Times geçen yıl Eylül ayında Kobani'de çatışmalar yoğunlaştığında, 200 bin Kürdün Türkiye'ye geçtiğini hatırlatıyor, Ankara'nın onlar dışında 1 milyondan fazla Suriyeliyi ağırlamakta zorlandığına dikkat çekiyor.
Haberde vurgulanan bir diğer nokta da, Suriye'nin ancak 2011'de vatandaşlık verdiği Kürtlerin çoğunun Suriye'ye pasaportsuz gelmesi ve bunun bürokratik işlemleri zorlaştırması.
Times'ın haberinden bazı satırlar şöyle:
"Birleşmiş Milletler Türk hükümetini, Suriye'den kaçanlar için inşa ettiği kamplar ve onların sorunlarına acil çözüm bulma çabaları nedeniyle övdü. Ancak birçok Kürt bu duruma şüpheyle yaklaşıyor.
"Bir yardım kuruluşu çalışanı, Kobani'nin karşısında ve sınırın diğer tarafında bulunan Suruç'taki kampın 35 bin kişi için inşa edildiğini ancak kampta ağırlananların sayısının 7 binden fazla olmadığını söyledi. Diğer Kürtler ise Türkiye'deki Kürtler arasında barındı."
'Misafir' statüsündeler
Times, Suriye'den gelenlere resmen mülteci statüsü verilmediğini, onların "misafir" statüsünde ağırlandığını aktarıyor.
Türkiye, BM'nin Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1951 Cenevre Sözleşmesi'ni imzalamıştı. Ancak sözleşmeye eklettiği özel bir hükümle sadece Avrupa'dan mülteci kabul ediyor.
Bu duruma dikkat çeken Times, başlarına gelenlerin uluslararası toplumun vicdadının sızlattığı Kurdi ailesi gibi Suriyelilerin de üçüncü bir ülkeye gitmeye çalıştıklarını, Kurdilerin Kanada'da yaşamayı hedeflediklerini hatırlatıyor.
'Güvenli bölge' korkusu
Times'taki haber şu satırlarla noktalanıyor:
"BM nezdinde resmen mülteci statüsüne kaydolma süreci Türkiye'nin başkenti Ankara'dan yürütülüyor. Ancak bürokratik tııanıklık nedeniyle başvurularda uzun gecikmeler oluyor, süreç bazen yıllar alıyor.
"Türk hükümeti mülteci statüsünde kaydolmayanlara çıkış vizesi vermeyecek. Bu da Kurdi ailesi gibi çok sayıda Suriyeli için içinde çıkılmaz bir duruma yol açıyor.
"Adının açıklanmasını istemeyen Suriyeli Kürt bir lider, Türkiye ile PKK arasında ülkenin güneydoğusunda yeniden başlayan çatışmanın, halkından çok sayıda kişinin durumunu daha da kötüleştirdiğini söyledi.
"Bir diğer endişe de, Türkiye'nin ABD liderliğindeki koalisyonla Temmuza ayında üzerinde anlaştğı planlar uyarınca 60 mil uzunluğunda bir 'güvenli bölge' oluşturduğunda, insanları Suriye'ye geri göndermesi. Kürt lider bur durumu da hatırlatarak, 'Çok sayıda Suriyeli yasadışı yollardan Avrupa'ya seyahat etmeyi tercih ediyor" diye konuştu."
Güncelleme Tarihi: 04 Eylül 2015, 23:32