İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 283’üncüsü Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, KESK Şubeler Platformu, MEYA-DER, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistlerinin katıldığı eylemde, kapatılan HEP İl Başkanı ve insan hakları savunucusu Vedat Aydın katledilişinin 23.yıl dönümünde anıldı.
Eylemde Kürtçe bir konuşma yapan İHD Şube Başkanı Raci Bilici, kalıcı barış isteyen ve bunun için mücadele eden insanların sürekli baskı gördüklerini, kaybedildiklerini ve katledildiklerini belirtti. Zihinlerinde Vedat Aydın’ın katledilmediğini ve daima kendileri ile birlikte olduklarını ifade eden Bilici, Aydın’ın insan hakları mücadelesinde hep var olduğunu ve asla unutulmayacağının altını çizdi.
'DEVLET KATİLLERİ TEK TEK BULUP YARGI KARŞISINA ÇIKARMALIDIR'
Devletin, bölgede işlediği binlerce cinayeti ve kaybedilme olaylarını aydınlatmadığı, katillerini bulup yargılamadığı ve yakınlarından özür dilemediği sürece kalıcı bir barışın sağlanmasının zor olduğunu ifade ederek konuşmasını sürdüren Bilici, devlet yetkililerine bir an önce kayıpların akıbetini ortaya çıkarılma çağrısında bulundu. Bilici “Eğer barışa ve bu sürece inancınız varsa, devletin bölgeye cinayet işlemek amacıyla Kürtlerin üzerine saldığı katilleri, tek tek bulup yargı karşısına çıkarılması gerekir. Biliniyor ki bu cinayetlerin kararını Türkiye devleti vermiştir. Bu kararların verenlerde Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, iç ve dış işleri ile Adalet bakanlarıdır. 90’lardan bu güne karar alanlar, cinayet işleyenler bellidir. Bu nedenle bu katiller bulunmaz ve yargılanmazsa, bilin ki sizlere inancımız yoktur” diye konuştu.
Böyle bir sürecin işleyebilmesi içinde hakikat ve adalet komisyonlarının kurulması gerektiğine ihtiyaç olduğundan bahseden Bilici, devlet bunu yapmadığı takdirde Kürtlerin bu komisyonları kurup hesap soracağını söyledi. Bilici, “Kürt halkı komisyonları oluşturur ve her şeyi bir bir ortaya çıkarır. Yer, zaman, tarih her şey biliniyor. Bunları deşifre edecekler. Ve çocuklarımıza anlatacağız. ‘Kürt halkına katliamlar yapıldı, katillerde bunlardır’ diye. Bu nedenle bir kez daha devlete çağrıda bulunuyoruz. Kayıpların akıbetini, işlenen cinayetleri ortaya çıkarmazsanız ne bir adım geri, ne de bir adım ileri gidebilirsiniz. Bu yüzden bu komisyonları kurmanız gerekiyor” diye belirtti.
'SONUÇ ALINCAYA KADAR BU MÜCADELEDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Kayıpların akıbetin ile ilgili sonuç alıncaya kadar her hafta gerçekleştirdikleri oturma eylemlerini ve diğer çalışmaları sürdürerek mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Bilici, “Bizler kayıp yakınları, Barış Anneleri, insan hakları savunucuları olarak talep ettiğimiz adaleti gerçekleştirinceye dek bu mücadeleden, bu davadan asla vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar götüreceğiz. Ne Vedat Aydın’ı, ne de katledilen binlerce kişi unutmayacağız. Onlarla birlikte olacağız, onlar için mücadele etmeye devam edeceğiz. Vedat Aydın’ın insan hakları derneğinde bıraktığı mücadele mirasını sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Bilici’nin konuşması ardından, 23. yıl önce katledilen Kürt siyasetçi ve insan hakları savunucusu Vedat Aydın başta olmak üzere tüm kayıplar anısına 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.
BATMAN
Batman'da da 283'üncü haftada Yılmaz Güney Parkı önünde bir araya gelen kayıp yakınları ve İHD üyeleri, kaybettirilenlerin akıbetini sorarak, Kobanê'de yaşanan saldırılara değindi. İHD ve kayıp yakınları adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan İHD Batman Şube Başkanı Mehmet Bağatır, Rojava'da egemenlerin insanlığa karşı suç işlemeye devam ettiğini belirterek, bu saldırılarla Rojava'da elde edilen kazanımların boğdurulmaya çalışıldığını ifade etti. Saldırılara karşısında herkesin Kobanê'deki meşru direniş hakkını savunan insanların yanında yer alıp orada verilen insanlık mücadelesini her şekilde desteklemesi gerektiğini ifade eden Bağatır, "Yine bu saldırılara karşı Türk siyasal iktidarının da yapması gereken ilk şey IŞİD ve benzeri çetelere desteğini geri çekmektir. Türk siyasal iktidarının IŞİD çetelerine sunmuş olduğu istihbarat, lojistik ve askeri desteğine bir an önce son vermesi gerekmektedir. Aksi halde herkes şunu bilmelidir ki; Kobanê'nin meşru direnişinin kırılması durumunda; Türkiye'de 15 yıldır hedeflenen ve ulaşılmak istenen iç barış sekteye uğratacaktır. Kobanê'ye yönelen vahşi saldırılar tüm Ortadoğu'da olduğu gibi Türkiye'de de barış umutlarını tahrip etmektedir. Bu konuda kamuoyunun ciddi bir duyarlılığı ve insani durumu yükseltmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
Herkesin zulme karşı bir olup mücadele etmesi gerektiğini belirten Bağatır, "Zulme karşı direniş hakkı da evrensel hukukun bir gereği olup her zaman meşrudur. Bu çerçevede zulme uğrayan bütün halkların ortak direniş ruhuyla, zulüm uygulayan tüm sistemlere karşı ortak bir tavır geliştirmesi gerekmektedir" dedi.
Eylemin ardından kayıp yakınları, "AKP hükümetinden çocuklarımızı istiyoruz" sloganıyla eylem başlatan Batman Barış Anneleri Meclisi üyelerini ziyaret etti.
İZMİR
İHD İzmir Şubesi, kayıpların akıbetini ve kaybedenlerden hesap sormak amacıyla Eski Sümerbank önünde basın açıklaması düzenledi. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, cinayetlerde yaşamını yitirenlerin fotoğrafları açıldı. Açıklamanın yapıldığı alana ayakkabı tekinin bırakılması da dikkat çekti. Açıklamada İHD İzmir Şube üyesi Caner Canlı, 18 Ocak 1996 yılında gözaltına alındıktan sonra kendisinde bir daha haber alınamayan İsmail Şahin'in hikayesini anlattı. 18 yıldır Şahin'in ailesinin kendisini aradığını anlatan Canlı, "Devlet, İsmail'in akıbetinde etkili bir şekilde soruşturma yükümlülüğünü neden şimdiye kadar yerine getirmedi? İnsanlarımızı kaybedilmesine tanıklık etmiş sivil, asker tüm yetkililere sesleniyoruz; susmayın vicdanlarınızla yüzleşin, tanıklıklarınızı kamuoyuyla paylaşın" dedi. / anf