Cumartesi Anneleri / İnsanları Galatasaray Medyanı’ndaki 523. buluşmalarında 19 Mart 1996 yılında ailesini ziyaret etmek için Edirne’ye giden, İstanbul’dan Edirne’deki evinin kapısına kadar takip edilen ardından da 1 Nisan 1996’da İstanbul’a dönmek için Edirne’den ayrıldığı gün gözaltına alınarak kaybedilen Talat Türkoğlu’nun akıbetini sordu.
‘Verdiğiniz sözü yerine getirin’
Eylemde ilk olarak gözaltında kaybedilen Tolga Baykal Ceylan’ın annesi Kadriye Ceylan konuştu.
2011 yılında dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumartesi Anneleri arasında yapılan görüşmede Erdoğan’ın kayıpların akıbetinin açıklanması için verdiği sözleri hatırlatan Baykal, “4 yıl geçti. Kayıplarla ilgili hiçbir gelişme olmadı. Verdiğiniz sözü yerine getirin” dedi.
‘Failler cezalandırılsın’
Eylemde konuşan Talat Türkoğlu’nun kardeşi Julide Türkoğlu, umutlarını yitirmiş olsalar da cezasızlığın son bulmasını istediklerini söyledi.
“Bizler gözaltında kaybedilenlerin faillerinin cezalandırılmasını istiyoruz. Kaybedenlere dokunun. Asıl failler, oğulları ve kızlarının akıbetini arayan gözü yaşlı anneleri görmeyenlerdir.”
Türkoğlu ailesinin avukatı Gülizar Tuncer ise, Türkoğlu’nun bir devrimci olduğunu ve Türkiye’de 1990’lı yıllarda devrimcilerin başlarına ne geliyorsa yaşadığını söyledi.
Tuncer, Türkoğlu davası sebebiyle etkili soruşturma yürütülmediği için Türkiye’nin Avrup İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından yaşam hakkını ihlal edildiği gerekçesiyle mahkum edildiğini, kararın ardından soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerinse karşılıksız kaldığını söyledi.
‘Can güvenliği tehdit altında olacak’
Tuncer’in ardından İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un basın açıklamasını Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Gönül Sonbahar okudu.
Gülbahar, İç Güvenlik Paketi’nin kabul edilmesini eleştirerek “Artık Türkiye olağanüstü hal rejimi ile yönetilecek. Artık 12 Eylül darbecilerinin bile valilerle sınırladığı yetkiler, polisler tarafından kullanılacak. Artık güvenlik güçlerinin yurttaşa karşı işlediği suçlar yasal hale gelecek. Artık yurttaşların can güvenliği ağır tehdit altında olacak” dedi.
Talat Türkoğlu nasıl kaybedildi?
“Sosyalist kimliğiyle bilinen, bu nedenle defalarca gözaltına alınan, yıllarca cezaevinde kalan 45 yaşındaki Talat Türkoğlu, polis takibi altındaydı. Son olarak 26 Mart 1996 tarihinde yargılandığı İstanbul 2 No’lu DGM hakkında 3 yıl, 9 ay ceza vermişti.
“29 Mart 1996 tarihinde Edirne’deki annesini ziyaret etmek üzere İstanbul’dan otobüse bindi. Bindiği otobüs yolda bir otomobil tarafından durduruldu ve otomobilde bulunanlardan bir kişi otobüse bindi. Edirne’ye yaklaşınca aynı otomobil tekrar otobüsü durdurdu ve daha önce otobüse binen kişiyi aldı. Bu otomobil Talat Türkoğlu’nu annesinin evine gidene kadar takip etti.
“Ziyaretini tamamlayan Talat Türkoğlu, 1 Nisan 1996 tarihinde İstanbul’a dönmek üzere Edirne’den yola çıktı ve bir daha kendisinden haber alınamadı.
“Türkoğlu ailesi ve İnsan Hakları Derneği, dönemin bütün devlet yetkililerine yazılı başvuru yaptı. Hukuki girişimlerde bulundu. Kamuoyu yaratmak için eylemler yaptı. Soru önergeleriyle konu Meclis’e taşındı. Af Örgütü acil eylem çağrısı yaparak uluslararası kamuoyunu harekete geçirdi.
“Ama hükümet yetkilileri ailenin iddialarının asılsız olduğunu söyledi. Talat Türkoğlu’nun gözaltına alındığı inkar edildi.
“1997 yılında Talat Türkoğlu’nun eşkal ve giysi bilgilerini eksiksiz veren JİTEM mensubu Kasım Açık, Talat Türkoğlu’nun Edirne yakınlarında bulunan Çadırkent’te polisler, askerler ve itirafçılardan oluşan bir ekip tarafından sorgulandığını itiraf etti. Talat Türkoğlu’nun öldürülerek cesedinin Meriç Nehri’ne atıldığını söyledi. Olay yerinin krokisini çizdi. Olaya katılanların isimlerini verdi. Tüm bunları detaylı bir biçimde yazılı ve imzalı olarak beyan etti.
“Türkoğlu ailesi Kasım Açık’ın ifadesine dayanarak ek bir soruşturma yapılması için savcılığa başvuru yaptı. Ama etkin bir soruşturma yürütülmedi; kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilerek dosya kapatıldı.
“İç hukuktan sonuç alınamayınca dava AİHM’e taşındı. Türkiye AİHM’de etkili bir soruşturma yapmadığı, Talat Türkoğlu’nun yaşama hakkını korumaya yönelik yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle mahkum oldu.”
Güncelleme Tarihi: 05 Nisan 2015, 11:40