Yeni Özgür Politikaya yasadışı yasak

Yeni Özgür Politika Gazetesi’nin internet sayfasına Türkiye’den erişim yasağının yasadışı olduğu ortaya çıktı. 2008 yılında geçici olarak, bir aylığına alınan yasak kararı 7,5 yıldır hukuksuz bir şekilde yürürlükte.

Yeni Özgür Politikaya yasadışı yasak
 Yeni Özgür Politika Gazetesi’nin internet sayfasına Türkiye’den erişim yasağının yasadışı olduğu ortaya çıktı. 2008 yılında geçici olarak, bir aylığına alınan yasak kararı 7,5 yıldır hukuksuz bir şekilde yürürlükte. Yeni Özgür Politika, Türk yargısına karşı hukuk mücadelesi başlattı.

Yeni Özgür Politika’nın internet sayfasına Türkiye’den erişim yasağının 7.5 yıldır hukuksuz bir biçimde uygulandığı ortaya çıktı. 2008’de alınan bir aylık geçici karara rağmen yıllardır uygulanan yasağa karşı yaptığımız itiraz kabul edildi. Yeni Özgür Politika’nın vekili Avukat Ramazan Demir, söz konusu yasağın katmerli bir hukuksuzluk olduğuna dikkat çekerken, Yeni Özgür Politika Genel Müdürü Ahmet Yücedağ, “Ülkeyle bağını hiç koparmayan gazetemiz bundan sonra da gerçekleri okuyucusuna ulaştırmaya devam edecektir” dedi.

Bombalanan gazeteler, sokak ortasında katledilen gazeteciler ile anılan, ifade ve basın özgürlüğünde kötü bir sicile sahip olan Türkiye, AKP iktidarıyla 90’lı yılları aratmayacak bir baskı dönemine girdi. Gazeteciler tutuklandı, onlarca yıllık hapis ve en ağırından maddi tazminat cezaları yetmedi, yeniden gazeteci katliamları baş gösterdi, gazeteciler ölümle tehdit edilmeye başladı. Mesleğinin gereği olarak eleştiren, sorgulayan gazeteci ve köşe yazarları işinden edildi, iktidarın ağır tazminat davalarının muhatabı olan birçok gazeteci adliye koridorlarından çıkamaz oldu.

TÜRKİYE REKORA KOŞUYOR

3 Mayıs Dünya basın özgürlüğü günü dolayısıyla Freedom House’un açıkladığı rapora göre, Türkiye basın özgürlüğünde en hızlı gerileyen 3. ülke. Bunda özellikle medya ve medya mensuplarını açıktan tehdit eden Erdoğan’ın payına işaret ediliyor. Gazetecileri Koruma Cemiyeti (CPJ) ise Türkiye’nin gazeteciler için açık bir cezaevine dönüştüğünü söylüyor. Bu tablo, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2014 yılı raporuna da yansıdı. Türkiye, ifade özgürlüğü ihlalinden en çok mahkum edilen ülke oldu. AİHM’nin ifade ve basın özgürlüğü ihlali cezalarının yarısından çoğu Türkiye’ye geldi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) '2015 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi' raporuna göre ise Türkiye 180 ülke arasında 149’uncu sırada yer aldı. Bu kötü sıralamanın en büyük nedeni ise, AKP’nin internet medyasına müdahalesi, yayın yasağı ve siber sansür. İHD-TİHV raporlarına göre, 2012'de 22 binlerde, 2013'te 35 binlerde olan erişim yasağı 2014 yılında 61 bini geçti.

SANSÜRÜN ELİ SÜRGÜNE ULAŞTI

AKP iktidarı döneminde uygulanan bu erişim yasaklarından gazetemiz de nasibini aldı. 2006 yılında kurulan ve Almanya merkezli Yeni Özgür Politika gazetesinin //www.yeniozgürpolitika.com ve //www.yeniozgurpolitika.org adresleri üzerinden yayını mahkeme kararıyla engellendi. Erişim yasağının kaldırılması talebiyle Yeni Özgür Politika adına başvuruda bulunan Avukat Ramazan Demir, skandal bir durumla karşılaştı. Yeni Özgür Politika’nın internet sayfasına erişim yasağının 2008 yılında geçici bir kararla “bir aylığına” alındığı, 7 yılı aşkın süredir bu kararın hukuksuz ve keyfi biçimde sürdürüldüğü ortaya çıktı.

