Anayasa Mahkemesi (AYM) 34 yıl hapse mahkum olan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın adil yargılanma konusundaki itirazını haklı bulmasının ardından BDP’li vekillerin avukatları da Anayasa Mahkemesine başvurmaya hazırlanıyor.
KCK davaları kapsamında tutuklu bulunan BDP’li 5 Milletvekilinin avukatları Diyarbakır Barosunda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
Kişilerin özgür olmadığı, uzun tutuklama sürelerinin devam ettiği bir toplumda özgürlüklerden hiç kimsenin söz etmemesi gerektiğini belirten Elçi, “Özellikle Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinde yapılan yargılamalarda, uzun ve makul olmayan tutukluluk süreleri ağır bir insan hakları sorununa yol açmıştır. Halen başta milletvekili olmak üzere binlerce insan, çoğu beş yıl gibi uzun bir süredir tutuklu olarak yargılanmaktadır. Uzun tutukluluk sürelerinin yol açtığı ağır mağduriyet ve insan hakları sorunu kamu vicdanını yaralamış ve toplumsal bir soruna dönüşmüştür. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yıllardır, Türkiye'deki uzun tutukluluk uygulamasını eleştiren ve bu uygulamayı insan hakları ihlali olarak tespit eden kararlarına rağmen, yargının uygulamasında bir iyileşme görülmemiştir. Makul olmayan uzun tutukluluk sorunun bir kriz haline dönüşmesi üzerine 2012 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tutuklamaya ilişkin yasal hükümlerde kısmi ve iyileştirici bir düzenleme yoluna gitmiş, adli kontrol hükümlerinin kapsamını genişletmiş, ancak yargının tutuklamaya ilişkin uygulaması değişmemiştir” dedi.
5 YILLIK TUTUKLAMA SÜRESİ MAKUL DEĞİL
Anayasa Mahkemesinin CHP’li vekillerle ilgili kararını olumlu bulunan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi,”Anayasa Mahkemesinin bu kararının gerekçesi Resmi Gazetede yayınlandığı halde, beş yıl veya beş yıla yakın süre tutuklu olan sanıklar da tahliye edilmemektedir.Nihyet Anayasa Mahkemesi İzmir Milletvekili olan ve beş (5 ) yıla yakın bir süredir başka bir davadan tutuklu olarak yargılanan Sayın Mustafa Balbay'ın tutuklama süresine ve seçilme hakkının ihlaline ilişkin kişisel şikayetini iki gün önce karara bağlamıştır. Anayasa Mahkemesi kararında, 5 yıllık bir tutuklama süresinin makul bir süre olmadığını ve bu uygulamanın Anayasanın 19. Maddesinin ihlalini oluşturduğuna hükmetmiştir. Mahkeme aynı kararında başvurucu milletvekilinin tutukluluk durumunun Anayasanın 67. Maddesinde korunan seçilme hakkının da ihlaline yol açtığına karar vermiştir” dedi.
VEKİLLER TAHLİYE EDİLSİN
Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını bağladığın ifade eden Elçi, “Hiç bir kişi, organ veya mercii anayasa mahkemesi kararlarını göz ardı edemez. AİHM'e yapılan kişisel başvuruya paralel olarak ulusal düzeyde oluşturulan Anayasa Mahkemesine kişisel şikayet yolunun temel amaçlarından biri de, ülkede yasal düzenlemeler ile adli ve idari uygulamalar bakımından insan haklarına dayanan ortak bir standardı oluşturmaktır. Bu nedenle kararın icrası çerçevesinde başvurucunun kişisel mağduriyetinin sona erdirilmesi/diğer bir ifadeyle Mustafa Balbay'ın tahliye edilmesi gerektiği gibi, özellikle makul olmayan tutukluluk durumu bağlamında seçilme hakkının da ihlal edildiği tespiti nedeniyle aynı durumda olan diğer tutuklu milletvekilllerinin de tutukluluk haline son verilmesi gerekmektedir. Diyarbakır Barosu olarak, Mustafa Balbay'ın yanı sıra halen tutuklu olan milletvekilleri; Sayın Selma Irmak, Sayın Faysal Sarıyıldız, Sayın İbrahim Ayhan, Sayın Gülseren Yıldırım ve Sayın Kemal Aktaş'ın tutukluluk durumlarına son verilmesi çağrısında bulunuyoruz. Tutuklu Milletvekillerinin serbest bırakılması hukukun, mahkeme kararının ve halk iradesine saygının gereği olduğu gibi,aynı zamanda toplumsal barışa da bir katkı sunacaktır” diye konuştu.
