İki aydır Van’dan Suruç’a geldikleri söyleyen aşçı evi sorumlusu Yılmaz Birlik, aş evinde çalışanların, sabah saatlerinde başladıkları yemek yapımının gecenin geç saatlerine kadar sürdüğünü, yapılan yemeklerin bire bir kendi elleriyle dağıtarak Kobanêli halkın mağduriyetini bir nebze de olsa azaltmaya çalıştıklarını söyledi.

STOKLAR AZALDI

Birlik, “20 bin insana toplu yemek yapmak çok olsa da gece gündüz çalışmak bizi zorlamıyor. Kazanlarla yemek yemiyoruz. ‘Çok olsun ama az olmasın’ diyerek kimse aç kalmasın diyoruz ve yemekleri her seferinde biraz daha fazla yapıyoruz” diye belirtti.

Kışlık bakliyat türlerinin stoklarında azaldığını işaret eden Birlik, “Stoklarımızda besin ve protein içeren stoklarımız azalmış durumda.  Yiyecek göndermek isteyen arkadaşlarımız protein oranı yüksek ve daha insan direncine uygun yiyeceklere öncelik ederse seviniriz” dedi.

Kobanêlilerin onur bir halk olduğunu dile getiren Birlik, “Şu ana kadar çok yemek yaptık ve dağıttık. Ama hiç kimse Kobanê halkı kadar onurlu ve ağır başlı değildi. Aşevi sorumluluğun olsa da ben buraya gönüllü çalışmaya geldim. Kobanêliler için sadece yemek değil ne gerekiyorsa yaparım” dedi.

‘ONLAR DA BENİM AİLEM

Aşçılardan Fikret Gökmen de, Kobanêliler için yemek yapmaktan keyif aldığını, ailesinden uzak kalsa da Kobanêli her bir ailenin kendi ailesi olduğunu dile getirdi. Gökmen, “Sabah erken uyanıyoruz. Kobanêliler için daha güzel yemekler yapabilmek için seferber oluyoruz. Bu işe zorunluluk olarak bakmıyoruz. Her birimiz kendimizi önererek Suruç’a geldik” diye belirtti. Kobanê için her işi yapabileceklerini dile getiren Gökmen, “Her akşam yaptığımız yemek sonrası çadır kentleri gezerek yemekleri dağıtıyoruz. Ardından yemek işlerimiz bitinde oturmak içimden gelmiyor ve her gece sınıra gidip direnişe katılan halkla birlikte nöbet eylemine katılıyorum” dedi.