ROJ TV DE VAR

23 Ocak 2008 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin aldığı kararla ‘Terörle Mücadele Yasası’na dayanarak, ‘Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ tarafından yapılan başvuru sonucu Yeni Özgür Politika’nın internet adresleriyle birlikte kapatılan ROJ TV’ye ait //www.roj.tv ile aylık yayın organı Serxwebun’un htttp://www.serxwebun.org ve //www.serxwebun.com adreslerine de erişim yasağı getirildi.

YASAK DEMOKRATİK TOPLUM İÇİN

Mahkeme kararında “Demokratik toplum hayatının sürdürülebilirliği için gerekli olması, Milli Güvenliğin ve kamu düzeninin korunması, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması için” ifadesi ise dikkat çekti.

1 AYLIK GEÇİCİ KARAR

Mahkeme, TC. Anayasasının 26/2 ve 28/2 maddeleri, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 6/2-son ve 7/2-son maddeleri ile 5187 sayılı Basın Kanunu’na dayanarak “1 ay süre ile geçici olarak kapatılmasına ve bu süre içerisinde bu sitelerin iletişiminin engellenmesine” karar verdi.

‘ÖRGÜT ‘MENSUPLARI İLE HABERLEŞİYORMUŞ

Engelleme kararının gerekçesi olarak sıralanan hususlar ise evlere şenlik. Gerekçede Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve PKK’nin üst düzey yöneticileri başta olmak üzere PKK üyelerinin fotoğraf ve açıklamalarının yayınlanması, internet sitelerinin linklerinin verilmesi gösterilirken, “örgüt mensuplarının bu internet siteleri üzerinden haberleştikleri” iddia edildi.

GÜLER MİSİN, AĞLAR MISIN

Dikkat çeken bir başka husus ise, kararın “niyet okuma” ile alınmış olması. Mahkemenin kararında www.yeniozgürpolitika.com ile ilgili engelleme belirtiliyor. Domain adlarında Türkçe karakter kullanılmadığından TİB, nasıl olsa bunu kastediyorlar diyerekten kararı www.yeniozgurpolitika.com için uygulamış. Yani aslında www.yeniozgurpolitika.com için resmen bir erişim engelleme kararı yok. 

MAHKEME KARARI KALDIRILDI

Gazetemiz Yeni Özgür Politika’nın vekili olan Avukat Ramazan Demir, 23 Haziran günü, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulunarak, 7.5 yıldır hukuksuz olarak uygulanan erişim engeli kararının kaldırılmasını istedi. İtirazı değerlendiren mahkeme, 1 ay süre ile geçici olarak alındığının anlaşılması üzerine kararın kaldırılmasına ve gereği için Telekomünikasyon İletişim Bakanlığı’na (TİB) gönderilmesine karar verdi.

KATMERLİ BİR HUKUKSUZLUK

asak kararını değerlendiren Avukat Ramazan Demir, kararın katmerli bir hukuksuzluk olduğuna dikkat çekerek, “Öncelikle, özü ve gerekçesi itibariyle keyfi ve hukuka aykırı bir mahkeme kararı var; bu karar aslında 1 aylığına geçici olarak 2008'de verilmiş,1 ayın sonunda ortadan kalkması gereken karar 7.5 yıldır keyfi bir şekilde uygulanıyor. Kararı veren hakim ilk Ergenekon hakimlerinden Köksal Şengün, görevde değil artık. Kararın alınmasını talep eden TEM polisleri ve savcısı Hakan Karaali de eski görevlerinde değil. Kararı uygulayan TİB görevlileri de kim bilir nereye sürüldü ama 1 aylığına geçici olarak verilen karar 7.5 yıldır keyfi olarak uygulanıyor. Karar, Kürt sitelerine karşı hukuksuzluğun ve keyfiyetin en açık örneği aslında” dedi.

