CHP'nin Suruç'taki saldırı ile ilgili TBMM Başkanlığı'na Meclis Araştırması açılması için sunduğu dilekçe şöyle; "İnsanlık tarihinin en vahşi katliamlarını birini gerçekleştiren IŞID isimli barbar terör örgütünün, Türkiye'deki faaliyetlerinin ortaya çıkartılarak gerekli tedbirlerin kapsamlı biçimde derhal alınması ve 20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç'ta yaşanan ve 30'dan fazla yurttaşımızın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan alçakça katliamın faillerinin ve arkasındaki güçlerin tüm boyutlarıyla ortaya konulması ve herhangi bir istihbarat zayiatının olup olmadığı konusunda Anayasanın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini saygılarımla arz ederiz."
GEREKÇE
"Tarihin gördüğü en vahşi yöntemlerle katliamlar yaparak Ortadoğu coğrafyasını kana bulayan IŞİD isimli katliam örgütünün tüm insanlığı hedef alan terör faaliyetlerinin hedeflerinden birinin Türkiye olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Suriye krizinin başlangıcından bu yana Türkiye'nin sınır güvenliği başta olmak üzere, istihbarat, güvenlik ve dış politika alanlarında gösterdiği zaaftan yararlanarak ülkemiz içinde de yaygın biçimde örgütlenmiş olduğu ve eylem hazırlığında bulunduğu kamuoyunda, ulusal ve uluslararası basında ve TBMM'de defalarca gündeme gelmiştir. Ancak IŞİD'in yarattığı büyük tehlike bugüne dek ne yazık ki göz ardı edilmiş, , IŞİD terör örgütüyle mücadele etmek için gereken kapsamlı yaklaşım ortaya konulamamıştır.
Bunun sonucunda ne yazık ki, dün Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde düzenlenen alçakça saldırı sonucunda 30'dan fazla yurttaşımız yaşamını yitirmiş, çok sayıda yurttaşımız yaralanmıştır. Kobane'nin yeniden imar edilmesine katkı sunmak için sınırı geçmeye hazırlanan yurttaşlarımızın maruz kaldığı ve tüm Türkiye'yi derin bir kedere boğan bu katliamın da IŞİD tarafından düzenlenmiş olduğu yönünde kuvvetli şüphe bulunmaktadır. Söz konusu örgütün daha önce de Reyhanlı, Adana, Mersin ve Diyarbakır'da düzenlenen kanlı saldırılardan da sorumlu olduğunu düşündürecek çeşitli deliller mevcuttur. Dolayısıyla dün Suruç'ta yaşanan ve ülkemizi derin kedere boğan katliamın sorumlularının ortaya çıkarılması, IŞİD isimli insanlık düşmanı terör örgütüne karşı kapsamlı bir mücadele stratejisi geliştirilmesi, Türkiye'nin sınır hattında can kaybıyla sonuçlanan ağır insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması ertelenemez bir siyasi öncelik haline gelmiştir. Bu konuda, tüm siyasi partilerimizin aktif sorumluluk alacağı bir Meclis Araştırmasının açılması ve bu araştırma sonucunda kapsamlı bir ortak mücadele stratejisi geliştirilmesi zorunludur. "
Güncelleme Tarihi: 21 Temmuz 2015, 16:43
GEREKÇE
"Tarihin gördüğü en vahşi yöntemlerle katliamlar yaparak Ortadoğu coğrafyasını kana bulayan IŞİD isimli katliam örgütünün tüm insanlığı hedef alan terör faaliyetlerinin hedeflerinden birinin Türkiye olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Suriye krizinin başlangıcından bu yana Türkiye'nin sınır güvenliği başta olmak üzere, istihbarat, güvenlik ve dış politika alanlarında gösterdiği zaaftan yararlanarak ülkemiz içinde de yaygın biçimde örgütlenmiş olduğu ve eylem hazırlığında bulunduğu kamuoyunda, ulusal ve uluslararası basında ve TBMM'de defalarca gündeme gelmiştir. Ancak IŞİD'in yarattığı büyük tehlike bugüne dek ne yazık ki göz ardı edilmiş, , IŞİD terör örgütüyle mücadele etmek için gereken kapsamlı yaklaşım ortaya konulamamıştır.
Bunun sonucunda ne yazık ki, dün Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde düzenlenen alçakça saldırı sonucunda 30'dan fazla yurttaşımız yaşamını yitirmiş, çok sayıda yurttaşımız yaralanmıştır. Kobane'nin yeniden imar edilmesine katkı sunmak için sınırı geçmeye hazırlanan yurttaşlarımızın maruz kaldığı ve tüm Türkiye'yi derin bir kedere boğan bu katliamın da IŞİD tarafından düzenlenmiş olduğu yönünde kuvvetli şüphe bulunmaktadır. Söz konusu örgütün daha önce de Reyhanlı, Adana, Mersin ve Diyarbakır'da düzenlenen kanlı saldırılardan da sorumlu olduğunu düşündürecek çeşitli deliller mevcuttur. Dolayısıyla dün Suruç'ta yaşanan ve ülkemizi derin kedere boğan katliamın sorumlularının ortaya çıkarılması, IŞİD isimli insanlık düşmanı terör örgütüne karşı kapsamlı bir mücadele stratejisi geliştirilmesi, Türkiye'nin sınır hattında can kaybıyla sonuçlanan ağır insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması ertelenemez bir siyasi öncelik haline gelmiştir. Bu konuda, tüm siyasi partilerimizin aktif sorumluluk alacağı bir Meclis Araştırmasının açılması ve bu araştırma sonucunda kapsamlı bir ortak mücadele stratejisi geliştirilmesi zorunludur. "