Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ‘Tarım Lansmanı’ kapsamında Adana’da konuştu.
Adana’da bulunan Traktör Garajı’nda ‘Tarımın DEVA’sı hazır” sloganıyla düzenlenen ‘Tarım Eylem Planı’ lansman toplantısında ‘DEVA iktidarının ilk 90 ve 360 günlük’ programını açıklayan Babacan, şu ana kadar 400’e yakın eylem olanları olduklarını söyledi.
Babacan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
YOLA ÇIKARKEN YEPYENİ SİYASET DEDİK: Bugün ülkemizin siyasi hayatında çok önemli bir gün. Biz 9 Mart 2020 günü demokrasi ve atılım yolculuğuna çıkarken milletimize söz vermiştik: Ülkemizin yaralarını saracağımızı söylemiştik. Biz yola çıkarken “yepyeni bir siyaset” demiştik. Biz yola çıkarken “yepyeni bir siyaset dili” demiştik. Şimdi de burada, Adana’da, Yüreğir’de bir ilki gerçekleştiriyoruz.
Yakın siyasi tarihimizde ilk kez bir parti, iktidarının ilk 90 gününde ve ilk 360 gününde ne yapacağını detaylarıyla açıklıyor. İktidardaki küçük-büyük ortakları biliyorsunuz, onların zaten ne zaman ne yapacağını bilen yok. Gece yarısı imzalarıyla ülkeyi idare ettiklerini zannediyorlar. Biz, 90 ve 360 günlük eylem planlarımızın açıklamasına ilk olarak tarım sektörüyle başlıyoruz. Tarımda çiftçimizin, üreticimizin yaşadıkları dertlerin hızlı devası hazır diyoruz.
EMANETİ TESLİM ALMAK İÇİN HAZIRIZ: Bugünkü iktidar kendisini küçük ve dar alanlara hapsettiği için, milletimizin gerçek gündeminden bihaber. Sokakta insanlarımız neler yaşıyor; çiftçimiz, üreticimiz tarlada ne yaşıyor; bilmiyorlar. haberleri yok. halktan tamamen koptular. Onlar artık sadece sorun üretiyor. Geçtiğimiz hafta açıkladıkları “çiftçiye müjde” de sadra şifa öneriler içermiyor. Bu iktidar sadece sorun üretmiyor, gün geçtikçe sorunun bizzat kendisi haline geliyor. İşte biz tüm bu sorunlara artık bir nokta koymak için buradayız. Emaneti teslim almak için biz hazırız. Gün milletimizin öncelikli sorunlarını çözecek politikaları tek tek anlatmanın günüdür. Gün kuru hamasetin, içi boş sloganların arkasına saklananlara, ülkenin gerçek gündemini ve devasını anlatma günüdür.
ÇİFTÇİNĞN BORÇLARINI FAİZSİZ 2 YIL ERTELEYECEĞİZ: İktidarımızın 90 ve 360 günlük eylem planını açıklamaya topraktan başlıyoruz; ilk adımımızı tarım politikalarımızla atıyoruz. Yıllardır feryadı duyulmayan çiftçimizin sesi olmak için, deva damlalarını toprakla buluşturmak için, bir araya geldik. Yerli üreticimizi güçlendirip, çiftçimize emeğinin ve alın terinin karşılığını kuruşu kuruşuna ve günü gününe almasını sağlayacağız. Sadece kendi kendimize yeterli olmakla kalmayacak, artan üretimimizle, pek çok üründe net anlamda ihracatçı hale geleceğiz. Tarım denilince akla haciz, borç, maliyet artışı, zarar, çöpe dökülen ürünler ve kuraklık gelmeyecek. Çiftçimizin borçlarını en az 2 yıl faizsiz olarak erteleyeceğiz. Altını çiziyorum; faizsiz olarak erteleyeceğiz. Çiftçinin toprağına, traktörüne haciz gelmeyecek, üretim aksamayacak. Çiftçimizin kullandığı mazotun ÖTV’sini çiftçimize geri iade edeceğiz. Çiftçimizin kullandığı gübrenin maliyetinin yarısını, yüzde 50’sini, destek olarak kendisine vereceğiz.
