İsveç İşçi Sendikaları Konferedasyonu’nun (LO) yayın organı ‘Arbetet’ gazetesinin ulaştığı ve bazı bölümlerini yayımladığı raporda, DAİŞ çetelerinin bazı yerleşim birimlerini ele geçirmesinden sonra birçok fabrikanın kapandığı, üretimin devam ettiği işyerlerinde işçilerin ücretlerini alamadığı ve bazı işyerlerinin işçiler tarafından işgal edildiği belirtiliyor.
Bağdat’ın 200 kilometre kuzeyindeki Baiji ilinde ‘Northern Fertilizers Company’ adlı bir şirkete ait gübre fabrikasında çalışan 1 600 işçinin 4 aydan bu yana ücret alamadıkları için fabrikaya el koydukları ve fabrikaya yönelik olası saldırılara karşı silahlandıkları bildiriliyor. Fabrika işgalleri ve silahlanmanın ülkenin bir çok yerinde görüldüğü belirtilen raporda işyeri ve fabrika işgallerinin özellikle Baiji ve Sammarra’da yoğunlaştığı ifade ediliyor.
SENDİKAL HAREKET ZAYIF VE PARÇALANMIŞ
‘Arbetet’ gazetesinde yayımlanan makalede Irak’ta sendikal hareketin zayıf ve parçalanmış olduğu ve ülkede 7 büyük federasyon olduğu ve bunlardan beşinin Bağdat’ta Irak İşçi Sendikaları Federasyonu’nun (GFIW) çatısı altında bir araya geldiği belirtiliyor. GFIW içinde iç sorunların yaşandığı, meşru yöneticiler olduklarını iddia eden iki grubun bulunduğu belirtiliyor.
Bağdat’taki bu bölünmüşlüğe karşın Kürdistan’da merkezi işçi federasyonu (KUWU) ve Irak’ın güneyindeki Irak Petrol Sendikaları Federasyonu’nun (IFOU) daha örgütlü ve istikrarlı olduklarına dikkat çekliyor.
2003 yılından bu yana Irak sendikalarıyla ortak çalışmalar yürüten ‘Küresel sendika Industri ALL’ yöneticilerinden Jim Catterson, Irak’ın içinde bulunduğu durumu “Doğal olarak kaos. Tamamıyle kaos. Ama savaşta günlük yaşam sürüyor. Fabrikalar kapanıyor, orada çalışanlar işten atılıyor” cümleleriyle özetliyor.
SADDAM REJİMİNİN YASALARI UYGULANIYOR
Çatışmalarda sendikaların da rolleri bulunmasına karşın pek çok nedenden dolayı güçsüz kaldıklarını, Irak’ta çalışanların iş ve can güvencelerini güvence altına alan yasaların bulunmadığını söylüyor. Kurum ve mahkemelerin Saddam Hüseyin rejimi dönemindeki yasaları uyguladıklarını, bu yasaların kamu sektöründe çalışan işçilerin sendikalarda örgütlenmelerini yasakladığını dile getiriyor.
Irak ekonomisinin % 90’ını kamu sektörünün oluşturduğunu hatırlatan Catterson, “Irak ekonomisi kamu sektöründen oluşuyor ve sendikaların burada çalışma yapma olanakları son derece sınırlı” diyor.
İşçilerin banka hesabı açma hakları olmadığı için sendikaların üye aidatlarını elden toplamak zorunda kaldıklarını, bu nedenle de sendikaların üye sayılarını tam olarak bilmenin imkansız olduğunu söylüyor.
Sendikaların üye aidatlarını düzenli olarak toplayabildikleri tek bölgenin Kürdistan olduğunu dile getiriyor.
Irak’ta IFOU başta olmak üzere sendikalar Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına uygun iş yasalarının parlamento tarafından kabul edilmesi için uzun süredir eylemliliklerini sürdürüyorlar. Sendikaların tüm kamu çalışanlarına sendikalarda örgütlenme hakkı verilmesi talebini desteklemek amacıyla ‘Industri ALL’ın başlattığı imza kampanyası sürüyor.
İŞÇİLER DAİŞ, IRAK REJİMİ VE ABD EMPERYALİZMİNE KARŞI
Irak’taki işçilerin durumlarını raporlaştıran Irak İşçi Sendikaları ve Konseyleri Federasyonu’ (FWCUI) DAİŞ çetelerinin Musul’u ele geçirmesinden sonra da bir açıklama yaparak DAİŞ’ın işgaline karşı çıktığı gibi Maliki yönetiminin mezhepci, ABD’nin emperyalist politikalarına sert eleştiriler yöneltmişti.
Irak’ın dağılmasından İran, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin siyasi kazanımlar elde etmek istediklerine dikkat çekilen açıklamada, “Sorunların esas nedeni olan ABD, müdahale etmeye hazırlanıyor. Obama son olaylar hakkında açıklama yaparken iki kez Irak petrolüyle ilgili kaygılarından söz etti. IŞİD’ın eğemenliği altında tuttuğu 2 milyon insandan veya Musul’da IŞİD çeteleri nedeniyle intihar etmeye başlayan kadınlardan hiç söz etmedi. Irak işçi sınıfı kuzeyde Kürdistan’dan güneye kadar ülke çapıntaki tek ortak güçtür... Parçalanmayı ve bölünmeyi sona erdirecek tek güçtür” ifadelerine yer veriliyordu.
Güncelleme Tarihi: 06 Ekim 2014, 09:42