Türkiye ve Kürdistan'ın birçok yerinden Ankara'ya gelen Barış Anneleri, Mecliste grubu bulunan HDP, CHP ve AKP'nin grup başkanvekilleri ile görüştü. Seçim ve kongre hazırlıklarını gerekçe gösterip, görüşme talebinden yaklaşık 4 saat sonra 5 Barış Annesi ile buluşmayı kabul eden AKP yetkilileri, görüşmeye gelen 5 barış annesinden ancak 3 kişiyi kabul edebilecekleri cevabını verdi. Barış Annelerinin tüm itirazlarına rağmen 3 kişi ile görüşme yapıldı. Meclis’te grupların başkan vekilleri ile görüşen anneler, Meclis Dikmen Kapısı önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.

Barış Anneleri adına basın açıklamasını okuyan Songül Çelik "Biz barış anneleri olarak 1980 ve 1990'lı yıllarda 17 bin faili meçhul, siyasi cinayet ve gözaltında kaybedilenlerin anneleriyiz. Yine düşük yoğunluklu savaş ve çatışma süreçlerinde yitirilmiş 40 bin canın anneleriyiz" dedi. Barış Anneleri'nin 1996 yılında barış için bir araya gelerek beyaz tülbentleriyle Ankara'ya yürüdüğünü hatırlatan Çelik, "Şimdi 1 Eylül 2015'te Dünya Barış Günü'nde savaşla yanan coğrafyamızda yine güneş gibi, su gibi, hava gibi bize gerekli olan barış için savaşın başlatıldığı yerde, Ankara'dayız" diye konuştu.

Savaşın yarattığı ağır sonuçları bildiklerini belirten Çelik, "Çocuklarımızı yitirdik, doğamızı yitirdik, yüreğimizdi bizim onlar. Çocuklarımız toprağa düştükçe ateş oldu yüreklerimiz" şeklinde konuştu. Çelik, Cumartesi Anneleri ile Gezi, Suruç ve Roboski'de katledilen çocukların annelerine ulaşmaya çalıştıklarını, ailelerin bir bölümü gelemese de kendilerine destek verdiklerini aktardı.

Anneler olarak çocuklarına dayatılan savaş, ölümler, infazlar, katliamlar, göç, köy boşaltmalar, doğaya verilen geri dönülmez zararlara artık yeter dediklerini belirten Çelik "Bu savaşı başlatanlar derhal durdurmalıdır. Bu savaşta sadece bizim çocuklarımız ölmüyor, bu savaş vatan koruması için yapılan bir savaş değildir, bu yüzden yıllardır yapılan bu savaşın kirli yüzünü göstermek için set olduk savaşa" dedi.

Gerilla ve asker ailelerine seslenen Çelik, "Biz bütün anneler olarak, gerilla, asker ve polis ölümlerini durdurmak için el ele verelim" çağrısı yaptı. Bir an önce çatışmasızlık koşulları sağlanarak, tahkim edilmiş bir ateşkesin gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayan Çelik şunları kaydetti: "Başta iktidar partisi, siyaset kurumunun bütün unsurları demokratik çözümün geliştirmesine destek vererek barış sürecine sahip çıkmalıdır. Halkımıza dayatılan savaş ve katliamlar, infazlar hemen durdurulmalıdır! Sayın Abdullah Öcalan'ın özgür ve eşit koşullarda siyasi müzakerelere katılabileceği ortam sağlanarak, açığa çıkacak mutabakatların arkasında siyasi irade olmalıdır. Gözaltı ve tutuklamalara son verilmelidir. Güvenlik gerekçesi ile ormanların yakılmasına son verilmeli; doğa, kültür ve tarihi değerler korunmalıdır. Tahkim edilmiş çatışmasızlık sürecini izleyecek üçüncü göz/izleme kurulu, demokratik çözüm sürecinin bir parçası haline getirilmelidir."

Basın açıklamasının ardından Barış Anneleri, barış mücadelesinde kararlı olduklarının altını çizerek, Ankara'da BM elçilikler gibi çok sayıda kurumla görüşeceklerini belirtti.