Kamuoyunda "Çerçeve Yasa" olarak bilinen "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı"nın İçişleri Komisyonu'nda görüşmeleri devam ediyor.
MHP'li vekillerin başlattığı tartışmalar sürerken Meclis Başkanlığı'nın, MHP'nin yaptığı itiraza ret yanıtı geldi. Yanıtın ardından ise usul tartışması başladı. Usul tartışması üzerine söz alan MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, bölge illerinde Anayasa ihlali yapıldığını ve buna da hükümetin göz yumduğunu belirtirken, buna örnek olarak ise yol kesme eylemlerini gösterdi.
KAPLAN: ANKARA TARİHİNİN EN ÖNEMLİ BAŞLANGICINI GÖRÜŞÜYOR
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise Türkiye'nin geleceğini konuştuklarına işaret ederek, "Tarihi bir noktadayız. Ankara tarihinin en önemli başlangıcını görüşüyor" diye konuştu. Bu konuda herkesi destek vermeye çağıran Kaplan, "bu tasarıyı külliyen yok saymayız" dedi. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ise Kaplan'dan sonra söz alarak son derece hayati bir dayatma ile karşı karşıya oldukların ileri sürdü. Usul tartışmalarının ardından, Tasarının geneli üzerindeki görüşmelere geçildi.
ATALAY: YENİ KANUNLAR HAZIRLANIYOR
Genel görüşmelerde ilk olarak komisyona hükümet adına katılan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay konuştu. Atalay, "Diyalog süreciyle" ilgili yeni bir yol haritası üzerinde çalıştıklarını ve bu çerçevede yeni kanunların da hazırlandığını açıkladı.
Sürecin amacının Türkiye'yi normalleştirmek olduğunu söyleyen Atalay, sorunu ‘terörün çözümü’ olarak tanımlayarak, “geriye bakıldığında hükümetlerimiz döneminde ne kadar yol kat edildiği görülüyor. Bu konuyu milli bir mesele olarak ele almalıyız. Bu tasarı ile Meclis idaresini devreye sokarak, siyasetin önünü açmalıyız" dedi.
Atalay konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ülkemizin ve insanımızın enerjisini, bölgesinde ve dünyada örnek gösterilen bir Türkiye için harcayacağız. Çözüm süreci, ülkemizin on bir yıllık demokratikleşme ve normalleşme birikimi üzerine inşa edilmiştir. Bu süreç, Sayın Başbakanımızın 2005 yılındaki Diyarbakır konuşması ile işareti verilen paradigma değişiminin ve 2009 yılında bir devlet politikası olarak başlatılan Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin devamı niteliğindedir. Çözüm sürecinin amacı, vatandaşlarımızın talep ve beklentilerini dikkate alarak ve geçmişte yapılan haksızlıkları telafi ederek Türkiye'yi normalleştirmektir. Bu yönüyle Çözüm Süreci, çok büyük hassasiyetle, büyük dikkatle, yaralı duyguları tamir etme; karşılıklı güveni tesis etme ve kardeşlik hukukunu yüceltme sürecidir."
‘MİLLİ MESELE’
Atalay, bundan sonraki hedeflerinin silahların bırakılması ve PKK'lilerin normal hayata dönmesi için gerekli çalışmaların yapılması olduğunu vurgulayarak, "Kısaca ifade etmek gerekirse, çözüm sürecinin nihai hedefi; tıpkı 23 Nisan 1920'de olduğu gibi, bu vatanın tüm insanlarını kapsayacak ortak ruhu yakalamak ve daha güçlü, daha müreffeh ve daha özgür Türkiye idealine ulaşabilmektir. Bu sürecin partiler üstü, milli bir mesele olarak ele alınması dileğimizdir. Bu konuda ülkemizde de siyasetin, iktidarı ve muhalefetiyle, daha yapıcı ve pozitif bir tutum içinde olması gerektiğini savunduk. Bu kanun tasarısı vesilesiyle muhalefete mensup bazı siyasetçilerin kamuoyuna yansıyan beyanlarında böyle bir yaklaşımın işaretlerini görmekten de büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu önemli Tasarı, bir yönüyle Meclis iradesini devreye sokarak siyasetin önünü açıcı, siyaset alanını genişletici bir özellik taşımaktadır. Konuya bu yönüyle de bakılmasının önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.
'SOMUT VE TAKVİME BAĞLANMIŞ BİR PLAN ORTAYA ÇIKACAKTIR’
Çerçeve düzenleme olarak düşünülen tasarının, bundan sonraki çalışmalar için genel bir perspektif sunduğunu ve devlet kurumlarının süreç kapsamında yapacakları çalışmalar açısından yol gösterici nitelik taşıdığını aktaran Atalay, şöyle devam etti: "Bu çerçeve yasa, halen çalışmaları devam eden ve sürece ilişkin daha detaylı, somut adımlar içeren yol haritası ve eylem planına temel teşkil edecektir. Bu kapsamda yeni kanun tasarılarının da gündeme gelmesi söz konusu olabilir. Burada çok çerçeve bir yasa getiriyoruz, genel bir belirleme. Takdir edileceği gibi gerektiğinde yol haritası için de yeni yasa tasarıları da gündeme gelebilir. Tasarı, daha genel bir çerçeve çizmekle beraber üzerinde çalışılan yol haritası, atılacak adımlar konusunda daha somut ve takvime bağlanmış bir plan ortaya çıkaracaktır. Bu çerçeve yasadan sonra o çalışmamızı yürüteceğiz, devam ettireceğiz. Esasen böyle bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz şu anda. Daha zamanı belirlenmiş, takvime bağlanmış, atılacak adımları somutlaştıran bir eylem planı, yol haritası üzerinde çalışılmaktadır."
‘KAMUOYUNU BİLGİLENDİRECEĞİZ’
İktidar olarak daima çözüm sürecini şeffaflık içinde yürütmeye özen gösterdiklerini ileri süren Atalay, "Bu çerçeve yasada ve bundan sonra yapılacak çalışmalarda da bu şeffaflığı koruyacağız, kamuoyunu bilgilendireceğiz. Çözüm süreci büyük bir toplumsal destekle yürüyor; o büyük toplumsal destek olmasa Çözüm sürecinin yürümesi zorlaşır. Dolayısıyla biz yine bundan sonra da bu toplumsal desteği arkamıza alarak ve şeffaf şekilde çalışmalarımızı yürütmeyi esas alıyoruz. Bu hususu da yasa maddesi haline getiriyoruz" diye konuştu.
Yasanın görüşmeleri konuşmalarla devam ediyor. / anf
Güncelleme Tarihi: 02 Temmuz 2014, 21:45