Çomak’ın davası altı yıl sürdü. Karar, 2000’de dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından verildi. Çomak ‘orman yangınlarına sebep olma’ suçundan beraat etti.
“PKK'ye üye olduğu, kereste fabrikasına, inşaat bürosuna, banka şubesine molotofla saldırı, Lice'de silahlı çatışmaya girme, karakola saldırı gibi eylemlere katılması” gibi nedenlerle “bölücü faaliyetlerde bulunma’ suçundan ise ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
AİHM’e başvurdu
Cezası aynı yıl Yargıtay tarafından da onanan İlhan Çomak, iç hukuk yolları tükendiği için 2001 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Çomak, savunmasında, “DGM’de askeri hakim tarafından da yargılandığını, hakimin tarafsız olmadığını, bu nedenle de adil yargılanmadığını” iddia etti.
AİHM kararını, 2006 yılında açıkladı. Mahkeme, “İlhan Çomak’ın adil yargılanmadığına” hükmederken, Türkiye’yi de tazminata mahkum etti ve yeniden yargılanmasına karar verdi.
Türkiye'deki mahkemeler bu karara, 8 yıl sonra uydu. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi 16 Ocak 2014’te, yeniden yargılanma talebi haklı buldu ancak 20 yıldır cezaevindeki İlhan Çomak'ın kutuksuz yargılanma talebi reddetti.
Çomak, 5 Eylül’de yeniden hakim karşısına çıkacak.
Yerel mahkemede tutuksuz yargılanma talebi “kaçma şüphesi ve delilleri karartma tehlikesi” olduğu gerekçesiyle reddedilen Çomak, şubat ayında Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yüksek mahkemeden gelecek kararı bekliyor.
"Tutuksuz yargılama istiyoruz"
Ailesi ve avukatı Çomak’ın hâlâ cezaevinde olmasına tepkili. Al Jazeera’ye konuşan Çomak’ın Avukatı Fırat Aydınkaya, gelinen aşamada mahkemelerin Çomak’ın ‘tutuklu mu?’ yoksa ‘hükümlü mü?’ olduğu konusunda görüş farklılıklarının olduğunu iddia ediyor. Aydınkaya’ya göre Çomak hükümlü değil, tutuklu:
“Çomak’ın yeniden yargılanma kararı 20 yıl sonra olsa da, verildi. Yeniden deliller toplanacak ve yargılanma süreci işleyecektir. Henüz suçu kanıtlanmamıştır. Bize göre tutukludur. Ancak mahkemelere göre hükümlü. Gerekçeli karar ‘İlhan Çomak’ın kaçma şüphesi var. Kendisi ile ilgi deliller henüz toplanmamıştır.’ şeklinde. Bu gerekçe, genel olarak hükümlü değil tutuklu yargılananlar için kullanılır.”
Aydınkaya, uzun tutukluluk süresinin beş yıla indirilmesine dayanarak müvekkilinin Balyoz davası sanıkları ile aynı konumda olduğunu söylüyor.
"Yıllardır mahkeme kapılarında adalet bekliyoruz"
Çomak’ın 90’lı yıllarda Almanya’ya gitmek zorunda kalan ağabeyi Nazım Çomak ise, "İlhan, cep telefonunu hiç görmedi. Hayatının en güzel yıllarını cezaevinde geçirdi. Nasıl yaşadık ve neden böyle bir eziyet bize yapıldı diye düşünüyorum. İlhan’ın dosyası ortada. Bir gün bile içerde kalmaması gerekiyor” diyor. Çomak, şunları söylüyor:
“Dink cinayetinin sanıklarından Erhan Tuncel, bireysel başvuru hakkının tanınmasından 75 dakika sonra serbest kaldı. İlhan, 20 yıldır tutuklu. Adaletin tartısı neye göre tartıyor? Anayasa Mahkemesi’ne yaptığımız başvuruya hala yanıt gelmemiş olmasını anlamış değiliz. Tutuklandığında 21 yaşındaydı, şimdi 41 yaşında. Yıllardır adalet için mahkemelerin kapısındayız. İlhan çok umutlanamıyor. Yaklaşık 20 yıldır hep şu soruyu sordu: Ben neden buradayım?”
Ağabey Çomak, kardeşinin tutuklanmasının bütün ailenin hayatını değiştirdiğini anlatıyor. İlhan Çomak’ın tutuklanmasından sonra ODTÜ Tarih bölümünde okuyan küçük kardeşleri Sami Çomak’ın PKK’ye katıldığını ve 2005’te hayatını kaybettiğini, Bingöl’de yaşayan ailesinin ise yaşananlardan sonra İzmir’e göç ettiğini söylüyor. / Al Jazeera
Güncelleme Tarihi: 19 Temmuz 2014, 18:37