Meclis İnsan Hakları Komisyonu tarafından Rize L Tipi Cezaevi, Trabzon Of K1 Tipi Cezaevi ve Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi ile Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahpus Bölümünde yapılan inceleme sonucu hazırlanan rapor, cezaevlerindeki hak ihlallerini gözler önüne serdi.
SAĞLIK GÖREVLİSİ YOK
Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevinde revir olmaması nedeniyle hasta tutuklular bir koğuşta barındırılıyor. Kalp hastalığı, epilepsi, kronik böbrek yetmezliği, prostat ve akciğer rahatsızlığı (KOAH) gibi sağlık sorunları bulunan 10 hasta tutuklu aynı koğuşta bulunuyor. Bu hastalar arasında kasları istem dışı hareket eden (koreatetoz) bir tutuklu ile 85 yaşında yaşlı bir hasta tutuklu da yer alıyor. Sağlık memuru bulunmayan cezaevinde, hastalar kendi kaderine terk edilmiş durumda. Raporda, “Her üç cezaevinde de sağlık hizmetlerinin yetersizliği” tespitine yer verildi.
Cezaevinde, en çarpıcı örnek kalçalarından itibaren bacakları olmadığı için tekerlekli sandalye kullanan bir tutuklunun merdivenler nedeniyle havalandırmaya çıkamaması. Hasta koğuşunda iki katlı ranzalar da zorluk yaratıyor. Üst katta kalan hasta tutuklular için gündelik yaşama fazladan bir zorluk eklenmesi dikkat çekiyor.
KADINLARA SOĞUK KOĞUŞLAR
Kadın tutuklular ise koğuşlarının soğuk olması, dolapların eski ve paslı oluşu, buzdolabı ve ortak alanda televizyon bulunmaması, sosyal faaliyet olarak hiçbir imkân sunulmamasından şikayet etti. Bir kadın tutuklu ilk girişte yapılan aramadan şikayetçi oldu, arama sırasında üzerinde sadece iç çamaşırlarının kaldığını söyledi.
28 tutuklunun aynı yerde bulunan tuvalet ve banyodan yararlanmak zorunda kaldığı vurgulanan raporda, “Bu şartların insan onuruyla bağdaşmayacağı açıktır” denildi.
MENÜ FARKLI VERİLEN FARKLI
Tutuklular kağıt üzerinde personel ile aynı yemeği yediklerinin gösterildiğini ancak farklı yemek verildiğini, menüde tas kebabı yazarken, sadece patates verildiği örneğiyle anlattılar.
Ayrıca ortak alanda kameraların bulunmasının özel hayata müdahale anlamına geldiği belirten tutuklular kameraların kaldırılmasını da istediler.
AİLELERİMİZİ GÖREMİYORUZ’
BİR tutuklu da “Ailelerimizden çok uzaktayız. Aramızda 20 yılı aşkın süredir cezaevinde bulunanlar var. Anne ve babalarımız çok yaşlı. Buralara gelemiyorlar. Ödül yönetmeliğinde yer alan görüşme birleştirmeden aramızda faydalanan henüz olmadı” diye anlattı. Siyasi tutuklular ailelerinden uzak cezaevlerinde olmalarını, ‘devlet politikası’ olarak nitelendirip, nakil taleplerinin bilinçli olarak reddedildiğini ifade ettiler. Anne ve babaları öldüğünde cenazeye gidemeyen iki tutuklu da bu durumdan şikayetçi oldu. Henüz tahliye olmadıkları halde iaşe bedellerinin cebri icra yoluyla istendiğinden şikayet eden tutuklular da oldu. / Evrensel
Güncelleme Tarihi: 23 Şubat 2014, 22:12