Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında Bitlis’in Norşin (Güroymak) ilçesinde kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Burada açıklamalarda bulunan Demirtaş şunları söyledi:
‘Bir tahammülsüzlük var’
“Bir siyasi partiyiz. Seçime giriyoruz, bir sonuç çıkarıyoruz. Buna da saygı duymuyorlar. Buna bir tahammülsüzlük var. Binbir zorlukla halk iradesini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz ama saygı duymuyorlar. Hani milletin iradesine ve sandığa saygı duyuyordunuz?
“Halkımız inanarak, bir sorun çözülecek diyerek, sandığa gitti ve iradesini ortaya koydu. Dedi ki, ‘Bu partinin söylediklerinin arkasındayım. Ve sorunlar bu partinin dediği gibi çözülsün. Benim dilim, dinim, kültürüm ve mezhebin neyse bana karışma serbest bırak.’ Halk bunu istiyor. Kendinden gasp edileni istiyor.
‘Fakirlik, işsizlik bizim kaderimiz değil’
“İkincisi, bu topraklarda verimli bir medeniyet ve coğrafyanın üzerinde yoksul bir halk olmak istemiyorum. Fakirlik, işsizlik bizim kaderimiz değil. Ben iş bulmak için Avrupalara, İstanbullara gitmek istemiyorum.
“Norşînli genç Norşîn’de karnını doyurmak istiyoruz. Devlet her yerde bize adil yaklaşsın istiyoruz. Hakim ve savcıdan korkmak istemiyoruz. Ama bugün o yok. Bunu da devletten düzeltilmesini istemek hakkımızdır.
‘Vergi alırken ve vergi dağıtırken adaletsiz’
“Hepimizden vergi alınıyor. Ama bizim yoksulun, çiftçinin, işsizin verdiği vergi ülkedeki hazinenin yüzde 80’nini oluşturuyor. Bu vergiler dağıtılırken, devlet ne yapıyor. İşte orda da adaletsizlik yapıyor.
“Yani vergi alırken adaletsiz vergi dağıtırken de adaletsiz. Bunun da düzeltilmesi lazım. Bunları hepsi toplumun adil ve barış bir şekilde yaşamasının şartıdır. Bunları gerçekleştirmediğimiz sürece sorunlarımız çözülmez.
‘Silah, şiddet, tutuklamayla olmaz’
“Artık bütün sorunlar çözülsün. Onun yöntemi bir masanın etrafında oturup konuşmak. Biz başka bir yöntemi ne teşvik ediyoruz ne de kimseye tavsiye ediyoruz. Ne devlete ne de PKK’ye tavsiye ettik. Silah, şiddet, tutuklamayla olmaz diyoruz.
“100 yıl daha savaşılsa yine masaya oturulacak. Sulhta hayır varsa bir an önce masaya oturmak lazım. Masaya oturmak küçülmek değildir. Bu erdemdir. Kimseyi küçülmek için bunu söylemiyoruz. Düşman olan tarafları masaya etrafında oturtuyoruz ve barıştırıyoruz.
‘Bir devlet savaşmaya gelince kahraman kesiliyor’
“Bir devlet iş savaşmaya gelince kahraman kesiliyor da iş barışa geldiğinde niye bu kadar tepki gösteriyor. Biz devleti yönetenleri masaya davet ederken, hakaret etmek ve devleti ortadan kaldırmak için söylemiyoruz ki. Doğru ve hak olan yolu gösteriyoruz. Bundan kim kaçarsa kaybeder.
“Şimdi masa devrildi. Masada oturmak uzun sürsün ama kansız olsun. Kim bu sorunların çözülmesi için hazırız derse, biz hazırız zaten. Biz masayı terk etmiş değiliz. Masadan kalkan savaş demek olur. Gençlerimize ve insanlarımıza yazık olur.
“Hepimiz toprakların evlatlarıysak ve ortak vatan olarak görüyorsak; o halde birbirimizin bütün değerlerine saygı duyalım ve kin ve nefrete bir tarafa bırakalım ve masaya oturalım. Doğru yol budur.”
Güncelleme Tarihi: 25 Ekim 2015, 12:08