Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hakkari Belediyesi’ne 3 Haziran'da kayyım atanmasına karşı başlattığı “İradeye Saygı Yürüyüşü” 9. gününde Hakkari'ye geldi. Hakkari Valiliği önüne gelen çok sayıda kişi burada yapılan basın açıklamasını dinledi.
"İrade demokraside halk demektir"
Hakkari Valiliği önünde yapılan basın açıklamasında konuşan, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bu 9 günlük yürüyüşümüzde bir talebimiz vardı. İradeye saygı. İrade nedir? İrade demokraside halk demektir, ama diktatörlükte irade demek saray demektir, tek adam demektir. İrade nedir? Demokrasidir, adalettir. Ama otoriter faşist rejimlerde irade kolluk kuvvetidir, kayyımdır, seçilmişin yerine atanmışı getirmektir. Bizler iradeye saygı diyoruz. Türkiye'de eğer seçme ve seçilme hakkı erken dönemde yasalaşmışsa, bu halkın iradesinin sandıktan çıkanın doğrudan iradesinin tanınması demektir” dedi.
"Biz Hakkari’de ne yaptık?"
Recep Tayyip Erdoğan’ın sandıkta çıkana saygı duyacağız açıklamasına değinen Hatimoğulları, “Ama sandıktan çıkana Hakkari’de olduğu gibi saygı duymadı. Mehmet Sıddık arkadaşımız haksız ve hukuksuz şekilde 19 yıl cezaya çarptırıldı. Mehmet Sıddık arkadaşımız hakkında karar verilmeden arkamızda gördüğünüz Valilik makamında durması gereken şahıs İçişleri Bakanlığı tarafından Kayyım olarak belediyeye yani seçilmişin yerine atandı. Daha hakkında bir karar verilmemişti. Yani apaçık haksızlık, apaçık kanun çiğnenmiştir. Manisa Kula’da belediye başkanını gözatına alındı tutuklandı ve onun yerine Belediye meclis üyesi belediye başkanını seçiyor. Biz Hakkari’de ne yaptık? Belediye Meclisimiz toplandı, Viyan Tekçe eşbaşkanımızı başkan vekili olarak seçti. Şu anda yapılması gereken Viyan Tekçe arkadaşımızın Belediye Başkanımızın resmi atamasının gerçekleşmesidir ama bunu yapmıyorlar” ifadelerini kullandı.
"Atanmış kayyım da halkın iradesini ve kararlılığını görmeli"
Belediyeye kayyım atandığı günden beri alanlarda olduklarını vurgulayan Hatimoğulları, “9 günlük yürüyüş boyunca bazı arkadaşlarımızın ayakları su topladı, bazı arkadaşlarımızın çeşitli hastalıkları vardı. Bazı arkadaşlarımızın yaşı ilerlemişti, asfaltı eriten sıcakta insanlar yürümekten geri durmadı. Bütün bunlara karşı insanlar yürüdüyse Saraydaki de şu arkamızda bulunması gereken Vali de yani atanmış kayyım da halkın iradesini ve kararlılığını görmesi gerekiyor. Seçilmişlerin yerine atanmışı getiremezsiniz. Seçilmişin nasıl seçildiği, görevden nasıl alınacağı nasıl yargılanacağı görevden alınırsa şayet yerine kimin nasıl seçileceği anayasada kelime kelime yazılmıştı” ifadelerinde bulundu.
"Kayyım derhal geri çekilsin"
Şu an bu iktidarın yaptığının Kürt halkının iradesini çiğnemek olduğunu ifade eden Hatimoğulları, “Hakkari halkının iradesini çiğneyerek aynı zamanda Anayasayı çiğnemektir. O nedenle burada bir kez daha diyoruz ki, Anayasa uygulanmalıdır. Türkiye’nin tarafı olduğu sözleşmeler uygulanmalıdır. Yerel yönetimler özerklik şartına bağlı Türkiye ve buna uygun olarak davranmalıdır. Bugün atanmış olan bu kayyımlar sadece Türkiye’deki yasalara göre suç değil aynı zamanda tarafı olduğumuz Avrupa sözleşmelerine aykırıdır, kanuni değildir. Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Nasırlı, su toplayan ayaklarımızla yürüyüş kolu olarak güneşten yanan tenimizle irademize sahip çıkıyoruz. Kayyım derhal geri çekilsin, Viyan Tekçe derhal başkan vekili olarak atansın” dedi.
"Bu sorun sadece Kürdün sorunu değil"
Kayyuma karşı Türkiye’nin her yerinden tepkiler yükseldiğini belirten Hatimoğulları, "Çünkü bu sorun sadece Kürdün sorunu değil. Kayyım atanması demek seçme seçilme hakkımız yani demokrasinin asgari koşulu olan seçme ve seçilme hakkımızın elinden alınması demektir. İstanbul Belediyesi de güvencede değil, İzmir Belediyesi de güvencede değil. Ters düşerse şayet Konya Belediyesi de güvencede değil. Siyasetin aykırı davransa Konya belediyesi de güvencede değil. Türkiye’de bu alanlardan meydanlardan yükselen halkın iradesine herkesi ama herkesi saygı duymaya davet ediyoruz" şeklinde konuştu.