Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Meclis Araştırması talep ettiği önergesinde 6 Aralık günü polis saldırısında Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir’in hayatını kaybettiğini, bir sonraki gün devam eden protestolarda 19 yaşındaki Bemal Tokçu’nun kafasından aldığı darbe ile ağır yaralandığını belirtti.
Zozani, “Olaylardan sonra güvenlik güçleri basına bir takım görüntüler servis etmiştir. Görüntülerde silahlı kişilerin olduğu ve güvenlik güçlerine silahlı saldırı olduğu iddiası var. Ancak güvenlik güçleri kendilerine silahla saldırdıkları iddia edenleri hedef almayarak sivil vatandaşları hedef alması olayın bir provokasyon olarak değerlendirilmektedir. Yüksekova ilçemizde yaşanan bu olayı, iki yurttaşımızı katledenlerin ortaya çıkarılması ve provokasyon girişimin sorumluların ortaya çıkarılıp yargılanması için meclis araştırmasının açılmasını arz ederim” dedi.
Araştırma önergesi gerekçesinde komplo ve provokasyonlara dikkat çekilirken, “Neyse ki partimizin eş başkanlarının, milletvekillerinin ve bölge yöneticilerinin ve çalışanlarının sağduyulu yaklaşımları ve özellikle Sayın Abdullah Öcalan’ın kendisini ziyaret eden milletvekili arkadaşlarımız aracılığı ile mevcut durumu tespit edip halkı provokasyon konusunda uyarması neticesinde amaçlanan komplo ve provokasyonun önüne geçilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
Zozani, “Tüm bu gelişmeler üzerine Meclise düşen temel görev yaşanan bu provokasyonu ve bu provokasyondaki rol sahiplerini açığa çıkarmak ve sorumlularını tespit edip yargılanması konusunda ön açıcı bir tutum sergilenmesi gerekmektedir. Bu amaçla Meclis araştırmasının açılması gerekliliği Türkiye Halklarının barışı için elzem bir görevdir” diye belirtti.
İÇİŞLERİ BAKANI’NA YÜKSEKOVA ÖNERGESİ
BDP’li vekil Yüksekova’da polis tarafından gerçekleşen cinayetlere ilişkin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in yanıtlaması için de Meclis’e bir soru önergesi sundu.
Zozani, şunları belirtti: “Valiliğin resmi açıklamasının aksine öldürülen iki vatandaşımız Yüksekova’da tanınan ve sevilen esnaflardır. Esnaf ve sanatkârlar odasındaki kayıtlarından da, bu durum açıkça anlaşılmaktadır. Ancak birileri tarafından basına, birkaç kişinin polislere silahla saldırdıklarına dair bir takım görüntüler servis edilmiş ve vurulan iki yurttaşımızın da bunlar olduğu iddia edilmiştir. Fakat görüntülerdeki saatin, haberin basına yansımasından bir saat sonrasına ait olması ve görüntülerde görünen büyük kar yığınları, görüntülerin bu sözü edilen tarihe ait olmadığını anlaşılır kılmaktadır.”
BDP’li vekil Bakan’a şu soruları yöneltti:
1-Olaydan hemen sonra Valiliğin yaptığı açıklamada olayın adli merciler tarafından soruşturulduğu belirtilmektedir. Yaşanan olayla ilgili herhangi bir soruşturma açılmış mıdır? Soruşturma açılmışsa soruşturmanın kapsamı nedir?
2-Valiliğin açıklamasında; öldürülen vatandaşlar için polislerle çatışmaya girildiği, polislere silahla saldırdıkları belirtilmiştir. Öldürülen iki yurttaşımızın, iş yerlerini kapatmaya çalıştıkları sırada vurulmuş olduklarına dair açık bir yargı olmasına karşın, valilik neden böyle bir açıklama yapmıştır? Şayet Valilik tarafından öne sürülen iddia doğru ise bu yurttaşlarımızın polislerle çatışmaya girdikleri anda çekilmiş görüntüleri var mıdır? Polislere silahla saldırdıklarına göre bunların silahlarına ne olmuştur? Silahları ele geçirilmiş midir?
3-Aynı şekilde Yüksekova’da yılın ilk karı henüz yağmışken, servis edilen görüntülerde çatıda silah doğrultulan kişinin bulunduğu yerde, büyük kar yığınları görülmektedir. Aynı yerin olay anından sonra çekilmiş hali de sosyal medyada paylaşılmış ve bu fotoğraftan olaya ait olduğu belirtilen görüntünün bu seneye ait olmadığı çok açık görülmektedir. Buna rağmen bu görüntülerin olay anına aitmiş gibi basına servis edilmesi ile kamuoyunu yanıltmaya çalışan kişi veya kişiler tespit edilmiş midir?
4-Yaşanan olayda güvenlik güçlerin tavrı ve olaydan sonra mülki amirlerin gerçekleri kamuoyundan saklamaya çalışma gayretleri sorgulanmış mıdır? Olayda ihmali olanlar hakkında herhangi bir soruşturma söz konusu mudur?
5-Olayın oluş zamanı ve şekli değerlendirildiğinde, ülkemizde devam eden “Demokratik Çözüm ve Barış Süreci”ne yönelik bir sabotaj olma ihtimali kamuoyunun yaygın kanaatidir. Bu bağlamda, olayın soruşturulma biçimi ve hızlıca netice alınmasında, bu hassas durum dikkate alınmış mıdır? / anf
Güncelleme Tarihi: 10 Aralık 2013, 11:07