Kobani’deki DAİŞ çetelerine karşı başlatılan temizlik operasyonu kapsamında 2 Mart günü çıkan çatışmada yaşamını yitiren Nejat Çelik’in (Reşit Serdar) taziyesinin kabul edildiği Tütünlü (Evliya) köyüne taziye ziyaretleri sürüyor. Aralarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Şemdinli İlçe Eşbaşkanı Davut Evin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İlçe Eşbaşkanı Galip Geylani, Şemdinli Esnaf Sanatkarlar Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı (ŞESO) Muharrem Tekin, HDP Hakkari Milletvekili Aday Adayları Lokman Tekin ve Şükrü Kaya’nın da bulunduğu kalabalık bir heyet bugün de Evliya köyüne giderek Nejat Çelik’in taziye ziyaretinde bulundu.

Taziye ziyareti sonrası açıklamalarda bulunan HDP Hakkari Milletvekili Aday Adayı Kişisel Gelişim Uzmanı Lokman Tekin, 7 Haziran’da yapılacak seçimlerin önemine vurgu yaptı.

'Kobani savaşı ile birlikte Kürtlere ve demokrasi sevdalılarına önemli mesaj verildi'

Tekin; "bilindiği gibi bu seçimlerin diğer seçimlerden farklı kılan bazı önemli nedenler var. Nedir bu nedenler? Kobani savaşı ile birlikte Kürtlere ve demokrasi sevdalılarına iki önemli mesaj verildi Kürtler biraz daha ölüm kalım meselesi haline getirildi. İnsanların oraya gömülmesi hedeflendi. Ama büyük bir özveriyle, büyük bir savaşımla, büyük bir mücadeleyle ve çok büyük bir direnişle bu tarihin çöplüğüne gömüldü" dedi.

'Kobani, Kürtlerin ve demokrasi sevdalılarının bir onuruydu. Kurtuldu'

Kobani’deki zafer aynı zamanda Türkiye halkları açısında iki anlamda çok önemli olduğunu kaydeden Tekin şöyle devam etti:

Bir tanesi şu:  Kobani, Kürtlerin ve demokrasi sevdalılarının bir onuruydu. Kurtuldu.

"İkincisi; Çözüm sürecinin de bundan sonra nihai sonuca ulaşabilmesi için son derece önemli bir zaferdi. Sadece Kürtler açısından değil; bütün dünya halkları ve Ortadoğu halkları başta olmak üzere; bütün Türkiye halkları için de, Kürtler için de büyük bir zaferdi. Ve çözüm süreci bir şekilde Kobani’deki zafere bağlıydı. Çözüm süreci bu ülkede tek kurtuluş yolu. Kürtler başta olmak üzere bütün Türkiye halkları çok rahat ferah bir nefes aldılar. Son derece önemli bir süreci yaşıyoruz. Bu sürecin selamet ile sonuçlanabilmesi için mutlak suretle HDP olarak seçimlerde başarılı olmamız şart. Bu anlamda bizler başta olmak üzere; demokrasiyi sevenler, insan haklarına saygı gösterenler, gerçekten çok ciddi bir şekilde bu ülkede refahı, kalkınmayı göze alanlar, bunu hedefleyenler, bunu idalize edenler seçim için gece gündüz demeden var güçleri ile çalışmak zorundadırlar" dedi.

'Seçimin önemini ve arzusunu insanlara çok ciddi bir şekilde anlatmamız gerekiyor'

Seçimlerin önemine vurgu yapan Tekin; "seçimin önemini ve arzusunu insanlara çok ciddi bir şekilde anlatmamız gerekiyor. Bu seçimde en önemli şey herkesin tek vücut olması, bir ruhla hareket etmesi, kolektif bilinçli hareket etmesini sağlayabilmemiz. Bu anlamda dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin ortak bir payda da buluşmaya çalışmak ve hep beraber demokrasiye hizmet etmemizi sağlayabileceğimiz adımlar atabilmektir" dedi.  

'Hiç kimsenin baraj ile ilgili bir kuşkusu olmasın'

Şuanda Türkiye kamuoyunda baraj diye bir problemin kalmadığını kaydeden Tekin; “yani insanlar artık bunu konuşmuyor. Bunun çok daha ötesinde hedeflerimiz var. Örneğin; parlamentoya çok güçlü bir grup ile girip orada iyi bir alternatif olabilmek. İktidar olmasakta çok iyi bir muhalefet olabilmemiz. Bu anlamda hiç kimsenin baraj ile ilgili bir kuşkusu olmasın. Bu dakikadan itibaren, Türkiye toplumu, kamuoyu baraj ile ilgili bütün ayrıntıları ortaya koydu. Ve hiçbir kuşkuya yer vermeden ciddi bir atmosfer yaratıldı. Barajı aşmama gibi bir sorunumuz olursa bu tamamen bizim tembelliğimizden kaynaklanacak. Bu anlamda çok iyi bir şekilde çalışmamız lazım. Demokrasiyi çok iyi bir şekilde anlatmamız gerekiyor” dedi.

'HDP kurtuluş partisidir'

HDP, sadece Kürtler için değil; bütün Türkiye ve Ortadoğu halkları için kurtuluş partisi olduğunu belirten Tekin; "bu atmosfer ile seçime girersek; inanıyorum ki; dünya genelinde yankı uyandırabilecek çok ciddi iyi bir muhalefet güce ulaşacağız. Etnik kimlik problemi çok ön plandaydı. Artık biz kendimizi dünyaya kanıtladık. Etnik kimlik noktasında dayata, dayata ve büyük bedeller ödeyerek çok iyi bir konuma geldik. Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu’ya demokrasiyi tam olarak aşılamayana kadar biz duyarlı insanların asla ve asla demokrasi mücadelesi bitmeyecek" dedi.