KCK Eşbaşkanlığı yaptığı açıklamada, Batı Kürdistan’a yönelik Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) saldırıları ile polisin halka yönelik saldırılarına sert tepki gösterdi.

AKP devletinin bu güçleri silahlandırdığı, barındırdığı ve eğiterek Rojava’ya saldırttığını belirten KCK, Kürt halkı ve dostlarını AKP’nin saldırı ve baskılarına karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırdı.

KCK’nin açıklaması şöyle: “AKP devletinin, Kürt halkının özgürlüğüne, Rojava devrimine tahammülsüzlüğü ve saldırganlığı her fırsatta devam etmektedir. Rojava devrimini tasfiye etmek ve halkımızın direniş iradesini kırmak için El Kaide,  El Nusra Cephesi ve IŞİD gibi terörist çete örgütlerine sürekli destek vermiştir. Bu güçleri silahlandırmış, barındırmış, eğitmiş ve Rojava’daki halkımıza saldırtmıştır. Ceylanpınar belediye başkanının terörist çetelerle silahlı boy boy çıkan fotoğrafları tüm kamuoyu tarafından bilinmektedir. En son Kobani saldırısında yer alan İŞİD üyesi Muhammed Nuri adlı teröristin ve daha birçok yaralının Hatay hastanesi ve Türkiye'nin değişik hastanelerinde tedavi edildiklerine dair fotoğraf ve görüntüler ortaya çıkmaktadır.

AKP TUTUMUNU KAMUOYUNA AÇIKLAMALI

AKP devleti, Rojava devriminin tasfiyesini hedefleyen saldırıların arkasında olmakla süreç karşısındaki samimiyetini de ortaya koymaktadır. AKP’nin artık şu gerçekliği anlaması lazım; Rojava devrimine karşı saldırgan politikalarla süreç politikası bir arada yürüyemez. Tutumunu netleştirerek tüm kamuoyuna açıklamak durumundadır.

Rojava devrimiyle, Kuzey Kürdistan devrimi arasındaki diyalektiği kavramayanlar, çözüm ve barıştan yana tutum ve irade ortaya koyamazlar. Ortadoğu'da, büyük alt – üst oluşların yaşandığı günümüzde, Rojava ve Kuzey Kürdistan’daki halkımızın acılarını, sevinçlerini, umutlarını paylaşarak ortaklaşması ve birlikte mücadeleyi yükseltmesi kadar, doğru ve doğal bir şey olamaz. Rojava, işgal edilmek istenirken, sınırın hemen yanı başında kuzeydeki akrabalarının, kardeşlerinin, teyze, amca ve dayılarının ve aynı kimlikte olan Kürtlerin tepkisiz ve duyarsız kalması düşünülemez. Kürt halkı ve dostları elbette sınırı aşarak Rojava devrimine koşacaktır.

AKP devletinin, polis ve ordu güçleriyle Birecik ve Suruç sınırında çadır kuran halkımıza gaddarca saldırması, Kürtlerin varlığına ve özgürlüğüne düşmanlık yapmanın açık tescilidir. Sınırda, halkımıza yapılan saldırıda insanlar darp edilmiş, işkenceye tabi tutulmuş ve gözaltına alınmışlardır. Halkın, araç ve eşyalarına zorla el konulmuş, yakılmış, yıkılmış, tahrip edilmiştir. Hiçbir devlet hukukunda olmayan bir zorbalıkla yapılan bu saldırılar tam bir eşkıyalık olmaktadır. Polis ve ordu güçleri hangi hukuk ve yasalardan güç alarak bu eşkıyalığı yapabilirler? Yüzlerce insanı darp ederek, araçlarını devirerek, tahrip ederek hareket edebilirler?

HALKIN BEYNİNDE DUVAR VE TEL ÖRGÜLERİ ÇOKTAN YIKILDI

Halkımız, AKP devletinin bu terörüne asla boyun eğmeyecek ve sonuna dek direnecektir. Sınır üzerinde çekilen duvar ve tel örgüler halkımızın beyninde ve yüreğinde çoktan yıkılmış ve aşılmıştır. Özgürlük hareketi, Kürt halkının irade ve mücadelesini birleştirmiştir. Hiçbir güç bunun karşısında duramaz. Tüm halkımızı ve dostlarını AKP’nin saldırı ve baskılarına karşı mücadeleyi yükselterek Rojava devrimine olanca güçleriyle katılmaya ve destek vermeye çağırıyoruz.” / Firatnews