Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İsviçre Parlamentosu Kürt Dostluk Grubu’nun davetlisi olarak geldiği İsviçre’de çeşitli temaslarda bulundu.

Demirtaş, Federal Parlamento binasında bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Kürt Dostluk Grubu Eşbaşkanları ve aynı zamanda Federal Parlamento Milletvekilleri Carlo Sommaruga ve Sibel Aslan ve HDP Avrupa Temsilcisi Eyüp Doru hazır bulundu.

Demirtaş, HDP’li vekillerin dokunulmazlıkların kaldırıldığını ve hukuki temeli olmayan soruşturmalara maruz kaldığını belirterek, bu konuda uluslararası dayanışmanın geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

Demirtaş’ın konuşmasından bazı başlıklar şöyle:

Çatışmalar ve harabeye dönen kentler

“Bu konuyla ilgili Türkiye’ye dönük Avrupa’da muhalif kesimler dışında etkili bir ses, etkili bir eleştiri görmüyoruz.

“Mülteci krizinden kaynaklı yapılanlar görülmüyor. Ama unutulmamalıdır ki bu durumu daha da zorlaştırıyor. Yarın milyonlarca mülteci kapıya dayandığında ne yapacaksınız.

Erdoğan’ın Fransa’yı eleştirmesi

“Ama Fransa kalkıp sen 6 tane Kürt şehrini yakıp yıktın, insanları katlettin demedi. Erdoğan, Brüksel’de IŞİD’e karşı en etkili mücadele veren PYD’nin bayraklarından dolayı Belçika’ya laf ederken; Belçika kalkıp, ‘Senin ülkende IŞİD bayrakları ile yürüyüşler düzenleniyor’ demedi.

Dokunulmazlıkların kaldırılması

“Mahkemelerde ise tek bir şey söyleyeceğiz. Beraat veya tahliye talep etmeyeceğiz. Erdoğan’ın talimatıyla yapılan bu yargılamaları kabul etmediğimizi söyleyeceğiz. Erdoğan’ın darbesidir diyeceğiz. Başka da bir şey demeyeceğiz. Yargıçlar ne karar veriyorlarsa, ne yapıyorlarsa yapsınlar.

Almanya Parlamentosu’nda Ermeni Soykırımı yasasının onaylanması

“Bu aslında Türkiye’ye karşı yaptırım değildir. Yüzyıldır gecikmiş bir karardır. Bugün Kürtlere de katliam yapılıyor. Almanya yüzyıl sonra bununla ilgili bir karar alırsa bunun bir anlamı yok.

“Merkel Türkiye’ye birçok kez geldi. Ama hiçbir şey yokmuş gibi davrandı. Yarın 10 milyon mülteci gelince ne yapacak.”