DEV.MADEN-SEN'E ZİYARET
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, İnsan Hakları Haftası dolayısıyla, madenci katliamının yaşandığı Soma'yı ziyaret etti.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyesi Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası (DEV. MADEN – SEN) Soma Temsilciliğini de ziyaret eden İHD yönetimi, burada, katledilen 301 madenci ile ilgili süren davalar ve Soma Kömürleri A.Ş tarafından 30 Kasım 2014 tarihinde iş akitleri feshedilen 2831 maden işçisinin durumunu görüştü.
'2014; TARİHE GEÇECEK KARA BİR YIL...'
İnsan Hakları Haftası dolayısıyla Soma Hükümet Konağı önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan İHD İzmir Şube Başkanı Av. Gurbet Uçar, "10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen Evrensel Bildirge’nin başlangıç bölümünde insanlık ailesinin bütün üyeleri için eşit, bölünemez ve devredilmez hakların tanınmasının, dünyada özgürlüğün, adaletin ve barışın temeli olduğu, eğer hakları korunamıyor ise herkesin zulüm ve baskıya karşı son çare olarak direnme hakkına başvurmak zorunda kalabileceği belirtilmiştir" dedi.
Av. Uçar, yıl boyunca dünyanın pek çok yerinde yine askeri darbeler, iç çatışmalar, savaşlar ve işgaller nedeniyle başta yaşam hakkı, işkence yasağı ihlali, soykırımlar ve kitlesel göçler olmak üzere çok ağır insan hakları ihlalleri yaşandığını dile getirdi.
2014 yılında da esnek üretim, güvencesiz çalışma, taşeronlaştırma ve performans gibi uygulamalar yoluyla emekçilerin ağır ve acımasız çalışma koşullarının devam ettiğine değinen Av. Uçar, özellikle esnek çalışma modeli ile birlikte getirilen “bireysel sözleşme” modelini de 'modern köleliğin aldığı son biçim' şeklinde ifade etti. 2014'ün özellikle madenlerde yaşanan toplu iş cinayetleriyle tarihe geçecek kara bir yıl olduğunu belirten Av. Uçar, şu eleştirileri yaptı:
İLK 11 AYDA 1723 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ
"İş kazalarının hemen hepsi kaza değil, önlenebilir insan eliyle yaratılmış cinayetlerdir. İşyerini güvenli bir çalışma ortamı haline getirmek için yapılması gerekenler üretim maliyetini düşürmek için yapılmamakta ve devlet tarafından yeterli biçimde denetlenmemektedir. Siyasi iktidarın ilkemizi ucuz iş gücü ve düşük maliyetli üretim diyarı haline getirme politikalarının insanlarımızı nasıl bir felakete sürüklediği her iş cinayeti ile ortaya çıkmaktadır.
İş cinayetlerinin yoğunluğu ile dikkat çeken Soma bölgesi kömür işletmelerinin bir meclis komisyonuyla denetlenmesi talebinin iktidar partisi tarafından reddedilmesinin hemen ardından 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği 2014 yılının en kara günü yaşandı. Yaşanan facia ülke gündemini sarsmış, 301 ailenin ocağına ateş düşmüş, insanlar sokağa dökülmüş buna karşın devlet yetkilileri 'Bu işin fıtratında var' demekle yetinmişti.
Henüz Soma katliamının sorumluları adalet önünde hesap vermemişken, 6 Eylül 2014 tarihinde Torunlar İnşaat Şirketi tarafından Mecidiyeköy’de yaptırılan bir rezidans inşaatı 10 işçinin mezarı oldu. 10 işçinin yaşam hakkı sorgusuz sualsiz elinden alındı. Asansör faciası ile ilgili açılan soruşturma dosyasında Torunlar İnşaat sahipleri hakkında takipsizlik kararı verildi. Yaşanan katliam gibi verilen takipsizlik kararı da aslında bu işin fıtratı gereği verildi."
Karaman’ın Ermenek ilçesinde de 18 maden işçisinin Has Şekerler’e ait kömür madeninde sular altında mahsur kaldığını hatırlatan Av. Uçar, "Ülkemizde altı ay içerisinde iki büyük maden ocağı faciası yaşandı. İş cinayetleri dünya sıralamasında Türkiye ön sıralarda yer almaktadır. 2014 yılının ilk 11 ayında tüm iş alanlarında 1723 işçi yaşamını yitirmiştir" bilgilerini verdi.
'HESAP SORALIM'
Açıklamada, bu cinayetlerin sorumlularından hesap sorma çağrısı yapılırken, insan haklarını tümüyle ortadan kaldıran çalışma koşullarına yol açan politika ve uygulamalara son verilmesi istendi.
Güncelleme Tarihi: 18 Aralık 2014, 09:42