BDP Eş Genel Başkanları Gültan Kışanak ile Selahattin Demirtaş yaptığı yazılı açıklamada, “Bu toprakların güzel insanı, bu ülkenin değerli aydını Hrant Dink’i katledilişinin 7’inci yıl dönümünde büyük bir özlemle ve saygıyla anıyoruz” dedi.
Dink’in kimliğiyle, vicdanıyla, mücadeleci duruşuyla, her zaman diyalog ve uzlaşmadan yana olan tavrıyla barışın ve halklar arası kardeşliğin önemli bir sembolü olduğunu belirtti.
Dink’in halklar arasında örülmek istenen nefret duvarlarının yıkılması, sevgi, barış ve hoşgörünün gelişmesi için büyük bir mücadele yürüttüğünü de vurgulayan BDP Eş Genel Başkanları, “Bu mücadelesi boyunca sürekli tehdit edildi, 301’den yargılandı, ‘ya sev ya terk et’ gibi ırkçı kampanyaların hedefi haline getirildi. Ama O, yılmadı, geri adım atmadı, her zaman barış içerisinde bir arada yaşamanın mücadelesini verdi” dedi.
“Hrant’ın katledilmesi kararını verenlerin aslında hedefi halklar arası barışı ve kardeşliği ortadan kaldırmak, tekçiliği ve ırkçılığı yaygınlaştırmaktı” diye devam eden açaklamada, ama başaramadıkları, sevgiyi ve hoşgörüyü yok edemedikleri, bu ülkenin renkliliğini, çok sesliliğini bozamadıklarına da dikkat çekildi. Bir Hrant Dink’in öldürüldüğünü, ama ardından milyonlarca Hrant Dink’in doğduğu da belirtildi.
Hrant Dink’in tıpkı bu ülkedeki diğer failli belli cinayetler gibi, devletin takibi altında, yine devlet içi odaklarca göz göre göre katledildiğini de ifade eden BDP Eş Genel Başkanlarının açıklamasına şöyle devam edildi: “Başta hükümet olmak üzere bütün devlet kurumları ve yargı Hrant Dink cinayetinin önlenememesinden, sorumluların ortaya çıkarılmamasından ve adaletin yerini bulmamasından sorumludurlar. Bu denli örgütlü ve organize bir saldırı karşısında yargı tarafından örgüt bulunamamış olması aslında olayın üstünü örtme, devletin suçunu gizleme çabasıdır. Herkes de iyi bilmektedir ki; bu cinayet, diğer siyasi cinayetler gibi devlet içi odaklarca gerçekleştirilen örgütlü bir eylemdir.
Bu gerçekler ışığında; Dink cinayetinin bütün yönleriyle aydınlatılması, bu cinayeti organize eden, gerçekleştiren yapıların ve sorumluların açığa çıkartılarak yargı önünde hesap vermesi gerekir.
Türkiye demokratik bir hukuk devleti olacaksa, Hrant Dink cinayeti başta olmak üzere geçmişte işlenen tüm faili belli cinayetleri aydınlatmak, bu karanlık süreçle hesaplaşmak zorundadır.”
Özellikle paralel yapıların gündemde olduğu şu günlerde bu hesaplaşmanın artık kaçınılmaz bir gerçek olduğunun da ortada olduğu vurgulanan açıklamada, “Aksi takdirde ne toplumun ve kamuoyunun vicdanı rahatlatılır, ne de en önemlisi bu ve benzeri cinayetler önlenebilir.
Aradan geçen 7 yıla rağmen Hrant Dink cinayeti unutulmamıştır, gerçek sorumlular yargı önüne çıkartılmayana, adalet yerini bulmayana kadar da unutulmayacaktır. Barış ve Demokrasi Partisi olarak bu adalet arayışını ve mücadelesini sonuna kadar desteklemeye devam edeceğiz” dendi.
Dink ve onun gibi demokrasi, özürlük ve barış yolunda tüm bedel ödeyenlerin özlemini duyduğu barışın bu topraklarda er geç yeşereceğini de vurgulayan Kışanak ve Demirtaş, şunları kaydetti: “Ermenisiyle, Kürdüyle, Türküyle, Alevisiyle, Lazı, Çerkezi, Rumu ve Arabıyla, Êzidisi ve Süryanisiyle bu ülkedeki bütün renklerin, kimliklerin, inançların barış içerisinde eşitçe ve özgürce yaşayacağı demokratik bir ortam tesis edilinceye kadar halklarımızla birlikte mücadelemizi en kararlı şekilde sürdürmeye devam edeceğiz.
Bir kez daha Hrant Dink’in değerli anısı önünde saygıyla eğiliyor, O’nu sevgiyle ve özlemle anıyoruz.” / anf
Güncelleme Tarihi: 20 Ocak 2014, 10:10