Almanya’nın Sesi Radyosu (DW)’nin internet sitesi yazarlarından Kersten Knipp, DAİŞ’e karşı savaşta Rojava’yı ve Şengal’i savunan yegane güç olan PYD’nin batının yeni partneri olabileceğini yazdı. ‘Potansiyel müttefik: Suriye Kürtleri’ başlıklı yorumda, PKK ile yakınlığı bilinen PYD ile ittifaka yönelik en önemli engelin Suudi Arabistan ile Türkiye olduğu yorumu yapıldı.

DAİŞ’e ait kampların, konvoyların ve ya üslerin hava saldırıları ile yok edilebileceğinin belirtildi DW haber yorumunda, çetelerin elinde tuttuğu kentlerden çıkarılması için düzenlenen hava saldırılarının yeterli olmayacağına değinildi. Çete örgütünün elinde bulundurduğu rehinelerle kendisine kalkan oluşturduğuna dikkat çekilen yorumda, DAİŞ karşıtı uluslararası koalisyonun olası yerli müttefiklerine ilişkin bilgiler verildi.

ÖSO VE İSLAMİ CEPHE’YE İLİŞKİN ÇEKİNCELER VAR

Güney Kürdistan peşmergelerinin uzun süreden beri müttefik olarak görüldüğünün hatırlatıldığı yorumda, Suriye’de ise bin kadar farklı silahlı grubun varlığından söz edildiği kaydedildi. DW’ye göre, batılı ülkelerin Suriye’deki bir numaralı müttefiki halen Özgür Suriye Ordusu (ÖSO). Şu anda İslami Cephe adı altında örgütlenen gruplarla ittifak halinde olan ÖSO’nun yüzlerce üyesinin El Kaide’ye bağlı El Nusra Cephesi’ne kaydığı belirtilen yorumda, genel olarak bu grupların lojistik açısından desteklenmesinin riskli olabileceği dile getirildi.

“PYD DAİŞ’E KARŞI KARARLI BİR SAVUNMA İÇİNDE”

DW yorum haberinde, PYD’nin askeri olarak kabul edilen Halk Savunma Birlikleri (YPG)’nin Suriye’deki karmaşık durum içerisinde  önemli bir partner olarak kendisini öne çıkardığına vurgu yapıldı. Yorumda şöyle denildi: “(PYD) Esad rejimine karşı isyanda ne kadar geri dursa da, Suriye’nin kuzeyinde yönettiği toprakları ‘İslam Devleti (DAİŞ)’ne karşı o denli kararlı bir şekilde savunuyor. PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’e göre, Suriyeli Kürtlerin ‘cihatçılara’ karşı savaşı kendi topraklarını savunmaktan da öteye geçiyor. Müslim DW’ye verdiği mülakatta, ‘Çünkü (DAİŞ) tüm dünya için bir tehlikedir’ demişti.”

SUUDİLER VE TÜRKİYE ENGELİ

DAİŞ karşıtı koalisyon içerisinde YPG’ye karşı temkinli olunduğu belirtilen yorumda, bunun altında ise bölge ülkelerinin olduğu kaydedildi. Suudi Arabistan’ın DAİŞ tehdidine rağmen, radikal islami tarzından vazgeçmek istemediğinin hatırlatıldığı yorumda, batılı ülkelerin bir kısmının Türkiye’nin PKK’yi kabul etmemesinden ötürü çekingen oldukları savunuldu. 

DW yorum haberinde,  Türkiye ile PKK arasındaki çözüm sürecinin bu konuda bazı değişimleri getirebileceğine savunuldu. Yorumda, “(Türkiye’de) devlet ve PKK yıllardır diyalog içerisindeler-önceleri gizlice, ama aylardan bu yana da açıktan. PKK, 2013 yılının başından bu yana siyasal mücadelenin bir parçası olarak şiddetten vazgeçti. Ve yine eskisi gibi bir bağımsız devlet yerine, ‘demokratik özerklik’ talep ediyor” denilerek, PKK’nin ve dolayısıyla da PYD’nin DAİŞ’e karşı koalisyona müttefik olabileceğine işaret edildi.

Yorumda son olarak, Suriye’nin kuzeydeki sınırlarında oluşturulacak bir tampon bölgenin Türkiye tarafından desteklendiği, cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bunu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından kararlaştırılmasını istediği hatırlatıldı. Yorumda, tampon bölge oluşturulmasının ileride PKK ve PYD’nin dünya ülkeleri nezdindeki itibarını yükselteceği de iddia edildi.