HDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Van gölünün kirlilik sorununun endişe verici boyutlara ulaştığına dikkat çekti. Konuya ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun yanıtlaması üzerine verdiği soru önergesinde, “Bir milyondan fazla insanın havzasında yaşadığı Van Gölü’nün kirlilik sorunu endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Gölün etrafında Van, Edremit, Erciş, Gevaş, Tatvan, Muradiye, Adilcevaz ve Ahlat gibi nüfusu fazla olan yerleşim birimleri bulunmakta; bu yerleşim birimlerinin katı atıkları doğrudan veya dolaylı olarak göle akmaktadır” dedi.
Yapılan bilimsel araştırmalara göre, Van Gölü sularının sodalı-tuzlu oluşunun besin zincirini çok kısa tuttuğu, bunun ise sucul ekosistemin hassasiyetini arttırdığını vurguladı. Van Gölü’nün kirliliğe karşı son derece hassas bir ekosistem olduğunu ifade eden Üçer şunlara dikkat çekti: “Zira artan kirlilik gölün besin zincirinin her hangi bir düzeyini olumsuz yönde etkilerse, bu zincirin diğer halkaları bundan çok daha hızlı ve telafisi imkansız bir şekilde etkilenecektir. Bu nedenle Van Gölü’nün biyolojik yapısı tamamen bozulmadan bir an önce harekete geçilmesi gerekmektedir.”
Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı’nın 2008 yılı Kasım ayında yayınlandığı ve 2009 Ocak ayında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Üçer, “Ancak daha sonra Orman Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile TÜBİTAK-MAM (Marmara Araştırma Merkezi) Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü arasında 07.12.2011 tarihinde imzalanarak başlatılan ‘Havza Koruma Eylem Planı Projesi’ kapsamında ‘Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı Revizyonu’ Projesi hazırlanmış ve yeni Eylem Planı hazırlıkları için ilk adım olarak açılış toplantısı 16.02.2012 tarihinde Van İli’nde gerçekleştirilmiştir.
Bunun yanında Atık Arıtma Tesislerinin yapımı konusunda; 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’nun 14. Maddesi gerekçe gösterilerek (yani katı atık tesisi yapma görevinin belediyelere ait olduğunu söylenerek) bütün sorumluluk belediyelere yüklenmektedir. Belediyeler proje başvurusunu İller Bankasına yapmakta, böylesine çok başlılık sürecin aksamasına sebep olmaktadır” dedi.
Üçer’in soru önergesinde ise şu sorular yer aldı:
-Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı neden revizyona tabi tutulmuştur? 2008 yılında hazırlanan eylem planının eksiklikleri nelerdir? TÜBİTAK-MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü eylem planına nasıl bir yenilik katacaktır?
-Bakanlığınız gerekli revizyonu yapacak teknik kapasite ve personele sahip değil midir? Sahipse neden böyle bir yola gidilmiştir? Bakanlığınıza bağlı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün eylem planıyla ilgili eksiklikleri nelerdir?
-Bu revizyon anlaşması yapılıncaya kadar eylem planında öngörülen hedeflerin ne kadarı gerçekleştirilmiştir? Faaliyete sokulması düşünülen (isimleri de belirtilerek) kaç Atık Arıtma Tesisi vardır ve bunların kaçı faaliyete sokulabilmiştir? Faaliyete sokulanlar hangileridir?
-Eylem Planını hazırlayan birimle söz konusu projelerin finansmanını sağlayan birimin farklı kamu kuruluşları olması, fiiliyatta ne tür zorlukları beraberinde getirmektedir?
-Revize edilen yeni eylem planında bir öncekine göre ne tür değişikliklere gidilmiştir? Yapılması öngörülen Atık Arıtma Tesisi sayısında bir değişiklik söz konusu mudur? Varsa hangileridir?
-Bakanlığınızın Eylem Planı hazırlamak dışında konuyla ilgili belediyelere sunduğu başka ne tür hizmetleri mevcuttur? Revize edilen yeni eylem planının TÜBİTAK-MAM tarafından gerçekleştirildiği hakikati karşısında, bakanlığınızın artık tamamen pasif bir konuma yerleştiği doğru mudur? Bakanlığınızın artık nasıl bir inisiyatifi kalmıştır?
-Eylem Planı kapsamında başarının sağlanabilmesi için bütün işlemlerin tek elden yürütülmesi doğrultusunda herhangi bir yasal düzenleme yapılması düşünülmekte midir? Düşünülüyorsa açıklayınız.
-Revize edilen planın ilk tanıtım toplantısının 2012 yılında yapıldığı göz önüne alındığında; planın öngörülen yeni zaman takvimi nasıldır? Eskisine göre ne tür bir değişiklik yapılmıştır? Yapılan revizyona göre planın tamamlanma ve tesislerin faaliyete geçme yılı hangi yıldır?
-2008 yılından 2013 yılına kadar Van Gölü’nde kirlilik oranlarının tespiti ile ilgili nasıl bir çalışma yapılmıştır? Yıllar itibariyle su analizleri yapılmış mıdır? Yapılmış ise sonuçları nasıldır? Eylem Planını devreye sokmadaki gecikmenin boyutu hangi seviyededir?
Güncelleme Tarihi: 07 Temmuz 2014, 15:12