Fransa Parlamentosu ve Senatosu'nda 24 Eylül günü oylamasız tartışmalar yürütüldü. Parlamentoda vekillerin karşısına çıkan Başbakan Manuel Valls, “Sözkonusu olan fanatizme karşı uzun vadeli bir mücadedir” dedi. Valls, Irak'ya yardım etmenin Fransa'ya yardım etmek olduğunu belirterek, “ne kadar zaman gerekliyse” bu mücadelenin devam edeceğini ifade etti. Valls, “Bu Ortadoğu'ya karşı Batı değil, bir haçlı seferi değil” diye ekledi. Merkez sağdaki muhalefet partisi UMP'den François Fillon, hükümetten stratejisini netleştirmesini isteyerek, “Hiçbir şey yarım müdahaleden kötü değildir” dedi. Valls, Irak'ta hava saldırılarına katılan Fransa'nın Suriye'de de hava salıdrısı düzenlemesinin sözkonusu olmayacağını vurgularken, “DAİŞ'e karşı mücadelede Esad'ın hiçbir şekilde ortak olmayacağını” kaydetti.
SOL CEPHE: DAİŞ BATI POLİTİKASININ ÜRÜNÜ
Sol Cephe (Front de Gauche) milletvekili ve François Asensi, DAİŞ'in nasıl ortaya çıktığını sorgularken, Irak ve Afganistan müdahalelerine dikkat çekerek, “Daiş, bölgedeki neokolonyalist batı politikasının bir ürünüdür” dedi. 2003'te Irak işgaline katılmayı reddeden Fransa'nın “mevcut kaosun sorumluları tarafından yürütülen bir koalisyona bugün katılmasının” anlamsız olduğunu belirten Asensi, “Hayır Fransa, ABD'nin satış sonrası hizmetini yapmamalı. Kendi sesini bulmalı ve tarihinin güçlü sayfalarında olduğu gibi halkların özgürlüğünü savunmalı” şeklinde diye konuştu.
Kürtlerin DAİŞ'a karşı mücadelesine değinen Asensi, “Kürt halkı iki yıldan beridir, cihatçıların saldırılarına karşı cesur bir şekilde direniyor ve yardıma çağırıyor. Bizim diplomasimiz, bu halkın ulusal talaplerini bastıran Türkiye'nin baskısı altında, aklı selime gelmeden önce aylarca ona sırtını döndü. Sözde bazı ittifaklarımızın muğlak olmanın da ötesinde oynadığı oyun üzerine sorgulamada bulunmanın zamanı geldi” diye belirtti. Sol Cephe milletvekilleri olarak Fransız diplomasinden atılgan girişimler beklediklerini ifade eden Asensi, bunun Irak Devleti'nin yeniden inşasından ve DAİŞ'i destekleyen ve finanse eden devlet veya gruplara karşı zayıflık göstermeden mücadele etmekten geçtiğini kaydetti.
SAVUNMA BAKANI: ÖSO'NUN ÖRGÜRLENMESİNE YARDIM EDECEĞİZ
Parlamento ile paralel olarak Senato da Irak'taki müdahaleye ilişkin olağanüstü oturuma çağırdı. Sanato'daki oturumda, hükümetin bildirisini Savunma Bakanı okudu. Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian, şu saatte gerekli olanın birlik ve kararlılık olduğunu belirtirken, Irak ve Suriye'de “gönüllü jihatçı olarak” 10 bin yabancının olduğunu söyledi. Irak'a gönderilen silahların Irak hükümetinin kontrolü altında yapıldığını dile getiren Drian, DAİŞ'in mali kaynaklarından bahsederken de “petrol kaçakçılığı” yapıldığını söyledi. Drian, hükümetin Suriye pozisyonu hakkında “Tavrımız yalın: Özgür Suriye Ordusu'nun örgütlenmesine yardım edeceğiz” şeklinde konuştu.
