Anadili hakkı Meclis gündeminde

DEM Parti ve CHP milletvekilleri soru ve araştırma önergeleriyle anadili hakkını TBMM gündemine taşıdı.

Anadili hakkı Meclis gündeminde

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri bugün, 21 Şubat Dünya Anadili Günü'nde Meclis’e soru önergeleri verdi.

Mardin Milletvekili George Aslan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, "Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) Tehlike Altındaki Diler Atlası’nda, Türkiye’de üç dilin tamamen yok olduğu, on beş dilin yok olma tehlikesi bulunduğu belirtilmektedir. Kapadokya Yunancası ve Ubıhca dilleri kaybolmuş dil durumunda; Batı Ermenicesi, Hemşince, Lazca, Kırmançkî, Abhazca, Süryanice (Turoyo ve Suret), Adigece, Kabar-Çerkez, Abazaca, Pontus Yunancası, Romanca, Gagavuzca, Ladino ve Hertevin dil/lehçeleri ise yok olmak üzere olan dillerdendir. Konuşulan bu diller, devlet politikası olarak desteklenmediği, özellikle anadillerde eğitim ve öğretim olanakları yaratılmadığı hatta yasaklandığı için büyük tehlike altındadır" dedi.

Aslan şu soruları yöneltti:

  • Türkiye’de yok olma tehlikesi bulunan dil ve lehçelerin korunması amacıyla hangi tedbirler alınmaktadır?
  • Türkiye halklarının dillerini özgürce, kamusal alanda kullanma ve kamu hizmetlerinden yararlanma hakları neden engellenmektedir?
  • Anadili hakkın, temel hak olarak kabul edilmesi, anadillerin anayasal güvence altına alınması, anadillerin korunup geliştirilmesi için bir planlamanız var mıdır?
  • Anadili Türkçe olmayan çocukların sosyal ve eğitsel hayatta karşılaştıkları zorluklara ilişkin yapmış olduğunuz çalışma var mıdır? Sonuçları nelerdir? 
  • Türkiye’de konuşulan tüm dillerde eğitim ve öğretim hakkının anayasal ve yasal güvenceye alınması için çalışma yapılacak mıdır?

Kürtçe soru önergesi

Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren de Kürtçe soru önergesi verdi. Millî Eğitim Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle Kürtçe yazılı soru önergesinde Eren, başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye’de yaşayan halkların kendi anadillerinde eğitim alma haklarının neden engellendiğini sordu. Ayrıca, anadilinde eğitim almayan çocukların eğitimsel açıdan yaşadığı olumsuzlukları ortadan kaldırılması adına neler yapıldığını ve Türkçe dışındaki anadillere yönelik anayasada yer alan yasakların kaldırılmasına ilişkin herhangi bir çalışmanın olup olmadığını sordu.

Araştırma önergesi

Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal-Aslan ise "Türkiye halklarının konuştukları dillere yönelik çok yönlü baskıcı, yasaklayıcı pratiklerin açığa çıkartılarak önleyici tedbirlerin alınması; özellikle anadilde eğitim alamayan çocukların okullarda ve sosyal yaşamda yaşadıkları pedagojik ve psikolojik sorunların tespit edilerek alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi" amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.  

Urfa Milletvekili Ömer Öcalan da Anadili Günü ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Numan Kurtulmuş’a ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. 

Önergesinde Öcalan, "Bu gün hala Kürtçe konuştuğu için insanlar ırkçı saldırılara maruz kalmaktadır. Kürtçe yayın yapan gazete ve dergiler yasaklanmakta, Kürtçe konserler, tiyatrolar ve etkinlikler engellenmektedir. Sağlık, Eğitim, turizm, ulaştırma gibi pekçok alanda en fazla hizmet alırken Türkçe bilmeyen Kürt yurttaşlar mağduriyet yaşamaktadır" dedi.

Tanrıkulu: Anadili hakkı tartışılamaz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu da yazılı bir açıklama yaparak şunları söyledi:

"Her insanın kendisini anadilinde ifade etmesi, anadilinde eğitim alması, anadilini geliştirmesi ve anadili içinde gelişmesi tartışılmaz, devredilemez, bölünemez, gasp edilemez bir haktır. Anadili hakkının tartışılması ya da kısıtlanması söz konusu olamaz…

"Anadili sadece bireyler arasında iletişim aracı değil, insanların toplulukların düşünme biçimidir. Bir toplumun en geniş anlamıyla kültürü anadili çerçevesinde oluşur ve gelişir.

"UNESCO verilerine göre, dünya üzerinde üç bine yakın dil yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye’de ise 18 dilin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu tahmin edilmektedir. Bir dilin “ölümü” ya da “yok olması” aynı zamanda bir halkın, bir toplumun yok olmasıdır, toplumun geçmişinin, geleneklerinin, kültürünün dünya yüzünden silinmesidir, dolayısıyla telafisi mümkün değildir.

"Daha önce de sık sık vurguladığım gibi Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde bireyin anadilinde eğitim alması temel haklardandır, aynı zamanda bireylerin anadillerinde eğitim almasının engellenmesi de en büyük insan hakkı ihlallerinden birisidir." / BİANET

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER