Başbakan Ahmet Davutoğlu katıldığı televizyon programında Charlie Hedbo saldırısı, Cumhuriyet gazetesi, çözüm süreci, Cizre olayları, 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın öldürülmesi ilişkin konuştu. Davutoğlu Cizre olaylarına değinerek “Hatip Dicle’nin verdiği mesajlar olması gereken şeylerdir. Bunun içinde Cizre’de ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, NTV-Star ortak yayınında Oğuz Haksever’in sorularını yanıtladı.
Davutoğlu, Charlie Hedbo saldırısı, Cumhuriyet gazetesi, çözüm süreci, Cizre olayları, 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın öldürülmesi ve Fetullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi hakkında açıklamalarda bulundu.
Cizre’de yaşananlara ilişkin konuşan Davutoğlu, devletle halkı karşı karşıya getirmek için nasıl çaba gösterildiğini belirterek “Bir kere daha bölgedeki vatandaşlarımıza sesleniyorum devlet kamu düzenini ihdas etmek için ne gerekiyorsa o adımı atacaktır” dedi.
Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Charlie Hedbo saldırısı
“Öncelikle hepimiz bu tür olaylarda dikkatle hareket etmemiz lazım. Hangi ilkeleri öne çıkarıyorsak o ilkelere önem verip diğerleri göz ardı etmememiz lazım.
“Bu tür durumlarda bir dengesizlik doğuyor. Hükümet olarak veya şahsen pozisyonum çok açık ve net. Her ne suretle olursa olsun masum insanlara yönelik eylemin ki orada polisler yine Müslüman olan biride öldürüldü.
“Terör her zaman karşı çıkmamız gereken bir konu. Orada dünya liderleri ile birlikte yürüyerek bu konudaki ilkeyi öne çıkardık ve benimsediğimizi gösterdik. Orada olmasaydık ne tür eleştirilerle karşı kaşıya kalabilirdik içerde ve dışarıda tahmin edersiniz.
“Ama eleştirilerden kaçındığım için değil doğru bulduğum için gittim. Başka bir ilke söz konusu olduğunda onu da aynı duruşla savunuruz. O da fikri özgürlüğü ile hakaret arasındaki ince çizgi.
“Akademik hayatımda çok sert İslam eleştirileri ile çok sert Türkiye eleştirileri ile karşılaştım ama onlara karşılık verdim aklımdan şiddet kullanmak geçmedi. Ama eleştiriyi aşıp hakarete vardığı zaman orada çizgi geçiliyor.
Cumhuriyet Gazetesi
“Türkiye’de maalesef bir gazetemizin tam bir duyarsızlık ile böyle bir hakaret ifade edecek, kapak ve iki yazar ve burada tabiri caizse bir hile var. O gece bana haber geldiğinde arkadaşların bazıları temas kurdu gazete ile bunun hassasiyeti anlatılmaya çalışıldı. Sadece fikri özgürlüğü hassasiyeti değil güvenlik hassasiyeti de.
“Dünyada öylesine tansiyon yüksekliği var ki bu ülkemizi de etkiliyor. İlkesel olarak ben kimseye hakaret etmedim kimse de benim saygı duyduğum birine hakaret etmesine izin vermem.
“Eğer birisi benim hiç benimsemediğim bir başka dine de hakaret etse aynı tavrı alırdım. Veya yine bir şekilde siyasi muhalefet liderlerimden birisine küfredilse ben onlar kadar haklarını savunurum.
“1 buçuk milyar insanın inandığım ve hepimizin onurunu kendi onurumuzdan aziz, şahsiyet olarak ulviliğini kendi varoluşumuzdan yüksek gördüğümüz bir şahsiyetle ilgili hakaret edilmesine izin veremeyiz. Talebimizde saygıdır.
“Herkes eleştirebilir saygı duyarız ve savunuruz. Ateist olabilirsiniz inanmayabilirsiniz orada da herkes serbesttir. Ama hakaret konusunda özgürlük dediğiniz de o zaman başkalarının da sizin önem verdiğiniz şeylere hakaret etmeye başlar ki orada artık insani ve medeni birlikte yaşama şeyi ortadan kalkar.
“Üç ilkeyi vurguladım, teröre karşıyız, hakarete karşıyız, bu ülkenin başbakanı olarak da ismini zikretmek istemiyorum o gazeteyi korumak gerektiğinde de onun da gereğini yaparız dedim.
“Ama maalesef sanki bir gerilimin parçasıymış gibi yapmak son derece yanlış bir tutum. Bu ilkelerde ben bir çelişki de görmüyorum. Yayın aşamasına kadar bir müdahale olmuyor ama dağıtılma aşamasına gelindiğinde toplumsal gerginliği engellemek bakımından herkesin sorumlulukları var ve gereği yapıldı.