PCF LİDERİ: GÖREVİMİZ PKK VE PYD'Yİ DESTKLEMEKTİR
Söz alan Komünist Partisi (PCF) Ulusal Sekreteri Senatör Pierre Laurent, “Tehdit ve tehlike Suriye'ye yayılıyor” dedi. DAİŞ saldırılarında yüzbinlerce insanın Güney ve Batı Kürdistan'a sığındığını hatırlatan Laurent, “Kürt güçlerinin müdahalesi olmasaydı bunlar sağ kalmayacaklardı” dedi. Laurent, Fransa'nın insani yardım konusunda yeterli bir düzey sergilemediği eleştirisinde de bulundu. Suriye'de Kürtlerin “uluslar arası yardım olmadan hem Başar El Esad gülerine hem de kendisini İslam Devleti olarak tanıtan cihatçı gruba karşı yalnız direndiğini” söyleyen Laurent, Türkiye'nin mültecilerin geçişlerine ve DBP tarafından toplanan yardımlara engeller çıkardığını kaydetti.
DAİŞ'in yükselişindeki Türkiye'nin rolüne de dikkat çeken Laurent, bu dış destekler olmadan DAİŞ'in bugünkü durumuna yükselmesinin mümkün olmayacağını belirtti. Özellikle PKK ve “PYD” güçlerine yardım etmek gerektiğini altını çizen Laurent, “Bizim görevimiz, ön cephede olan PKK ve PYD güçlerini desteklemektir” dedi. PCF Ulusal Sekreteri, hükümete seslenerek, “PKK'yi AB terörist örgütler listesinde tutmaya devam edecekmiyiz?” diye sordu.
Laurent, Fransız hükümetini de “NATO vagonuna asılmaktan vazgeçmeye” çağırdı. Bu bölgeleri Batı'nın arka bahçeleri olarak görmekten vazgeçilmesini isteyen Laurent, kalkınma ve dayanışma için yeni bir politika geliştirilmesi çağrısında bulundu. Laurent, DAİŞ'e karşı en uygun cevabın, barış, kalkınma, demokrasi ve dayanışma olduğunu dile getirdi. Laurent, “Müdahaleler cihatçıları doğuran nedenleri hedef almadıkça başarılı olmayacak” tespitinde bulunarak, Irak ve Afganistan'daki müdahaleleri DAİŞ'i doğurduğunu söylerken, tüm müdahalelerin felaketlere yenilerin eklediğini dile getirdi. Laurent, NATO'nun bir siyasi çözümünün olmadığını ve var olan sorunun bir parçası olduğunu söyledi.
PARLAMENTO YANINDA KÜRT EYLEMİ
Bu tartışmaların yürütüldüğü Fransa Parlamentosu yakınında bir grup Kürt kadını Kobanê ve Şengal ile dayanışma eyleminde bulundu. “Musul, Şengal, Maxmur, Karakuş, yalnız değilsiniz”, “DAİŞ'e karşı Kürt cephesi”, “Barbarlığa dur!” yazılı dövizlerin dikkat çektiği eylemi, Paris Kürt Kadın Hareketi organize ederken Demokratik Aleviler Federasyonu da destek verdi.
Eylem esnasında, bir grup vekil alana gelerek, Kürt ve fransız bir heyet ile görüştü. Fransa Kürdistan Dayanışma Derneği Başkanı Sylvie Jan, PYD Paris temsilcisi Xalid İsa, Barış Hareketi yetkilisi Yves-Jean Gallas ve Fransa Demokratik Kürt Konseyi adına Cemile Renkliçay'dan oluşan heyet, vekillerle görüşerek Kürtlerin taleplerini iletti ve bir dosya sundu. Eylem alanında gelen Europe Ecologie-Yeşiller grubundan Noel Mamere, “Size desteğimi sunmaya geldim” dedi.
WURTZ: KÜRTLERLE TAMAMEN DAYANŞIMA İÇİNDEYİM
O sırada tesadüfen eylem alanı yakınından geçerken alana gelen Avrupa Parlamentosu onursa milletvekili Francis Wurtz, ANF'ye yaptığı açıklamada “Kürt halkı ile tamamen dayanışma içinde olduğunu” söylerken, özellikle Şengal ve Rojava'dan gelen mültecileri ağırlayan Kuzey Kürdistan'daki DBP belediyelerini durumuna işaret etti. Bu belediyeleri kısıtlı imkanlarla insanları ağırladığını ve dayanışma gerektiğini söyleyen Wurtz, Cenevre'de de Kürt vekillerin Kobanê'ye acil insani yardım için açlık grevi yürüttüğünü hatırlatarak, “Ben bu talebi destekliyorum” dedi.
