OPERASYON NEDEN DÜZENLENİYOR?
Söz konusu operasyon, Suriye’de ateşkesi sağlamak üzere Kazakistan’ın başkenti Astana’da varılan anlaşma kapsamında ve – en azından şu an için – İdlib özelinde düzenleniyor. Rusya, Suriye ve İran Astana’da, sürekli ateşkesin temel taşını oluşturacak çatışmasızlık bölgelerinde garantörlük yapmak üzere anlaşmıştı. Türkiye de İdlib’e bu çerçevede 500 ‘gözlemci’ göndermeyi kabul etmişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan iki gün önceki İran ziyaretinde, İdlib’de görev yapacak Rus askerlerinin ‘dışarıda’, Türk askerlerinin ise ‘içeride’ konuşlanacağını söylemişti.
HEDEF NE, NE BEKLENİYOR?
Suriye’de çatışmasızlık bölgelerinin kurulduğu diğer bölgelerinin aksine, İdlib’de hüküm süren silahlı grupların çoğunluğu ateşkesi reddeden cihat yanlısı militanlardan oluşuyor. Operasyonun açıklanan hedefiyse, İdlib’de ateşkesi ‘gözlemlemek’. Bu hedef fiiliyatta, başını El Kaide’nin eski Suriye kolu El Nusra’nın çektiği Heyet Tahrir-i Şam’a (HTŞ) ateşkesi kabul ettirmek anlamına geliyor. Fakat El Nusra, ‘Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a hizmet edeceği’ gerekçesiyle Astana anlaşmasını açıkça reddetmişken, sıcak çatışma bekleniyor. Nitekim resmi doğrulama olmasa da, şimdiden Kefer Selin, Kefer Tekarim ve Hadad köylerinden çatışma haberleri gelmeye başladı.
TSK SINIRI GEÇTİ Mİ?
Türkiye üzerinden İdlib sınırına Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) Fırat Kalkanı Harekâtı’na da katılan Hamza Tugayları’nın geçtiği biliniyor. ÖSO çatısı altında savaşan Liva el Mutasım örgütü de operasyona katılacaklarını söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nden özel timlerin de ÖSO ile İdlib’e girdiği iddia edilse de resmi açıklama henüz gelmedi. TSK’ye ait insansız hava araçlarının da operasyonda kullanıldığı belirtiliyor.
HAYAT TAHRİR EL ŞAM NEDİR?
El Nusra Cephesi, ABD’nin terör listesine girmemek ve Esad’a karşı destek alabilmek için Temmuz 2016’da El Kaide’den ayrıldığını ve ‘Şam’ın Fethi Cephesi’ adıyla yeni bir örgütlenmeye gittiğini duyurmuştu. Ancak El Nusra ÖSO gibi diğer örgütlerden dışlanmaya devam etti; bu süreçte de Türkiye sınırında kök saldı. El Nusra son olarak Türkiye destekli Ahrar ül Şam örgütüyle İdlib’de çatışmaya girmiş ve sınır kapılarının kontrolünü ele geçirmişti. HTŞ’nin lideri de, geçmişte El Nusra’nın da lideri olan Ebu Muhammed El Culeyni. ABD Culeyni’nin başına 10 milyon dolar ödül koymuş, Rusya ise hafta içinde düzenlenen bir hava saldırısı sonrasında Culeyni’nin komaya girdiğini açıklamıştı.
Batı basınında, IŞİD’in yenilgiye uğratılmasına paralel biçimde El Nusra’nın ‘yeni IŞİD’ olarak ortaya çıktığı yorumları yapılıyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
İdlib’in diğer çatışmasızlık bölgelerinden farkı, ateşkesi kategorik olarak reddeden grupların kontrolünde olması. Dahası, yorumcular El Bab operasyonunda 2-3 bin IŞİD militanının temizlendiğine, İdlib’de ise 20 bine yakın militan olduğuna dikkat çekiyor.
Bloomberg sitesinin haberine göre, perşembe günü İstanbul’da düzenlenen konferansta da İdlib operasyonunun siyasi anlamı ele alındı. Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’ndan (SETA) Talha Köse konferansta “Türkiye İdlib misyonuna katılarak iktidarın Esad’a verilmesini fiilen kabul etmiş oluyor” yorumunu yaptı. Köse, “Burası çok riski bir bölge” diyerek Ankara’nın hem ılımlı isyancıların olası talepleri, hem de militanları bizzat yok etmesini istemeleri halinde Rusya ve İran’ın baskısı altında kalabileceğini söyledi.
TSK’nin operasyon öncesinde sınırda yaptığı yığınak ise İdlib’den YPG kontrolündeki komşu Efrin’e ilerlenip ilerlenmeyeceği konusunda bazı yorumlara da yol açtı. Ancak Astana’daki görüşmelerde bu yönde alınmış bir karar yok. (Dış Haberler)
Güncelleme Tarihi: 08 Ekim 2017, 20:12