KPSS soruşturması
“Bir insanın bir öğretim üyesinin veya sınava girmesi anlamında talep eden ile talep edilen arasında en büyük ahlaki kriter sınavların objektif şartlarda yapılmasıdır.
“KPSS gibi bir sınavda yapılan bir haksızlık, yolsuzluk o sınava giden herkesin hukukunu gasp etmek anlamına gelir. Bu çok vahim bir şey.
“Bu konuda bazı çalışmalar yürütüldü bazı bilgiler aldık ve bütün bu veriler üzerinde bu araştırma derinleştirilecek. Hiçbir şekilde hangi siyasi görüşe hangi kanaate neye sahip olursa olsun girilen bir sınavda bir tarafın lehine diğer tarafın aleyhine bir durum ortaya çıkmışsa bunun hesabını sormak bizim için ahlaki bir vecibedir.
Hrant Dink Cinayeti
“Emniyetten de bazı tutuklamalar yapılıyor. Burada bir de etnik ve dini anlamda bir çatışma çıkarma gayesi var.
“Devlet bireyleri arasında hiçbir etnik mezhep, dini ayrım gözetmeden aidiyet bilinci oluşturmuşsa zamanla o güze ulaşır. Bu inançla biz bakıyoruz. Bu aidiyet bilinci gittikçe gelişiyor.
“Bizim Kürt sorununa bakışımızda, Alevi vatandaşlarımızın sorunlarına bakışımızda hep öyle bir aidiyet bilinci oluşsun ki devletle bütün fertler arasında, devletin gerçek gücü orada olsun.
“Bu bakımdan Dink cinayetinin aydınlatılması kritik bir eşik rolü oynayabilir. Zaten aydınlatıldı aslında bu cinayeti işleyen hepsi ortada ama varsa arkasında nereye kadar gidilmesi gerekiyorsa gidilir.
Fetullah Gülen
“Türkiye bir hukuk devleti Amerika Birleşik Devletleri’de bir hukuk devleti ve bu iki hukuk devleti arasında suçluların iadesi ile ilgili belli maddeler var.
“Herhangi bir vatandaş için ne işlem yapılıyorsa o yapılır Amerika Birleşik Devletleri ne bekleniyorsa suçluların iadesi hakkında aynı şeyi beklemek hakkımız.
Cizre olayları
“Cizre kritik çünkü Suriye kısmı yapay sınırların üzerinde oyun oynayanlar Türkiye’yi de bu ateşin içine çekmeye çalışıyorlar. Bizde bu ateşin içine bu ülkeyi sokmamak için gece gündüz çaba sarf ediyoruz.
“Ama bir taraftan Türkiye’nin güvenlik hattı Irak’ın kuzeyinden geçiyor. Bu konuda tereddüt gösterdiğinizde cesaretinizi kaybettiğinizde bir müddet sonra içeriye doğru olaylar yansır.
” 6-7 ekim Kobani olaylarıyla çıkan tabloda kamu düzeni ihdas etmekte kararlıyız. Hatip Dicle’nin verdiği mesajlar olması gereken şeylerdir. Bunun içinde Cizre’de ne gerekiyorsa yapacağız. Ve 12 yaşında bir çocuk hayatını kaybetti. Hepimiz üzgünüz.
“Hemen bir provokasyon polis kurşunuyla diye. İçişleri bakanımızı aradım bir şey kullanıldı mı orada diye hayır efendim dedi. Gösteriyi dağıtmak için gaz kullanılmadı su bile kullanılmadı.
“Sonra ortaya çıktı av fişeği ile vurulmuş. Bunlar devletle halkı karşı karşıya getirmek için nasıl çaba gösterebileceğini ortaya koyuyor. Bir kere daha bölgedeki vatandaşlarımıza sesleniyorum devlet kamu düzenini ihdas etmek için ne gerekiyorsa o adımı atacaktır.
Çözüm süreci
“Çözüm süreci gibi bir süreçte bırakın seçimi bu akşam bir şey olacak dense her şeyi terk eder onu yaparız. Ülkenin bekasını düşünenler için seçim sadece geçilmesi gereken bir eşiktir.
“Çözüm sürecinde silahsızlanma noktasına gelinse seçimi kaybedeceğimizi bilsek Türkiye’nin geleceğini kazanmak için o adımı atarız. Ki olabilecek başka kayıplar olmasın.
” Bundan sonraki aşamada ki Cizre bunun için bir testtir kamu düzenini ülkenin her bir köşesinde ihdas etmek konusunda. Onu yapar yapmaz bundan sonraki adımlar üzerine düşüneceğiz.
“Ama kimse bizden şunlar şunlar yapılsın sonra belki silahları bırakırız yok. Siyasetin konuşulduğu yerde silah olmaz, fikrin konuşulduğu yerde şiddet olmaz.” / İMC
Güncelleme Tarihi: 17 Ocak 2015, 09:27