Hacı Bektaş Dergahı Posnişini Veliyettin Ulusoy ile Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı başkanı Ercan Geçmez ile görüşmesi öncesinde gündeme dair açıklamalarda bulunan Demirtaş, Yalçın Akdoğan'ın "Silahları Nevruz ateşinde yakacağız" açıklamasına ilişkin, "Önümüzdeki günlerde heyetimiz İmralı'ya gidecek yapılacak görüşmede nasıl bir netice çıkar bir Newroz çağrısı gelir mi bilmiyoruz. Görüşme gerçekleştikten sonra ancak bunu görebiliriz" dedi.
Demirtaş, "Bizim izleme heyeti ile birlikte konusundaki beklentimiz ayladır devam ediyor. Bu konuda da somut bir gelişme yok. Umarım olur. Biz izleme heyeti ile birlikte adaya gidilmesinde büyük bir fayda görüyoruz" diye konuştu. Demirtaş, İzleme Kurulu için içinde gazeteci, akademisyen ve aydınlar oluşan bir liste üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Demirtaş, "Dediğim gibi İmralı Adası Adalet Bakanlığına bağlı bir cezaevi statüsünde olduğu için bu hükümetin, adalet bakanlığının bu konudaki hem resmi hem de siyasi olarak irade olması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Demirtaş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın gündemde tartışılan görüntülü mesajının iyi bir gelişme olacağını belirterek, "Bunun yasalara aykırı bir tarafı yok. Barış konusunda ciddi bir adım atılacaksa görüntülü mesaj ciddi bir durum olur. Ama hükümetin sadece spekülasyon ve tartışma dışında aldığı bir karar yok. Hükümet şu anda sadece dışarıdan köşe yazarları aracılığıyla zaman zaman da karnından konuşarak kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.
Silah bırakma çağrısı ve "İç Güvenlik Paketi"ne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Demirtaş şunları belirtti: "Sayın Öcalan'ın yapacağı çağrı PKK'yi KCK'yi bağlar. Silah bırakma çağrısı efendim daha ileri bir çağrı bütün bunlar kendisini vereceği karardır. Biz buna kesinlikle saygı duyarız, HDP olarak memnuniyet'te duyarız. Fakat PKK ile devlet arasında gerçekleşecek her hangi bir tahkim edilmiş ateşkes, geri çekilme ve silahsızlanma mevzusu HDP ile AKP arasında siyasi ateşkes anlamına gelmez. AKP yaptığı her yanlışın hesabını vermek zorundadır. Siyasi yanlışlarının hesabını sormak üzere HDP muhalefet yapıyor. Güvenlik paketi büyük bir hatadır. Halka sokakta kan kusturacak inanılmaz bir anti-demokratik yasadır. Bunun barışla, çözüm süreciyle demokrasiyle uzaktan yakından alakası yoktur. Silahsızlanma mevzusunda ve çözüm mevzusunda bazı ilerlemeler olduğu için biz AKP'ye tolerans sağlayacak değiliz. AKP'nin kurmak istediği diktatöryal sisteme karşı HDP, gelişmeler nasıl olursa olsun karşı durmaya devam edecek. AKP sadece HDP'ye değil topluma güven vermek zorundadır. Topluma güven vermeyen bir anlayış bir zihniyet asla bu ülkeye barış ta getiremez. HDP halkın yanında durarak halkçı bir muhalefet nasıl yapılırsa onu yapmaya devam edecek. Bunun çözüm süreci ile bağını kurulması AKP'nin özellik 'ben barış gerçekleştirmeye çalışıyorum. Herkes bana toleranslı davransın' şeklindeki beklentisini HDP karşılamayacak."
Demirtaş, Hakan Fidan'ın tekrar MİT müsteşarı olarak atanmasına ilişkin ise AKP içindeki derin siyasi çatlağın dışa vurumu olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Görüşmenin ardından değerlendirmelerde bulunan HBVAKV Genel Başkanı Geçmez, görüşmenin kurumsal olduğunu belirterek, Türkiye'nin geleceği ile ilgili görüş ve önerilerin paylaşıldığını ve görüşmenin olumlu geçtiğini belirtti. Türkiye'nin geleceği açısından kaygıların da paylaşıldığını belirten Geçmez, "Türkiye'nin yıllar geçtikçe daha anti demokrat bir ülke olduğu, eğer 2015 seçimlerinde de bu devam eder Türkiye toplumunu ciddi sorunlar yaşacağı sorunların artacağı konuda, sayın Demirtaş, vakıf yöneticilerimiz ve postnişinimiz Veliyettin Ulusoy ortaklaştı" dedi.
Güncelleme Tarihi: 13 Mart 2015, 09:47