güçlendiren tutum içinde olmaları da bu seçim başarısında önemli bir rol oynamıştır. Kuşkusuz Güney Kürdistan'dan gelerek HDP’nin seçim kampanyasına destek veren başta YNK ve Goran hareketleri olmak üzere Güneyli siyasi güçler de hem seçim başarısında rollerini oynamışlar, hem de ulusal birliği güçlendirmede üzerine düşen görevi yerine getirmişlerdir.
‘TÜM İNANÇ VE ETNİK TOPLULUKLARI DEMOKRATİK TÜRKİYE’NİN KAPISINI SONUNA KADAR AÇTILAR’
Bu seçimin toplumsal gücü olan ve HDP’nin seçim başarısını sağlayan tüm inanç ve etnik toplulukları da, sosyal grupları da bu başarıda yer almalarından dolayı kutluyoruz. Bu tutumlarıyla demokratik ulusu fiili oluşturarak özgür ve demokratik Türkiye'nin kapısını sonuna kadar açmışlardır.
Bugüne kadar ötekileştirilen Aleviler, Êzîdîler, Süryaniler, Ermeniler, Şiiler, Terekemeler gibi farklı inanç toplulukları bu seçimde HDP’nin başarısında büyük rol oynayarak kendilerinin özgür ve demokratik yaşamının yaratılmasının temel aktörü olmuşlardır. Türkiye'nin demokratikleşmesinin, bu toplulukların kendi kimliği ve kültürüyle olduğu gibi kabul edilmesiyle gerçekleşeceğini ortaya koyup demokratik kültürün gelişmesini sağlayarak Türkiye'nin özgür ve demokratik geleceğinin yaratılmasında büyük bir sorumluluk üstlenmişlerdir.”
‘KADINLAR BU SEÇİMİN EMEK KAHRAMANLARIDIR’
Kadınların bu seçimin emek kahramanları olduğunun altını çizen KCK, “Örgütlü güçleriyle, büyük emekleriyle, özgürlük tutkularıyla bu demokratik devrim hamlesinin en devrimci ve en demokratik gücü olarak demokratik devrimin motoru olmuşlar ve toplumun demokratik ulusal kurumsallaşması olan HDP etrafında toplanmasında ve seçim başarısında en görünür rolü oynamışlardır. Yüzde 40 kadın milletvekili oranıyla Türkiye'deki demokratik devrimin özgürlük ruhu olduklarını ortaya koymuşlardır” dedi.
‘KÜRT HALKI DEMOKRATİK DEVRİMİN TEMEL GÜCÜDÜR’
Kuşkusuz Kürt halkı Türkiye'de gerçekleşecek demokratik devrimin en temel gücü olduğunu bir daha gösterdiğine dikkat çeken KCK, “Kürdistan'da otoriter hegemonik zihniyete sahip, kendini soykırımcı yeni devlet olarak kurumsallaştıran AKP'yi silip süpürmesi bu seçimin en net sonuçlarındandır. Kürt halkının tutumu; Önder Apo’nun, Kürt Özgürlük Hareketi'nin ve HDP’nin Kürtlerin siyasi iradesi ve muhatabı olduğunu, Kürt sorununun çözümünün ancak muhataplarla müzakereyle çözüleceğini bir daha gözler önüne sermiştir. Böylece Kürt sorununun nasıl ve kimlerle çözüleceğini açık biçimde göstermişlerdir. Muhatap ve temsilin kim olduğu konusuna böylece son vermişlerdir. Türkiye'nin demokratik birliğinin HDP projesindeki demokratik ulus birliğiyle olacağını ortaya koyan Kürt halkı, bu zaferin öncüsü ve sürükleyici gücü olmuştur. Demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan'ı gerçekleştirme coşkusuyla Kürt halkının birliğini de güçlü biçimde sağlayarak bu zaferde en büyük rolü oynayan Kürt halkını da kutluyoruz” diye belirtti.
‘SEÇİM ZAFERİ ÖNDER APONUN İDEOLOJİK VE POLİTİK BAŞARISIDIR’
“Bu seçim zaferi, Önder Apo'nun ideolojik ve politik başarısı olduğu gibi, bu Önderliğin zindanda tecrit altında olsa dahi rolünü oynayacağını gözler önüne sermiştir” diyen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “Koşullar ne olursa olsun, Önder Apo'nun ideolojik ve siyasi etkisinin hiçbir biçimde engellenemeyeceği bir daha görülmüştür.
Bu seçimin ortaya çıkardığı en temel gerçek, Önder Apo'nun düşüncesinin Türkiye'ye barış, özgürlük, demokrasi ve istikrar getireceğinin halklarımız tarafından görülmesidir. Bu gerçeklik, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü ile Önder Apo'nun özgürleşmesinin bir birinden koparılamayacağını ve Önder Apo'nun özgürlüğü ile Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümünün aynı süreçler olduğunu göstermiştir. Bu açıdan Önder Apo üzerindeki tecrit derhal kaldırılmalı, özgürlüğü sağlanarak Kürt sorunu ve Alevilerin sorunlarının çözümü başta olmak üzere tüm sorunların çözümü temelinde demokratik Türkiye gerçekleştirilmelidir” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞMESİYLE TAÇLANDIRMASI HAMLESİ BAŞLATILMALIDIR’
KCK açıklamasında devamla şu noktalara dikkat çekildi:
“HDP’nin başarısı demokrasi güçlerinin zaferidir. Bu açıdan demokratikleşmenin gerçekleşmesinde temel görev HDP’ye verilmiş durumdadır. Bu açıdan HDP Türkiye'de demokratik devrim yaratacak ve Türkiye'nin tam anlamıyla demokratikleşmesini sağlatacak bir demokratik program ortaya koyarak bu program etrafında tüm demokrasi güçlerini harekete geçirmelidir. Demokratik ittifakın daha da genişletilerek Türkiye'deki demokratik devrim rüzgarının Türkiye'nin demokratikleşmesiyle taçlandırılması hamlesi başlatılmalıdır.
