İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 284’üncüsü Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, MEYA-DER, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistlerinin katıldığı eylemde, 1998 yılından bu yana kayıp olan köy imamı Enver Akan’ın akıbeti soruldu.

Eylemde bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 284 haftadır kayıpların bulunması ve faillerinin yargılanması için mücadele verdiklerini hatırlatarak, işlenen tüm cinayetlerin devlet bilgisi ve kontrolünde gerçekleştiğine dikkat çekti. Katledilen insanların nasıl öldürüldüklerinin, nereye gömüldüklerinin devletin bürokratları tarafından bilindiğini belirten Bilici, devletin kayıpların akıbetini ortaya çıkarmayı istenmediğine işaret etti. Adalet istediklerini ifade eden Bilici, devlete geçmişle yüzleşilmesi çağrısında bulundu. Uluslar arası kuruluşlara ve insan hakları örgütlerine de benzer bir çağrıda bulunan Bilici, “Kayıpların bulunması ve toplu mezarların açığa çıkması için sizlerde üzerinize düşeni yapın. Başka ülkelere gösterdiğiniz hassasiyeti buraya da gösterin. Bosna Hersek, Arjantin, Kuzey Amerika’da siz kayıpları, toplu mezarları arıyorsunuz. Neden Kürdistan’da bu arayış içersine girmiyorsunuz?” diye sordu.

Güncel gelişmeler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bilici, Ortadoğu’nun kan gölüne dönüştüğünü belirtti. İsrail’in Gazze’ye, terör örgütü IŞİD çetelerinin Rojava’nın Kobanê halkına yönelik saldırılarını kınayarak konuşmasını sürdüren Bilici, “Bu vahşete seyirci kalan, özelliklede Rojavada katliam yapan IŞİD ve destekçilerini kınıyoruz. Uzun süredir burada katliamlar yapılıyor. Ama bütün ülkeler buna sessiz kalıyor. Neden sessiz kalıyor biliyor musunuz? Kürtler bir statü sahibi olmasın diye. Halk olmaktan kaynaklı haklarına sahip olmasınlar diye. Çoluk çocuk demeden insanlar kafalarını kesiyorlar, insanlık suçu işliyorlar. IŞİD’in yaptığı katliama destek veren her ülke, bu katliamların ortağıdır, halkların düşmanıdır” diye konuştu.

Bilici’nin ardından İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, 16 yıldır kayıp olan köy İmamı Enver Akan’ın hikayesini anlattı. İnceören şunları belirtti: “21 Nisan 2009 Tarihinde Baba Mehmet Akan’ın, Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’nda verdiği beyanlara göre; Enver Akan, Altınoluk köyünde imam olarak çalışıyordu. 15 Ekim 1998 tarihinde Enver ailesine aylık maaşını almak ve doktorda muayene olmak istediğini söyleyerek, Midyat ilçesine gitmek üzere köyden ayrılır. Bir süre sonra Müftü,  baba Mehmet Akan’ı telefonla arayarak oğlu Enver’in maaşını almaya neden gelmediğini sorar. Gelen telefon ile birlikte Baba Mehmet Akan, oğlundan haber almak için girişimlerde bulunur, ancak nerde olduğuna dair bir bilgi edinemez. Baba Mehmet Akan bunun üzerine Mardin, Midyat ve Dargeçit Emniyeti’ne, Jandarma, Savcılık, Kaymakamlık ve İçişleri Bakanlığı'na yazılı başvurularda bulunur. Ancak tüm girişimlerine rağmen oğlu Enver Akan hakkında bir bilgiye ulaşamaz. Baba Mehmet Akan’ın verdiği bilgilere göre, Enver Akan İmam Hatip Lisesinde yatılı öğrenci olarak okumuştu. Okul arkadaşlarının çoğu Hizbullah örgütüne katılmıştı. Enver Hizbullah örgütüne katılmadığı için Mehmet Akan, oğlunun kaybedilmesinden Hizbullah'ın sorumlu olabileceğini düşünüyor. Aradan geçen 16 yıla rağmen Enver Akan’a ait hiç bir ize rastlanmamış ve akıbeti hala meçhul.”

Kayıp Enver Akan ve tüm kayıplar için 5 dakika yapılan oturma eyleminin ardından etkinlik sona erdi. / anf