TARIM LİSELERİNŞ TEKRAR AÇACAĞIZ: Elektriği, çiftçiye özel tarifeyle, daha ucuza sağlayacağız. Tarım desteklerini, üretimin yapılacağı dönemin başında açıklayacağız ve aynı yıl içinde destek ödemelerini gerçekleştireceğiz. Çiftçimizin kalkınması için; tarımda ithalatı değil, içeride üretimi destekleyeceğiz. Sözleşmeli tarımın yasal altyapısını güçlendirip, üretici sanayici iş birliğini etkin hale getireceğiz. Tarım liselerini tekrar açacağız. Küçük üreticinin pazarlama problemlerini çözeceğiz. Özellikle ihtiyaç fazlası ürünlerde ihracatı destekleyecek, keyfi ihracat yasaklarına son vereceğiz. Başta tohum olmak üzere, dışa bağımlılığı azaltacağız. Tarım sigortası kapsamını genişleterek çifrçilerimizi risklere karşı koruyacağız. Kuraklığın neden olduğu tahribatı önlemek amacıyla; tarımsal sulama yatırımlarını hızla tamamlayacağız. Kapalı devre, yağmurlama ve damlama sulamayı hızla yaygınlaştıracağız. Toprağı su ve teknoloji ile buluşturarak, sulamada israfı önleyecek son teknolojileri teşvik edeceğiz. Sulu tarım yapan çiftçimizin gelirini, bilinçli sulama ve üretim planlamasıyla en az 3 kat artıracağız.
TERK EDİLEN YAYLALARI YENİDEN ÜRETİME KAZANDIRACAĞIZ: Peki tarımda finansmanı nasıl sağlayacağız?
DEVA iktidarında ziraat bankası yeniden, tekrar çiftçinin bankası olacak. Çiftçimizin teminat problemini çözeceğiz. Tarımsal kredileri, gerçek çiftçilere vereceğiz. Kredilerin geri ödeme zamanını ve hasat dönemi ve süresine göre belirleyeceğiz. Hayvancılık uğraşan üreticilerimiz de, artan maliyetlerin karşısında ezilmeyecek. mera, yayla gibi sorunlar geride kalacak. Et ve süt üreticilerine destek ödemelerini zamanında ve planlı bir şekilde yapacağız. Üreticimizi belirsizliklerle mağdur etmeyeceğiz. Yerli üretimi destekleyerek, yem bitkilerini ithalata bağımlı olmaktan kurtaracağız. Yem bitkilerinin kullanımına yüzde 50’ye kadar destek vereceğiz. Terk edilen yaylaları yeniden üretime kazandıracağız. Organize hayvancılık bölgelerini teşvik edeceğiz, hızla yenilerini kuracağız. Doğa dostu hayvancılığı destekleyeceğiz. Tamam ülkemizin flora zenginliğine sahip bölgelerinde arıcılığa özel teşvik ve destek sağlayacağız. Çevreye duyarlı balık üretme çiftliklerini yaygınlaştıracağız. Üniversiteler ile iş birliği halinde çalışarak, yeni balık türlerinin geliştirilmesini ve üretimini sağlayacağız.
56 MADDELİK TARIM PLANI: 2050 yılına dek dünya nüfusu ciddi oranda artacak. Nüfusun 9.7 milyar olması bekleniyor. Buna bağlı olarak gıda ihtiyacının da yüzde 70 oranında artması bekleniyor. Ama toprak artmıyor, su artmıyor. Akıllı ve verimli politikalar üretilmezse, gıdasızlık en büyük sorun haline gelecek. İşte tam bu yüzden ülkemizin, deva partisi’nin 56 maddelik tarım politikasına ihtiyacı var. DEVA Partisinin tarım politikasında; insana, toprağa, çevreye saygıyı göreceksiniz.
Üretici ve tüketicinin tüm haklarına sahip çıkan bir anlayış göreceksiniz. Tarımın devasında; sağlıklı ve sürdürülebilir üretim göreceksiniz. Bizim hedefimiz, üreterek zenginleşen bir ülke inşa etmek. Bugün aynı anda, tüm deva partili teşkilat mensubu arkadaşlarımızla 81 ilde, yüzlerce ilçede tarımla uğraşan her bir vatandaşımızı ziyaret edeceğiz.
'TARIM STRATEJİK BİR ALANA DÖNÜŞTÜ'
DEVA Partisi Sektörel Politikalar Başkanı Birol Aydemir de lansman toplantısında sunum yaptı. Tarımın artık stratejik bir sektör olduğuna dikkat çeken Aydemir, “2050 yılına kadar üretimde yüzde 70’lik bir gıda artışı gerekiyor. Dünya nüfusunun yaklaşık 850 milyonu açlık ve beslenme sorunu yaşıyor. Toprak ve su artmıyor. Pandemi süreci ile yasaklar gelmeye ve gıda fiyatları ciddi oranda yükselmeye başladı. Tüm dünyada gıda güvenliği ve tarımsal üretimin yeterliliği stratejik bir alana dönüştü” diye konuştu.