HDP’nin seçim başarısı, 12 Eylül anayasasının yarattığı siyasal sistemi de yenilgiye uğratmıştır. Artık Türkiye halkları fiili olarak lağvedilen bu anayasayla yönetilemez; bu anayasayla yaşatılamaz. Dolayısıyla demokratik ve özgürlükçü bir anayasanın gerçekleştirilmesi ihtiyacı acil hale gelmiştir.
‘ŞU ANKİ MECLİS KURUCU MECLİS OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIMAKTADIR’
Şu anki Meclis yetersizlikleri de olsa Türkiye'nin tüm farklı etnik, inançsal ve siyasal topluluklarını kapsamaktadır. Bu karakteriyle Kurucu Meclis olma özelliği taşımaktadır. Bu bilinçle hareket edilmelidir. Herkes Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söylemektedir. Bu açıdan derhal Türkiye'nin demokratikleşmesini sağlayacak ve tüm sorunlarını çözecek, barış ve istikrarı kalıcı hale getirecek yeni anayasa çalışmalarını bir Kurucu Meclis sorumluluğuyla başlatmalı, böyle bir anayasa topluma mal edilerek toplumun katılımıyla Türkiye halklarına armağan edilmelidir.
‘SADECE AKP’NİN DEĞİL SOYKIRIMCI FAŞİST ÇETELERİN DE YENİLGİSİDİR’
Bu seçimlerde sadece AKP yenilgiye uğratılmamıştır, IŞİD zihniyeti ve bu zihniyetle ruh ikizi olan tüm siyasi düşünceler ve politikalar da yenilgiye uğratılmıştır. AKP'nin yenilgisiyle IŞİD ve El Nusra gibi soykırımcı ve faşist çeteler de yenilgiye uğratılmıştır. Bu temelde demokratik ulus zihniyeti çerçevesinde demokratik devrim rüyası Türkiye'den başlamak üzere tüm Ortadoğu'da etkili hale gelecektir. Halkları etnik ve ulusal çatışmalar içinde boğan zihniyet ve politikalar bundan sonra gerileyerek Ortadoğu'daki farklı etnik, dinsel, kültürel ve sosyal toplulukların bir arada barış içinde yaşayacağı demokratik ulus çağı başlayacaktır.
‘AKP SEÇİM SONUÇLARINDAN HİÇBİR ŞEY ANLAMAMIŞTIR’
AKP Hükümeti bu seçim sonuçlarından hiçbir şey anlamadığını açıklamalarıyla göstermiştir. ‘HDP ancak çözüm sürecinin filmini yapar’ diyerek çok tehlikeli bir anlayış ortaya koymuşlardır. Önder Apo ve Özgürlük Hareketi tarafından geliştirilmek istenen çözüm sürecine girmeyenler şimdi çözüm söylemini ikiyüzlü biçimde kullandıklarını gözler önüne sermişlerdir. Kürt halkının Kürdistan'da ve tüm Türkiye'de ortaya koyduğu siyasi irade çözümü daha acil ve kaçınılmaz hale getirmişken; çözümün toplumsal ve siyasal gücü daha da artmışken, çözümün hayal olduğunu söyleyenler gerçek yüzlerini ortaya koymuşlardır. AKP sözcüleri bilmelidir ki, çözüm ihtiyacı daha zorunlu hale gelmiştir. AKP'nin beklenti yaratarak oyalayan yüzünün açığa çıkması, demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümünü daha da yakınlaştırmıştır.
'SEÇİMİN SONUÇLARI DOĞRU ANLAŞILIP GEREKLERİ YERİNE GETİRİLMELİDİR’
Artık Bakurê Kurdîstan’da ulusal birlik sağlanmıştır. Kürt sorununun çözümü konusunda temsilin ve muhatabın kim olacağının netleşmesi Türk devleti ve Hükümetinin Kürt sorununu kimlerle ve nasıl çözmesi gerektiğini ortaya koymuştur. HDP’nin demokratik ulus anlayışı da bu çözüm için büyük şanstır. Bu açıdan tüm siyasi güçleri bu seçimin sonuçlarını doğru anlamaya ve gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz.
Türkiye'nin tüm demokrasi güçleri de bu seçim sonuçlarının gereklerini yerine getirmede daha fazla sorumluluk yüklenmeli, bu başlangıcı ittifaklarını, birliklerini daha da güçlendirerek on yılların mücadelesini ve demokratikleşme birikimini Türkiye'nin demokratikleşmesiyle taçlandırmalıdırlar.” / Firatnews
Güncelleme Tarihi: 10 Haziran 2015, 09:34