Konuşmasında, Artuklu Üniversitesindeki gözaltıları hatırlatan Zozani, "Bu operasyon kapsamında gözaltına alınanlar içerisinde Kürdoloji Ensitütisi Müdürü Üniversite Hocası Kadri Yıldırım'da var. Gerekçe nedir bilmek istiyoruz. Bakın geçen yıl burada Hakkâri Üniversitesi'nde ki operasyonu da size sordum. Hala cevabı yok. O gün burada konuştuğumuz operasyon gerekçelerin hiç biri doğru çıkmadı. Ama Hakkâri Ünversitesi'nde  bir kadro kıyımı başladı. İnsanların itibari yerle bir edildi, bir kesim bir kesimi oradan silmek için kontravari bir şekilde itibar katliamı gerçekleştirildi. Geçen yıl bütçe görüşmelerinde size buradan söyledim söz verdiniz, Bu konuya el atacağım açığa çıkaracam dediniz, ama açığa çıkarmadınız. Aynı şeyin Artuklu Üniversitesi'nde  olacağına dair şüphelerimiz artmıştır. Kadri Yıldırım'ın makbuz karşılığında enstitü masrafı için öğrencilerden aldığı 50 tl büyük yolsuzluk olarak görülmüş ve gözaltına alınmıştır. Şimdi buradan soruyorum; Kadri yıldırım'ın Kobane ile ilgili olarak hükümetten, Erdoğan’dan farklı bir tutum sergilediği için mi bu operasyona dahil edilmiştir?" dedi.

Hakkari Üniversitesindeki inşaat çalışmalarının ağırdan alındığını aktaran Zozani, "Sayın Bakan! siz geçen Haziran ayında komisyon çalışmaları sırasında bana Hakkari Üniversitesi'nin kampüs alanı ile ilgili olarak bir resim gönderdiniz.(resmi göstererek) Bana gönderdiğiniz resim bu, (başka bir resim çıkararak) bu da bu sabah itibari ile aynı yerde çektirdiğim bir resim. Benim bu gün çektirdiğim resimlerle sizin bana vermiş olduğunuz resmi size iade edeceğim. Orda ne yapılmış siz iyice bir mercek altına alın, neler yapıldığını bir kez daha görün sizi yanılttıklarını görün. Burada neden hala bir şey yapılmadı, bunu öğrenmek istiyoruz. Hakkâri Üniversitesinin yaklaşık 600 Öğrencisi bu yıl Çukurova Üniversitesinde diploma alacaklar. Bu 600 öğrenci Hakkâri'de okumuş olsalardı. Hakkâri’nin sosyal, ekonomik kültürel yapısına katkıda bulunmuş olacaklardı. Üniversite öğrencisi sadece kalemini alıp okula giden değildir. Aynı zamanda bulunduğu yerin ekonomisine katkıda bulunur. Sosyo-kültürel yapısına katkıda bulunur." şeklinde konuştu.

Zozani konuşmasında şu ifadeleri kullandı:"Hakkâri Üniversitesi ödeneklerin olmasına rağmen neden orda bir şey yapılmıyor. Ödenek ayırdığınızı söylüyorsunuz doğru ama neden bir şey yapılamıyor. Geçen sene de, bu sene de Sayıştay incelemesi yok. Hakkâri ünv. İle ilgili sivil top. Kuruluşların, siyasilerin, toplumun değişik kesimlerinden açıklamalar olmasına rağmen, hatta yargıya intikal edilmiş konular olmasına rağmen neden Sayıştay incelemesi yapılmamış? Sayıştaya sordum neden denetim yapılmamış diye? dediler ki denetim elemanı yetersizliğimiz var. Ama orada özgün bir durum var. Basına da yansıyan Özgün bir sorunlar var, niye üzerinde durulmadı? Sayın bakan size bir kez daha soruyorum TABELAYI DAĞA ASARAK ÜNİVERSİTE KURAMAZSINIZ . Bir kez daha söylüyorum üniversiteye bir mektup gönderin, Sümbül dağına göndermiş olursunuz çünkü tabela orada asılıdır üniversite yok orada bir şey yapılmıyor. Adı üniversite siz de bize diyeceksiniz orda üniversite var. Dağa isim yazarak üniversite kurulmuş."

