İçişleri Bakanı Ala, Kürtçe kurs ve okul açılmasının yasak olmadığını ancak şartların yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.

Bir televizyon kanalında konuşan Ala, Kürtçe okul açılmasıyla ilgili soruya “Gidersiniz başvuruda bulunursunuz, şartları yerine getirirsiniz açarsınız, Türkçe kurs da öyle açılıyor, İngilizce kurs da öyle açılıyor” dedi.

“Türkiye’nin herhangi bir ilinde Bingöl’de, Diyarbakır’da, İzmir’de, Ankara’da bir Türkçe okul açılmak istense ne yapılması lazım, belli bir prosedürü var. Önüne gelen aklı esen ‘ben burada okul yaptım burada da Türkçe eğitim vereceğim’ diyebilir mi? Diyemez. Bunun Milli Eğitim’i var, başvuruları var.

“Bir kere propaganda değil de amaç provokatörlük. Bir takım lüzumsuz tartışmaları gündeme getirmek ve çözüm sürecini engellemek değil de sonuç almaksa bir işi yapmaksa burada bir mantık hatası var. Türkçe olsa da alacağınız ruhsatlar, başvuracağınız yer var. Böyle bir düzen olabilir mi? Herkes istediği yerde istediği okulu açıyor, böyle bir şey olmaz. İşin esasına inince ‘orada Kürtçe eğitim vereceğim’ diye herhangi bir yeri açıyorlar, burada ben eğitim vermeye başladım. Böyle bir şey olmaz.

“Şimdi Kürtçe kurs açılabilir mi? Açılabilir. Yasak mı? Değil. Gidersiniz başvuruda bulunursunuz, şartları yerine getirirsiniz açarsınız, Türkçe kurs da öyle açılıyor, İngilizce kurs da öyle açılıyor. Peki Kürtçe eğitim var mı? Yani Kürtçe özel okul kurup orta öğretim açabilir misiniz? Açabilirsiniz. Bunun da yasal düzenlemesini yaptık.

“Kürtçe propaganda yapabiliyor musunuz? Yapabiliyorsunuz. Peki daha mı yetmiyor, farklı düşüncelerde olabilirsiniz. Oradaki vatandaşların yüzde 90’ı bunları gerçekten kadirşinas olarak biliyor, hakkı teslim ediyor.”

Paralel yapı soruşturmasına da değinen Ala, yaklaşık bin 300 kişi hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunulduğunu, bunlardan suçu ağır olan 100’ü aşkın kişinin meslekten ihraç edildiğini, bir kısmına çeşitli cezalar verildiğini bildirdi.”

Ne olmuştu?

KURDİ-DER, MAPER ve Eğitim Sen, 15 Eylül Pazartesi günü Diyarbakır Bağlar ilçesinde bulunan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu,Şırnak Cizre ilçesinde Dibistana Seretayî a Berîvan-Berivan İlkokulu ve Hakkari Yüksekova ilçesinde Üveyş Ana İlköğretim Okulu açılan soruşturma sonrası önceki gün mühürlenen ama dün erken saatlerde mühürleri kırılarak eğitime başlanan okullar ikinci kez mühürlenmişti. 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesini ziyaret eden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada “Dil ile ilgili konu, esasında burada okula izin vermeme diye bir şey yok. İzin almadan prosedüre uymadan, ben yaptım, böyle olması lazım mantığı ile yapılmış, hukuksuz bir iş var” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı da okulların kapatılması üzerine yaptığı açıklamada,”Bu saldırı, Kürt çocuklarını dolayısıyla Kürt ulusal varlığının geleceğini karartmayı amaçlamaktadır. Bu saldırı AKP hükümetinin Kürt ulusal varlığına karşı bir soykırım uygulamasıdır. Soykırım da, insanlığa karşı işlenmiş suçların en büyüğüdür” diyerek Kürtçe okullara sahiplenme çağrısı yapmıştı.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç ise okulların mühürlenmesi ile ilgili “Ortada bir okul yoktur. Öğretmen var mı yok, müracaat ettiniz mi hayır. Biz burayı açarız, Kürtçe eğitimi yaparız. Hayır, yapamazsınız” demişti.