Ekolojist grubun eşbaşkanı Leo Cohen, Sol Cephe Milletvekili François Asensi, Paris Belediyesi Konseyi üyesi Jerome Gleizes ve 1917'de kurulen Eski Ermeni Savaşçılar ve Direnişçiler Derneği Başknaı Antoine Bagdikian da alana gelerek Kürtlerle dayanışmada bulundu. Fransa Parlamentosu Avrupa İşleri Komisyonu Başkanı Danielle Auroi ise bir danışmanını gönderek dayanışmasını ifade etti. Leo Cohen, heyetin taleplerini dinleyerek dayanışma içinde olduğunu belirterek, parlamento dahil bşaka yerlerde yeniden görüşmeye açık olduklarını söyledi.
MAMERE: PKK LİSTEDEN ÇIKARILMALI
Heyet ile vekilleri ayaküstü görüşmesi sırasında Noel Mamere, PYD temsilcisine dönerek “Siz Türkiye'nin muğlaklığının mağdurusunuz” şeklinde konuşurken, Xalid İsa Türkiye'nin tren içerisinde DAİŞ'e silah ve tank gönderdiğini anlattı. İsa, Fransa'nın da Suriyeli gruplara yoğun silah yardımında bulunduğunu ancak Kürtlerin hiçbir şekilde yardım görmediğini kaydetti. Noel Mamere, bir çok kez PKK'nin “terörist örgütler” listesinden çıkarılmasını istediklerine dikkat çekerek, “PKK'nin listede kalması paradokstur” dedi. Mamere, bugün DAİŞ'e karşı tek savaşan gücün PKK olduğunun altını çizdi.
ASENSİ: TÜRKİYE ÇİFT YÖNLÜ OYNAMAKTAN VAZGEÇMELİ
François Asensi de Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerin “çift yönlü” oynamaktan vazgçemesi gerektiğini söyleyerek, “Türkiye'nin hiç bir zaman açık bir tavrı olmadı” tepkisinde bulundu. Asensi, Batı Kürdistan'da DAİŞ ile savaşan Kürtlere olanaklar sunulmasını istedi.
JAN: PYD CİDDİ BİR MUHATTAP OLARAK KABUL EDİLMELİ
ANF'ye konuşan Fransa Kürdistan Dayanışma Derneği Başkanı Sylvie Jan, “Bizim rolümüz insani duyarlılık oluşturmaktır” dedikten sonra, Fransız hükümetinin sorumluluklarına sahip çıkması gerektiğini söyledi. Jan, “Fransa, başta YPG olmak üzere Kürt güçlerinin çağrısına cevap vermeli ve cihatçılara karşı mücadele eden Kürt güçlerini desteklemeli” vurgusunda bulundu. “Fransa PYD'yi ciddi ve önemli bir muhatap olarak kabul etmeli” çağrısında bulunan Jan, ayrıca PKK'nin “terör” listesinden çıkarılmasını ve derhal Rojava'ya insani yardım gönderilmesini istedi. Jan, “Cihatçıları destekleyen ülkelere de yaptırım uygulanmalı” diye eklerken özellikle Türkiye'ye işaret etti.
XALİD İSA: HAVA SALDIRILARI YPG İLE KOORDİNASYON HALİNDE OLMALI
PYD temsilcisi Xalid İsa ise YPG'nin iki yılı aşkın bir süredir “teröristlerle” savaştığını ifade ederek, bu mücadelede bugüne kadar hiç kimseden yardım almadıklarının altını çizdi. Suriye'de IŞİD'e yönelik hava saldırılarını da “memnuniyetle” karşıladıklarını belirten İsa, “Ama eğer hava saldırıların başarılı olması isteniyorsa Koalisyon'un YPG güçleri ile koordinasyon halinde olması gerekiyor” dedi. Mevcut saldırıların yetersiz ve etkisiz olduğunu söyleyen İsa, “YPG'ye başta tanklara karşı olmak üzere savunma olanakları sunulmalı, ayrıca Kürtlerin kendi topraklarında yaşamlarını sürdürmeleri için insani yardımlar yapılmalı” diye konuştu. / Firatnews
Güncelleme Tarihi: 25 Eylül 2014, 15:14