SON 10 YILDA İŞLENEN TARIM ALANI YÜZDE 5,2 AZALMIŞ
Türkiye’de toplam tarım alanının 37,7 milyon hektar olduğuna vurgu yaparak, işlenen tarım alanının 23,1 milyon hektar olduğunu ifade eden Aydemir, şöyle konuştu:
“Son on yılda toplam tarım alanı yüzde 3,2, işlenen tarım alanı yüzde 5,2 azalmış. Azalan 1,3 milyon hektarlık alan Kıbrıs yüzölçümünün 1,5 katına yakın. Sulamaya açılan alan kümülatif olarak 2019 yılında 3 Milyon 420 bin hektar, 2020 yılında 3 Milyon 480 bin hektar, 2021 yılında 3 Milyon 620 bin hektara çıkıyor. 2019-2021 arasında 2 yılda sadece 200 bin hektar alan sulamaya açılıyor. Şu anda sulanabilir alanımız 6,5 milyon hektar. Ekonomik olarak sulayabileceğimiz alan toplam 8,5 milyon hektar. 2023 yılında bu alana ulaşması hedefleniyor. 8,5 milyon hektar sulanabilir alana ulaşmamız 3 yıl değil, tam 20 yıl gibi bir süreyi buluyor.”
TÜRKİYE’NİN ÜRETİM ALANLARINDA DÜNYADAKİ YERİ
Tarım arazisi içerisinde ekilen arazinin payı yüzde 52 ile dünyada 73. sırada olduğunu kaydeden Aydemir, üretim alanları hakkında, “Tahıl üretiminde dünya 16’ıncısı, Narenciye üretiminde dünya 6’ıncısı, Sebze üretiminde dünya 4’üncüsü, Sığır ve manda et üretiminde dünya 13’üncüsü, koyun ve keçi et üretiminde dünya 5’incisi, tavuk eti üretiminde dünya 77’incisi, süt ve yumurta üretiminde dünya 9’uncusu” bilgisini verdi.
DEVA PARTİSİ ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Aydemir, DEVA Partisi olarak 56 maddeden oluşan ‘Tarım Eylem Planı’ kapsamında üretim modellerine ilişkin çözüm önerilerini de şu şekilde açıkladı:
•Planlı bir tarım üretim sistemi kuracağız
•Tarım Veri ve Bilgi Sistemi kuracağız
•Çiftçi ve Tarım Envanteri yapacağız
•Tarım işletmeler kayıt sistemi oluşturacağız
•Toplulaştırma ve arazi edinimi çalışmalarını hızla tamamlayacağız
•Tarım arazilerini daha etkili koruyacağız ve atıl arazileri üretime açacağız
•Havza bazlı üretime geçeceğiz
•Ülkemizi tıbbi ve aromatik bitki üretim ve ticaret merkezlerinden biri yapacağız
•Yağlı tohumlu bitkilerin üretimini artıracağız
•İyi tarım ve organik tarım üretimini artıracağız.
•Yüksek Teknoloji Seracılığı özel olarak destekleyeceğiz
•Kuraklıkla etkin şekilde mücadele edeceğiz
•GAP, KOP, DAP projeleri kapsamındaki altyapı yatırımlarını öncelikle tamamlayacağız
•Basınçlı sulama yatırımlarına daha fazla destek ve öncelik vereceğiz
•Kapalı devre, yağmurlama ve damlama sulamaya geçeceğiz
•Her köye ziraat danışmanı / veteriner hekim vereceğiz
•Genç çiftçilerimizi daha fazla destekleyeceğiz
•Özelikle başta kadınlar olmak üzere tarım işçilerinin SGK sistemine entegre edilmesi için pozitif ayrımcı uygulamaları hayata geçireceğiz
'MAZOT FİYATI YÜZDE 32 ARTTI'
Aydemir, çiftçinin temel giderlerinde 2 buçuk kat zam ile maliyetin yönetilemeyeceğine vurgu yaparak, “Üre gübresi fiyatları 2020 yılında bin 700 TL iken, 2021 yılında 4 bin TL oldu. Yani yüzde 235 artış var. Süt yemi fiyatında ise 2020 yoluna göre 2021’de yüzde 76 artış var. Mazot fiyatı ise 2020 yılına göre 2021’de yüzde 32 artmış. Saman fiyatı da 2021 yılında 2020 yılına oranla yüzde 72 artmış. Pet şişe ile mazot alarak tarımsal üretim yapılmaz” ifadelerine yer verdi.
ÇİFTÇİ BORÇLARI 6 YILDA 24 KAT ARTI
“Çiftçiyi borç altında bırakarak tarım politikası yapılmaz” diyen Birol Aydemir, 2004 yılında 6,2 milyar TL olan çiftçi borçlarının 2021 yılında 150 milyar TL’yi aştığını kaydetti. Aydemir, çiftçi borçlarının 24 kat artığını söyleyerek, “2021 yılı bütçesinde tarımsal destekleme ödemeleri neredeyse 2020 yılı ile aynı bırakılarak 23 milyar TL ödenek öngörülmüştür. Ziraat Bankasını tekrar çiftçinin bankası yapacağız. ESK, TMO ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçilerden yaptığı alımların ödemesini en geç 30 iş günü içinde gerçekleşmesini sağlayacağız. Özellikle genç çiftçilerin KGF destekleri ile tarımsal kredilere ulaşmasının yasal altyapısını kuracağız” dedi. / DUVAR