Cizre’de son dönemlerde yaşananları Diyarbakırlılar yoğun bir katılımla protesto eti. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Eşbaşkanı Hafize İpek, Cizre’de yaşananlar için Irak Şam İslam Devletleri’ne (IŞİD) geçit vermeyen Kürtlerden intikam mı alınmak istendiğini sordu.

DBP Diyarbakır İl Örgütü, Cizre’de yaşananları protesto etmek için DBP il binası önünden Demokratik Toplum Kongresi (DTK) binasına yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Aysel Tuğluk, DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanları Ali Şimşek ve Hafize İpek, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Fırat Anlı, ilçe belediye eşbaşkanları ve DBP il, ilçe yöneticileri de katıldı.

DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Ali Şimşek, Kürtçe yaptığı konuşmasında Cizre’de ki olayları kınayadı ve olayların sorumlusunun AK Parti Hükümeti olduğunu dile getrdi. Şimşek, AK Parti’nin 5’i çocuk 6 yurttaşın faillerini bir an önce ortaya çıkarması gerektiğini söyledi.

DBP İl Eşbaşkanı Hafize İpek, basın açıklamasını okudu. Cizre’de büyük bir oyunun oynanmak istendiğini ifade eden İpek, çocukların Cizre’de herkesin gözü önünde 5 çocuğun devlet eliyle katledildiğini söyledi.

‘Kazanhan’ın katledilmesi açık bir devlet terörüdür’

İpek şöyle devam etti:

“Vicdan sahibi herkes Cizre’de yaşanan devlet şiddetini asla kabul etmez. 12 yaşında Nihat Kazanhan’ın katledilmesi dikkat çekicidir. Süreci sabote etmek isteyenlerin devrede olduğunu göstermektedir. Kazanhan’ın katledilme anına dönük tanık ifadeleri ve vücudundan çıkan mermi çekirdeğinin, bu cinayetin devlet güçleri tarafından işlendiği açıktır. Bu cinayetler açıkça bir devlet terörüdür.

‘AKP birinci dereceden sorumludur’

“Özellikle Cizre’deki olaylar Hrant Dink’in katledilmesinden sorumlu görülen ve hakkında tutuklama talebi bulunan ve geçmişi şaibelerle dolu bir kişinin Cizre’ye Emniyet Müdürü olarak atanmasıyla olaylar hızlanmıştır. Bu atama ve Cizre’de ki gelişmelerden AKP hükümeti birinci dereceden sorumludur. Cizre’deki cinayetler ve özellikle çocuk katliamları, halka yönelik baskı, zulümler, plakasız ortalıkta dolaşan zırhlı araçlar. Aynı Emniyet Müdürü döneminde yaşanmıştır. Cizre’de emniyet müdürünün görevden alınmasının yanında emniyet müdürünün atanma sürecinde rol alan herkes hesap vermeli, yargının önüne çıkarılarak, hesap sorulmalıdır.”

Yürüyüş öncesinde Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında 10 kişi gözaltına alınmıştı.

Cizre’de ne olmuştu?

Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H) ile Hür Dava Partisi (Hüda-Par) üyeleri arasında 27 Aralık 2014 tarihinden itibaren çıkan olaylarda  Hüda-Par yöneticilerinden olan 65 yaşındaki Abdullah Deniz ile YDG-H’li 19 yaşındaki Yasin Özer ile Nur Mahallesi’ndeki evine gitmek isterken kurşunların hedefi olan 15 yaşındaki Barış Dalmış yaşamını  yitirmiş ve 5 kişi yaralanmıştı.

Konu ile ilgili olarak 27 Aralık 2014 tarihinde DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, açıklama yaparak devletin ve Hüda-Par’ın çatışmaları körüklediğini belirtmiş ve “Bu güçlere, halkımıza ve partimize yönelik saldırılara son verme çağrısında bulunuyoruz. Bu bir oyundur, tuzaktır” demişti.

KCK tarafından yapılan açıklamada ise yaşananların sorumlusunun Hüda-Par olduğu belirtilmil ve  Hüda-Par’ın AK Parti politikalarından cesaret aldığını ifade edilmişti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ise “Sadece devlete dönük bir provokasyon değil, değişik siyasi gruplar arasında da bir çatışma ortaya çıkarmak istediler. İkisine karşı da hazır olmak lazım”demişti.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyetleri Cizre’de incelemelerde bulunmuş ve “Çatışmayı asıl yaratanın, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı çözüm sürecini baltalamaya ve akamete  uğratmak isteyen devlet içerisindeki karanlık güçler olduğunu düşünüyoruz” demişti.

30Aralık 2014 tarihinde olaylar sırasından hayatını kaybeden Yasin Özer’in götürüldüğü hastanedeki kamera kayıtlarına kimliği belirsiz 4 kişinin el koyduğu iddia edilmişti.

İHD Şırnak Şubesi Cizre’de yaşananlara ilişkin rapor hazırlamış ve raporda “Kürtlere yönelik aşağılayıcı ve küçültücü ifadeler kullanılarak vatandaş tahrik edilip olaylara zemin hazırlanmak istenmektedir” ifadelerine yer verilmişti.

Yaşanan olaylar sonrasında 31 Aralık 2014 günü İlçe Emniyet Müdürü Ozan Başurgan görevden alınmıştı.

İlçede baskın, gözaltı ve tutuklamalara karşı kazılan hendekler, yapılan görüşmeler sonucunda Sur, Cudi ve Nur mahallelerindeki hendeklerden bazıları 2 Ocak 2015’te kapatılmaya başlanmıştı.

Olaylar sırasından yaralanan Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi Hastaneleri’nde 7 gündür yoğun bakımda tutulan 32 yaşındaki Zeki Alar 4 Ocak 2015 tarihinde yaşamını yitirmişti.

6 Ocak 2015’te ise hedeneklerin kapatılmasından sonra Cudi Mahallesi’nin Ziraat Sokağı’na giren polis ateş açmış ve 14 yaşındaki Ümit Kurt, kalbine isabet eden tek kurşunla yaşamını yitirmişti. Çeli Akça isimli bir kişi ise yaralanmıştı.

İHD Şırnak Şube Başkanı Uysal, 14 yaşındaki Kurt’un öldürüldüğü, bir memurun da yaralandığı polis saldırısı ardından gittikleri hastane önünde bulunan 20 kadar polis aracında plakaların sökülmüş olduğunu gördüklerini söylemişti.

7 Ocak 2015’te Ümit Kurt’un öldürülmesini protesto eden guruba müdahale eden polis, 12 yaşındaki Muhammed Soğat’ı gaz bombası ile yüzünden vurmuştu.

14 OCak 2015’te polisin açtığı ateş sonucu 12 yaşındaki Nihat Kazanhan adlı çocuk başından yaralanarak yaşamını yitirdi.