Azarov, Ukrayna'daki şu anki durumu ülkenin toplumsal ve ekonomik gelişimine bir tehdit olarak yorumladı. Bütün Ukrayna vatandaşlarının şu anki krizin tehdidi altında olduğunu söyleyen Azarov, görevi süresince hükümetin sorunu barışçıl bir şekilde çözebilmek için tüm çabayı sarf ettiğini söyledi.

2010 Martından bu yana görevini sürdüren ve bu özelliğiyle Ukrayna'nın en uzun süreli politikacılarından biri olan Azarov, "Görev sürem boyunca Ukrayna'nın demokratik bir Avrupa ülkesi olabilmesi için her şeyi yaptım. Ukrayna'nın çıkarları adına verdiğim kararların tüm sorumluluğunu alıyorum" dedi.

Azarov, bugünkü en önemli görevi "Ukrayna'nın birliği ve bütünlüğünü korumak" olarak açıkladı. Azarov, "Bu herhangi bir kişinin plan ve hırslarından daha önemlidir" demişti.

Ukrayna’da protestolar Kasım ayında başlamıştı. Hükümetin AB ile ortaklık anlaşmasını askıya alması üzerine sokaklara çıkan AB yanlıları ve milliyetçi grupların eylemleri 2 aydır devam ediyor.

Mecliste kabul edilen gösteri yasasında sert değişiklikler öngören yasa sonrası eylemler hiç olmadığı kadar şiddetlenmişti. Geçtiğimiz hafta yaşanan ölümler, Kasım ayından bu yana devam eden gösterilerdeki ilk ölümler olarak kayıtlara geçmişti.

Ölümler sonrası Azarov sert bir açıklama yaparak, “teröristlerin sıradan Ukrayna vatandaşlarının hayatlarını tehdit ettiğini” dile getirmişti. Azarov, suç kapsamına giren eylemlerin cezalandırılacağını yineleyerek protestocuları dağıtmak için polisin gerekirse güç kullanmaktan çekinmeyeceğini söylemişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç dün, 16 Ocakta kabul edilen ve ülkede gösterilerin yeniden alevlenmesine sebebiyet veren Gösteri Yasası’nı iptal edeceğini açıklamıştı. Yanukoviç, haftasonu muhalefetle yaptığı görüşmelerde başbakanlık ve başbakanlık yardımcılığı görevlerini muhalif liderlere önermişti. / Evrensel