“BDP’NİN TUTUKLU VEKİLLERİ İÇİN TAHLİYE TALEBİNDE BULUNDUK”
Daha önce bazı yasal değişiklik ve sözünü ettiğimiz Anayasa Mahkemesinin azami tutukluluk süresine ilişkin kararına rağmen,uygulamanın değişmemesini dikkate alarak, Hükümeti ve Parlamentoyu da göreve çağırıyoruz. Tutuklu milletvekili sorununa kesin ve köklü bir çözüm bakımından Anayasanın 83.maddesinde de değişiklik yoluna gidilmeli, özellikle “fikirselö ve “politikö niteliği bulunan suçlar bakımından milletvekili dokunulmazlığı sınırlandırılmalı,milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması her koşulda Meclis Kararına bağlanmalıdır. Bugün sözünü ettiğim tutuklu milletvekillerinin avukatları olarak bu tutuklu milletvekillerimizin tahliyeleri talebiyle ilgili mahkemeye başvuruda bulunduk” dedi.
ANAYASA MAHKEMESİNE ŞİKAYET DİLEKÇESİ VEREBİLİRİZ
Basın açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Elçi, “5 milletvekili 2009 yılından beri tutuklu yargılanmaktadır. Bu süreçte birçok kez tahliye taleplerinde bulunulduk ancak reddedildi. Tutuklama süresi makul süreyi aşması nedeniyle Anayasa mahkemesine kişisel başvuru yolunun açılmasından önce avukatları AHİM’e başvurmuştu. Bu nedenle şu ana kadar Anayasa Mahkemesine kişisel başvuru yapılmamıştır. Bu başvurular AHİM önünde görülmeye devam ediyor. Biz umuyoruz ki kısa süre içinde AHİM bu dosyaları ele alır ve karar verir. Anayasa mahkemesine kişisel başvuru sisteminin temel amaçlarından biri insan haklarına saygıyı sağlamak ve ortak bir hukuk standardını oluşturmaktır. Daha önce AİHM nasıl Avrupa coğrafyasında bir ortak insan hakları standardını oluşturmayı amaç ediniyorsa Anayasa Mahkemesinin de ulusal düzeydeki amacı budur. Kişisel şikayet üzerine verdiği kararın iki sonucu olur. Bunlardan biri kişisel bildirim, yani mağdur olan kişinin tahliye edilmesidir. Diğeri ise genel uygulamayı iyileştirici önlemler anılmasıdır. Yani aynı durumda olan diğer yurttaşların da durumunu düzeltmektir. Aslında bu karar karşısında yargının kişisel başvuru beklemeden, derhal Anayasa Mahkemesinin genel nitelikteki kararı karşısında milletvekillerini tahliye etmesi gerekir. Ancak AHİM çok büyük bir iş yükü altında çalışıyor. Oradaki başvuruları inceleme süreci uzun bir süre alabilmektedir. Ama ihtiyaç duyulması halinde Anaya Mahkemesine ayrıca şikayet dilekçesi sunulabilecektir” dedi.
VEKİLLERİN TAZMİNAT HAKKI VAR
BDP’li vekillerin tazminat hakkı olduğunu belirten Elçi, “Ulusal kanunlara göre tazminat hakları vardır. AİHM başvuru hakları vardır. Zaten şu anda başvuruları vardır. Ancak telafisi mümkün değil. 5 vekilimiz özgürlük hakları ihlal edilmiştir. Bunun bir bedeli olamaz. Ancak kağıt üzerinde tazminat hakları vardır. Bunun için Anayasa Mahkemesinin Balbay kararı önemlidir. Eğer bir sistemin insan haklarını saygısı varsa, Anayasa mahkemesinin kararı gayet açıktır. Umuyoruz ki adli makamlar ve idari makamlar bir an önce tedbir alsın ve bu sorunu çözsünler ve bu vekillerin özgürlüğünü sağlasınlar.Bu karar sadece vekiller için değil herkes için uygulanmalıdır. Eğer bir vekil uzun tutukluluk geçiriyorsa onun seçilme hakkı da ihlal edilmiştir. Eğer mahkemelerin anayasaya insan hakkına kanuna anayasa mahkemesine saygısı varsa, bu kararı yerine getirmelidirler. Anayasa mahkemesinin kararı herkesi bağlar” dedi. / anf
Güncelleme Tarihi: 07 Aralık 2013, 11:46