Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekilleri Faysal Sarıyıldız, Leyla Birlik, Ferhat Encü ve Aycan İrmez Şırnak ve ilçelerinde öldürülen siviller ve hak ihlalleri için Meclis Araştırma Komisyonu’nun kurulmasını talep ederken, İçişleri Bakanlığı’na da konuyla ilgili yazılı soru önergesi verdi.

Araştırma önergesinde şunlar belirtildi:

‘Yaşam hakkını ortadan kaldırmakta’

“1990’larda ‘terörle mücadele’ adı altında yaşanan olağanüstü vahşi uygulamalar bütün Kürt illerine yeniden sirayet etmiş bulunmaktadır. Siyasal iktidarın âli menfaatleri uğruna Türkiye’nin içerisine sürüklendiği şiddet girdabı giderek daha tehlikeli ve önü alınamaz bir sürece doğru evirilmektedir.

“7 Haziran genel seçimlerinde sonra AKP Hükümeti’nin “düşürülen iktidar”ını yeniden tahkim etmek için devreye soktuğu gerginlik ve çatışma siyasetinin bilançosu her geçen gün ağırlaşmaktadır. Askeri operasyonlar, çatışmalar ve saldırılarda yaşamını yitiren asker ve gerilla kayıpları yanında, polis şiddeti ve sokak ortasında infazlar, vatandaşların yaşam haklarını ortadan kaldırmakta ve can güvenliklerini tehlikeye atmaktadır.

5’i çocuk 13 kişi hayatını kaybetti

“7 Haziran seçimlerinden bu güne kadar Şırnak kent merkezinde; Adem İrtegün (16) ve Bahri Külter, Cizre’de; Abdullah Özdal ve Hasan Nerse (17) Emin Yanaş (10), Eyüp Ergen (27), Mesut Sanrı (39) , Baran Çağlı (7), Silopi’de; Hamdin Ulaş (58), Mehmet Hıdır Tanboğa (17) ve Kamuran Bilin (27) ve İdil’de; Cebbar Acer (20) isimli sivil yurttaşların içerisinde bulunduğu 12 kişi kolluk güçlerinin açtığı ateş ve müdahalesi sonucu katledilirken, 20kişi de yaralandı. Öte yandan Cizre ilçe merkezinde yola döşenen patlayıcının sivil bir minibüsün geçişi sırasında patlaması sonucu Sahip Akıl (31) yurttaşın yaşamını yitirdi. Böylece çatışmalı süreçte hayatını kaybeden sivillerin sayısı 13’e yükselmiştir. Yaşamını yitiren 13 sivil yurttaştan 5’inin yaşları ise 7 ile 17 arasında değişen çocuklardan oluşmaktadır.

‘Soruşturma açılmadı’

“Şırnak ve ilçelerinde son iki ayda polis ve asker kurşunu yaşamını yitiren 12 sivil yurttaşın ölümü ve yaklaşık 20 kişinin yaralanması ile ilgili hiçbir kamu görevlisi hakkında soruşturma ya da inceleme başlatılmadı. Çünkü kolluk güçleri eli ile işlenen sivil cinayetlerin tümü Şırnak valisi ve diğer mülki amirler tarafından anında inkâr edildi.

“Türkiye’de devlet suçlarının inkârı demokrasinin kurumsallaşamamasının temel nedenlerinden biridir. Ayrıca, kolluk güçleri tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlallerinin tekrarlanmasında ve kullanılan şiddetin yüksek seviyelerde sıklıkla gerçekleşmesinde etkili olan en önemli unsur, sistematik bir hal alan ‘cezasızlık politikası’dır. Güvenlik bürokrasisini aşırı yetkilendiren, hukuk dışına çıkmalarının önünü açan, yasal düzenlemeleri (Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, İç Güvenlik Yasası, Terörle Mücadele Kanunu, TCK vs) hayata geçiren AKP Hükümeti sivil infazların ve hak ihlallerinin yegâne müsebbibidir.

Talepler

“Şırnak ve ilçelerinde münferit olmayan ve bir devlet politikası neticesinde gerçekleşen keyfi ve yargısız sivil infazların durdurulması, sivil infazları gerçekleştiren kolluk güçleri, bu infazlar için kolluk güçlerini yetkilendiren veya teşvik eden siyasi sorumlular ile mülki amirler hakkında etkin bir soruşturmanın yürütülmesi, sorumluların yargı önüne çıkarılması, delillerin incelenmesini ve tanıkların dinlenmesini sağlamak için acilen Meclis araştırmasının açılması önem arz etmektedir.”

Sorular

İçişleri Bakanı Selami Altınok’un yanıtlaması istemiyle verilen önergede şu sorular soruldu:

* Şırnak ve ilçelerinde toplumsal infiale neden olan; kolluk güçlerinin çocuk, kadın, genç ve yaşlı demeden sivillleri infaz etme emri kim ya da kimler tarafından verilmektedir? Şırnak ve ilçelerinde sivil yurttaşlar öldürülmeden önce şahsınıza onay almak üzere iletilmiş bir bilgi var mıdır?

* Şırnak ve ilçelerindeki sivil infazların sorumluları hakkında, Bakanlığınız tarafından herhangi bir inceleme veya soruşturma başlatılmış mıdır? Varsa yürütülen soruşturma kapsamında görevden el çektirilen kolluk güçleri bulunmakta mıdır?

* Başbakanlık Koordinasyon Merkezinin, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında 31 Temmuz 2015 tarihinde 30 ilden gelen mülki ve idari erkan ile yaptığı toplantıda her ilin durumu tek tek ele alınarak, il, ilçe ve mahalle odaklı planlar hazırlandığı iddiası doğru mudur? Bu toplantıdan sonra Kürt illeri ve ilçelerinde sivil infazlar ve hak ihlallerinin daha çok artması tesadüf müdür?

* 27 Ağustos 2015 tarihinde Cizre’de askeri garnizona düzenlenen saldırının ardından kaç kolluk gücü ilçe merkezinde yapılan operasyona katılmıştır? Kolluk güçleri hangi envarterlerle (silahlarla) operasyona katılmışlardır? Operasyonda ne kadar kurşun sıkılmıştır?

* Cizre’de 27 Ağustos günü polis kurşunu ile baş ve göğüs kısımlarından vurulan Emin Yanaş (10), Eyüp Ergen, Mesut Sanrı ve yıkılan duvarın altında kalan Baran Çağlı’nın (7) yaralandığı olay mahallini polis saatlerce yaylım ateşinde tutmuştur. Ambulansların gidişine engel olarak, 2’si çocuk 4 kişiyi ölüme terk eden emniyet yetkilileri hakkında herhangi bir inceleme ya da soruşturma başlatılmış mıdır? Hastaneye kaldırılamadığı için yaşamını yitiren 4 kişi ne kadar süre sonra hastaneye kaldırılmıştır?