ŞİKAYETE BİLE GEREK YOKTU

Hukuken ortada olmayan ama fiilen 7.5 yıldır haksız yere uygulanan bu kararın aslında hiçbir şikayet veya bildirime gerek kalmadan savcılık ve TİB’in bir ay sonunda kendiliğinden yasağı kaldırması gerektiğinin altını çizen Ramazan Demir, “Bunu yapmayıp söz konusu yasağı 7 yılı aşkın süredir devam ettirmişler. Hem bu kararın uygulanmasına neden olan sorumlular ile ilgili suç duyurusu yapacağız hem de devlet aleyhine tazminat davası açacağız” diye konuştu.

ÜLKEYLE BAĞIMIZ KOPMADI

Yeni Özgür Politika Genel Müdürü Ahmet Yücedağ da, bir korku devleti yaratmaya çalışan AKP’nin diktasını ifade ve basın özgürlüğünü baskı altına alarak, sansür, engelleme yoluyla korumaya çalışmasının nafile bir çaba olduğunun altını çizdi. Yücedağ, “Özgür basın tarihi baskı, yasak, ölüm ve sürgünlere rağmen gerçeğin sesi olma iddiasını her zaman korumuştur, bundan böyle de aynı çizgide yoluna devam edecektir” diye konuştu.

Sürgünde yayın yapan Yeni Özgür Politika’nın ülkeyle bağını hiçbir zaman koparmadığını vurgulayan Yücedağ, “Giderek yaygınlaşan internet medyası aracılığıyla ülkedeki okuyucularımıza hitap etmek de yayın çizgimizin bir parçası. Hatta kimi zaman Türk devletinin engellemeleri karşısında gerçekleri ortaya çıkarmanın en büyük garantisi. Roboskî Katliamı buna bir örnek. Yeni Özgür Politika, ANF ve kapatılan Roj Tv, AKP hükümetinin talimatı ile Türk medyasının 11 saat boyunca uyguladığı sansüre karşı gerçekleri dünyaya duyurdu” hatırlatmasında bulundu.

YASAĞIN HÜKMÜ YOK

Yasak kararının 7 yıl boyunca hukuksuz olarak uygulanmasının Türk devletinin Kürt basınına bakışının bir özeti olduğunu vurgulayan Yücedağ, yasak gerekçesinin de çoktan boşa çıktığına dikkat çekti. Yücedağ, “Bugün Türk devleti Kürt Halk Önderi Öcalan’la görüşmeler yaparken, Türk medyası Newroz mesajıyla Öcalan’ın sözlerini manşete çekerken, tüm dünya Kürt özgürlük mücadelesini konuşurken böyle bir karar zaten fiiliyatta hükmünü yitirmiştir” diye konuştu.

‘HUKUKİ MÜCADELEMİZ SÜRECEK’

ROJ TV Yayın Yönetmeni Amed Dicle de, Türk devletinin özgür basın üzerindeki baskı, ceza ve fiili engelleme politikasının bir gelenek olarak hala sürdüğünü ifade etti. ROJ TV’nin kuruluşundan itibaren Türk devletinin baskısına maruz kaldığını hatırlatan Dicle, "Danimarka’da ve Türkiye’de televizyonumuzla ilintili onlarca dava açıldı. 2008 yılında verilen ve bir aylık bir yaptırım kapsamında uygulamaya konulan internet sayfasına erişim engelinin bugüne kadar sürdürülmesi, Türkiye’de hukuksuzluğun ve keyfiliğin ulaştığı düzeyi göstermektedir" dedi. Amed Dicle, hukuki mücadeleyi de sonuna kadar sürdüreceklerini belirterek, "Avukatlarımızın başlattığı girişim huhuk mücadelemizde yeni bir evrenin başlangıcı olacaktır" diye belirtti.

TİB KARAR VERECEK

Mahkemenin itirazı kabul etmesi ardından, Telekomünikasyon İletişim Bakanlığı’nın internet adresini erişime açması gerekiyor. Avukat Ramazan Demir, İstanbul’da açılan dava dışında Ankara’da da bir dava açıldığını, o kararın kaldırılması için de girişim başlattıklarını açıkladı.  / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 04 Temmuz 2015, 18:53
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER