'Yüzleşmeseniz de biz sizi ayıplarınızla yüzleştireceğiz'

Cumartesi Anneleri/İnsanları 525. buluşmalarında 18 Nisan 1981’de gözaltında kaybedilen Zeki Altunbaş’ın akıbetini sordu.

'Yüzleşmeseniz de biz sizi ayıplarınızla yüzleştireceğiz'

Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 525. buluşmalarında 18 Nisan 1981’de gözaltında kaybedilen Zeki Altunbaş’ın akıbetini sordu.

Eylemde ilk sözü 17 Ocak 1996’da kaybedilen Abdullah Canan’ın oğlu Tayyip Canan aldı.

‘Bizler artık onurlu bir barış istiyoruz’

“Bu topraklar artık kana doydu. Bizler artık onurlu bir barış istiyoruz. Zamanaşımı, bu insanlara en büyük darbe, bizlere en büyük hakarettir. Onurlu bir barış dosyaları zamanaşımına tozlu raflarda bırakarak zamanaşımına uğratmakla değil, Cumartesi Meydanı’nda oturan insanlardan özür dilemekle olur.

‘Kimsesizler mezarlığına çevirdiniz’

Ardından 23 Şubat 1995’te kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız konuştu. Yıldız “Bu ülkeyi kimsesizler mezarlığına çevirdiniz ama kurtulamadınız, kurtulamayacaksınız. 77 yıl da geçse, biz burada olmasak da, siz kendi ayıplarınızla yüzleşmeseniz de biz sizi ayıplarınızla yüzleştireceğiz” dedi.

21 Mart 1995 yılında kaybedilen Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak 7 Haziran’daki seçimlere değinerek “Seçim beyanları, vaatler açıklanıyor. Başta iktidar olmak üzere statükocu hiçbir partinin kayıplarımızın bulunmasına yönelik çözüm önerisini görmedik. Statükocular kirli savaş yürütücülerini korumaya çalışıyor” dedi.

‘Gözaltında kayıplar kayıp değil, değerimiz’

Gözaltında kaybedilen Zeki Altunbaş ailesi adına ise Bahtiyar Tiryaki konuştu. Tiryaki,  Zeki Altunbaş’ın insanların ölmemesi, ezilmemesi için mücadele ederken gözaltına alınarak kaybedildiğini söyleyerek, “Biz biliyoruz ki; gözaltında kayıplar kayıp değil, bizim yok edilen değerlerimizdir” diye konuştu.

Haftanın basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına İpek Karahan okudu. Karahan, Cevriye Altunbaş’ın 34 yıldır yürüttüğü adalet mücadelesini devralmanın insanlık görevi olduğunu belirtti.

Zeki Altunbaş’a ne oldu?

“Zeki Altunbaş Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümü öğrencisiydi. Okul faşist grupların işgali altındaydı, bu nedenle 1975 yılında okuldan ayrılmak zorunda kaldı.

“Yaşamını Yalova’da sürdürdü. Yalova’da gençlik hareketinin içerisinde yer aldı. Sosyalist Gençlik Birliği Derneği’nin kurucularından biri oldu ve derneğin başkanlığını yaptı.

“12 Eylül darbesinin ardından gözaltına alındı. Yalova’da zorunlu ikametgâha tabi tutuldu. Bu sırada askere çağrıldı. Askerliğini yapmak üzere Çanakkale’ye gitti.

“Zeki, askerdeyken Yalova’da süren bir operasyonda yakalanan bazı kişilerin onun adını vermesi üzerine, 18 Nisan 1981 tarihinde askerlik yaptığı Çanakkale Er Eğitim Alayı’ndan gözaltına alınıp Yalova’ya getirildi. Yalova Emniyet Müdürlüğü’nde işkenceyle sorgulandı.

“Buradan 25 Nisan 1981 tarihinde eski bir davası olduğu gerekçesiyle,  Selimiye Kışlası’ndaki mahkemeye götürüldü.

“Mahkeme sonrası dönüşte Yalova-Kartal arabalı vapurunda elleri kelepçeli bir şekilde kendisine eşlik eden iki asker ve iki polisin arasında kaybolduğu iddia edildi.

“Tutulan kayıp tutanağında Zeki Altunbaş’ın arabalı vapurdaki tuvalete girdiği ve bir daha çıkmadığı yazıldı. 1.88 boyu ve 80 kilo ağırlığı olan Zeki Altunbaş’ın arabalı vapurdaki küçücük tuvalet penceresinden, üstelik elleri kelepçeli halde denize atlaması imkânsız olmasına rağmen, devlet 34 yıldır bu yalanda ısrar etti.

“Baba Tahsin Altunbaş Çanakkale ve İstanbul Sıkıyönetim komutanlıklarına dilekçeyle başvurdu. Ailenin yaptığı tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Zeki’den bir daha haber alınamadı.

“1983 yılında, ailenin Sorgun’daki nüfus kütüklerine Zeki Altunbaş için gizlice ‘ölü’ kaydı düşüldü.

“Baba Tahsin Altunbaş 11 yıl boyunca oğlundan bir iz bulmak umuduyla Marmara Denizi’nden çıkan tüm cesetleri teşhis etti.

“Türkiye’nin her yerine Zeki’nin eşkâline uyan cesetleri teşhis etmek için gitti. 1992 yılında şehir dışındaki bir ceset teşhisi dönüşü trafik kazasında hayatını kaybetti.

Sorumlular

“Zeki Altunbaş, kaybedildiğinde askerdi, Genelkurmay Zeki’nin akıbetini açıklamalıdır.

“Zeki Altunbaş’ın Yalova emniyetince kaybedildiğini biliyoruz, Emniyet Genel Müdürlüğü Zeki’nin akıbetini açıklamalıdır.

“Zeki Altunbaş’ın nüfus kütüğüne ‘ölü’ kaydının hangi veriye dayanılarak düşüldüğünü, İçişleri Bakanlığı açıklamalıdır.

“Soruşturma ve yargı makamlarının, etkin soruşturma yürütmeyen, soruşturmaları sürüncemede bırakan, hukuka aykırı kararlar veren pratiği son bulmalıdır.

“Hükümet, 12 Eylül darbecilerini korumaktan, 12 Eylül’ün hukukunu, kurumlarını ve zihniyetini yaşatmaktan vazgeçmelidir. Zeki Altunbaş dosyasında 34 yıldır süren cezasızlık son bulmalı, adalet sağlanmalıdır.”

Güncelleme Tarihi: 19 Nisan 2015, 12:44
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER