Zehra Özdilek’in Cumhuryet’te yer alan haberine göre Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuksuz sanıklar katılmazken, tarafları avukatları temsil etti.
Kimlik tespitinin ardından sanık ifadelerine geçildi. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılan sanık Harun Ateş, “O dönem jandarma uzman çavuştum. Operasyona katıldım ama içeriye girmedim. Cezaevi bünyesinde çalışmıyordum” dedi. Avukat Güçlü Sevimli’nin aralarında komutanının kim olduğuna dair sorularına sanık Ateş, “Detayları hatırlamıyorum” diye cevapladı.
‘BOĞAZ KEYFİ YAPTIK’
Arama kurtarma ekibinde görev yapan sanık Fuat Polat ise olay sırasında tahliye edilen mahkûmları araçlara bindirdiğini belirterek, “Silah sesleri geliyordu. Komutanım çağırdı için bizim ekipten sadece ben içeri girdim. Bir koğuşun duvarını deldik. Görüntü aldık, içeride kimse yoktu. Yaklaşık 40 dakika durup geri çıktım. Asıl görevimiz doğal afetlerde insanları kurtarmaya yöneliktir. Bizim görevimiz can almak değil can kurtarmaktır. Operasyondan sonra bir hafta izin verildi. Boğaz keyfi yaptık. Gezdik. Biraderlerimi görmeye gittim” diye konuştu.
Sanığın ifadesine tepki gösteren avukat Güçlü Sevimli, “Orada insanlar öldü, yaralandı. Nasıl keyif yaptınız?” dedi.
Sanık Mahmut Kırtay da, “Tahliye grubu olduğumuz söylendi. Cezaevinde çıkarılan mahkûmların kayıtları avluda yapılıp başka cezaevlerine sevkleri gerçekleştirildi” dedi. Sanık Ümran Tekeli arama kurtarma uzmanı olarak operasyonda yer aldığını belirterek “Elektrik kesildi. Sadece jeneratör götürdüm” ifadelerini kullandı.
‘ÖNCE TATBİKAT YAPTIK’
, “Duvarlarını kırdığım koğuşta tutuklulara denk gelmedim. Sesler geliyordu. Dev Sol diye bağırıyorlardı. O tarafa gitmedim kendi işimi yapıyordum. Operasyonun yapılacağı önceden biliyorduk fakat saatini, tarihini bilmiyorduk. Genelde maketler üzerinde çalışma yapıyorduk. Sincan’da cezaevi inşaatında tatbikat yapmıştık. Operasyondan önce tatbikat yaptık” diye konuştu. Mahkeme heyeti duruşmayı 14 Mart 2019’a ertelendi.
Güncelleme Tarihi: 18 Ekim 2018, 23:00