‘HERKES KÖR OLMUŞ’
Maaş alamadıkları işlerini kaybetmekten korktukları için isimlerini vermek istemeyen işçilerden biri “Yerin 300 metre altında çalışıyorum. Psikolojimi düşünün. Borç içindeyim. Ekmek, ilaç alacak paraları olmayanlar var. Önümüz bayram. Memlekete gidecek halimiz yok. Biz dilenci değiliz kimseden hakkımız olmayan bir şey talep etmiyoruz. Hakkımızı istiyoruz” diye konuştu.
‘MADEN İŞÇİSİYİM AMA HAMALLIK YAPIYORUM’
2, 3 ve 11 yaşlarında üç çocuk babası işçi ise şunları anlattı: “5 nüfusa bakıyorum. Şu anda 6 tane kredi borcum var. Mayıs ayından beri ev kiramı, kredi kartlarımı ödeyemiyorum. Ben madenciyim, yerin altında çalışıyorum. Ancak bazı arkadaşlarımızla hafta tatili gelsin diye can atıyoruz; çünkü hamallık yapıyoruz. 50 liraya eşya veya saman balyası taşıyoruz evimize ekmek götürebilmek için. Önümüz bayram ne yapacağız bilmiyorum.”
Aslında işçilerin sorunları, Yunus Emre Termik Santralinin yapım sürecinde başladı. Yabancı bir firma tarafından yapılan santral bazı teknik problemler nedeniyle tam olarak işletilemedi, santralde elektrik üretimine geçilemedi. Bunlar yaşanırken şirket TMSF’ye devredildi ve işçiler için kâbus dolu günler başladı.
‘BAKANLIK MAHKEMEYİ İŞARET ETTİ’
Türkiye Maden İşçileri Sendikası, temmuz ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na işçilerin maaşlarını alamadıklarını, imzalanan toplu sözleşme kapsamında elde ettikleri haklardan mahrum bırakıldıklarını belirten bir dilekçe yazdı. Sendika Başkanı Nurettin Akçul, Bakanlığın dilekçeye verdiği cevapta yargı yolunu işaret ettiğini söyleyerek “Bakanlıktan alacak davası açılması yönünde bir cevap geldi. Sürecin nasıl işleyeceğini görmek için henüz dava açmadık. TMSF yetkilileri ile yaptığımız görüşmede işçilere maaşlarının ödeneceği müjdesini aldık. Bir aksilik olmaz ise önümüzdeki günlerde ödeme yapılacak” dedi. Akçul santralde şu an kömür çıkarma işleminin olmadığını ancak kapanmaması için işçilerin santralde çalışmayı sürdürdüğünü söyledi.
‘ARKADAŞIM CEBİNDE İNTİHAR MEKTUBUYLA GEZİYOR’
İşçilerin yaşadıkları mağduriyeti bir başka işçi ise şu sözlerle aktardı: “Evimin elektriği kesildi. Ne alacak ekmeğimiz ne yiyecek yemeğimiz kaldı. Sokaklarda gezemez olduk. Uçan kuşa borcumuz var. Biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Bir arkadaşımız benim evimde kalmaya başladı. Bir gün cebinde intihar mektubu buldum. Düşünebiliyor musunuz, cebinde intihar mektubu ile geziyor insanlar.”
AYLİN NAZLIAKA: BIÇAK KEMİĞE DAYANDI
Süreci yakından takip eden ve işçileri ziyarete giden bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ile yüz yüze görüştüğünü söyledi: “Bakana işçilerle ilgili bir dosya sundum. Daha sonra yeniden görüştük ve konu ile ilgileneceğini söyledi. TMSF başkanı ile görüştüm.‘Bu işçiler sizin personeliniz. Onları mağdur etmek her şeyden önce vatandaşın devlete olan güvenini yok eder’ dedim. Kendisi göreve yeni geldiğini bu konuyla öncelikli olarak ilgileneceğini söyledi. Vakıf Bank Yönetim Kurulu Başkanından da hem işçilerin borçlarının ertelenmesi hem de kredi sicil kayıtlarının temizlenmesi yönünde söz aldım.”
İşçilerin çoğunun Beypazarlı olduğunu ve Beypazarı CHP İlçe Başkanı Ali Uysal’ın da sorunun çözümü için çabaladığını belirten Nazlıaka, “İşçiler için bıçak kemiğe dayanmış hatta kemiği kesiyor. Yetkililer bu sorunu bir an önce çözüme kavuşturmalı” dedi.
İŞÇİLERDEN TMSF’YE: BAYRAMA BURUK GİRMEK İSTEMİYORUZ
İşçiler TMSF’ye cuma (dün) günü PTT yoluyla mektup gönderdi. Yaklaşık 400 işçinin imzası bulunan mektupta şu cümlelere yer verildi:
“Yaklaşan kurban bayramında evimizde çocuklarımızla, eşlerimizle, ailemizle birlikte mutlu bir bayram geçirmek istiyoruz. Çocuklarımızın bayrama buruk bir şekilde girmemesi için biz Adularya Enerji Elektirik Üretimi ve Madencilik A.Ş. işçileri olarak geriye dönük haklarımız ve ücret alacaklarımızın en kısa zamanda ödenmesi ve ödeme takviminin tarafımıza bildirilmesini talep ediyoruz.”
Güncelleme Tarihi: 20 Ağustos 2017, 21:07