Zozani, "Sayın Bakan! Konuşmanız içerisinde rakamlar belirtiniz ama bütçenizin yüzde 78,77 si maaşlara gidiyor. Sizin emsal gösterdiğiniz 2002 tarihinden ben de bir emsal vermek istiyorum. Eğitim bütçesine, yatırımlarına ayrılan pay 2002 tarihli itibariyle %17 iken şimdi %9. İhtiyaçlarımız mı azaldı ya da eğitim sistemimizin ihtiyaçları mı azaldı? Hayır böyle bir şey söz konusu değildir. Tersine eğitim sistemin ihtiyaçları artık ki bugün 300 bine yakın atanamayan öğretmen sayısı var. Bazı istatistikleri karşılaştırırken mesela 2002 deki okullaşma ve okullaşma ihtiyaçlarını yan yana koyarsanız siz kendiniz onun içinde daha rahatlıkla görebilirsiniz. Daha sağlıklı bir sonuca ulaşabilirsiniz. Burada bir birimize karşı istatistikler üzerinden propaganda yapmamış oluruz. Çünkü sadece istatistiğin sizin işinize gelen tarafını görürseniz, bizde tersi taraftan olan istatistiği okuruz ki bütün istatistiklerin sizi haklı çıkarmadığını göreceksiniz. Dolayısıyla biz en fazla eğitime bütçe ayıran pozisyonunda değiliz. Devletin orada memurları var ve dolaysıyla bu maaşları ödemek zorundadır. Memura maaşını ödemek eğitime yatırım demek değildir. Bizim buradabaz alacağımız şey geçmiş değil gelecektir ya da ez zamanlı kıyaslamalardır. Eş zamanlı kıyaslamayı geçmişle yapamayız. Bu kıyaslamayı dünyadaki örneklerle yapabiliriz. OECD ülkelerinde ki ortalama ile bizim ülkedeki ortalamaları nedir bunu yan yana koyarız iyi yerde miyiz kötü yerde miyiz bunu ortaya çıkarırız. O ülkelerin eğitime ayrılan payın ortalaması % 6, bizde %3,24 alın size istatistik bir veri görmek, istiyorsanız buyurun size veri. Yoksa kalkıp 80’ler böyleydi, 90’lar böyleydi demeyin. Çoğumuz mum ışığında ders çalıştık ama bugün o şartlar yok dolayısıyla dönemlerle eş kıyaslamalar yaparsanız doğru sonuca ulaşamazsınız." dedi.

Zozani, "Eğitim sistemi baştan sona problemlidir. Kabul etmek zorundayız çoğulcu bir eğitim sistemine sahip değiliz, çoğulcu demokratik bir eğitim sistemini oturmadığımız sürece doğru bir sonuca ulaşamayız. Sunumunuz teknik bir sunumdur. Burada rakamlarla beraber sizin vizyonunuzu görmek istiyoruz, önümüzdeki yıllardaki projeleriniz nedir. Bunu bilmek isteriz. Azınlık okullarına hiç değinmediniz Çoğulcu demokratik bir eğitim sistemi olacaksa bu okullara değinmeniz gerekirdi.

Ana dilde eğitim konusunda bizim sizden sürekli taleplerimiz var. Bu taleplere karşı sizin koyduğunuz karşılık nedir bunu bilmek istiyoruz. Bunu rakamla istatistikle ifade edemezsiniz. Atanamayan öğretmenler içerisinde ihtiyaç duyulmasına rağmen neden iş başı yapamıyorlar, niye sadece ücretli olarak çalıştırılıyorda kadrolu olarak alınmıyor." şeklinde konuştu