Buna göre yurt dışında bulunduğu halde bir soruşturma veya kovuşturma nedeniyle Türkiye’ye dönmesi istenen biri, resmi çağrı yapıldıktan sonra üç ay içinde dönmezse vatandaşlıktan çıkarılabilecek.
Mevcut durumda Türk Vatandaşlığı Kanunu‘na göre vatandaşlıktan çıkarılabilecek kişiler şunlar:
1- Yabancı bir devletin Türkiye’nin menfaatlerine uymayan herhangi bir hizmetinde bulunup da bu görevi bırakmaları kendilerine bildirilmesine rağmen üç aydan az olmamak üzere verilecek uygun bir süre içerisinde kendi istekleriyle bu görevi bırakmayanlar,
2- Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin her türlü hizmetinde bakanlar kurulunun izni olmaksızın kendi istekleriyle çalışmaya devam edenler,
3- İzin almaksızın yabancı bir devlet hizmetinde gönüllü olarak askerlik yapanlar. Bu durumdaki kişiler bakanlığın teklifi ve bakanlar kurulunun kararıyla vatandaşlıktan çıkarılabiliyor.
Vatandaşlıktan çıkarma kararı kişiye özel alınıyor; ilgilinin eş ve çocuklarını etkilemiyor. Aynı kanuna göre vatandaşlıktan çıkarılmanın sonuçları ise şöyle: Yabancı muamelesine tabi tutulmak ve mal varlığını en geç bir yıl içinde tasfiye etmek (aksi halde, mallarına el konabilir).
Özellikle 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının kapatılmasının ardından bu soruşturmaları yürüten yargı ve emniyet mensuplarından bazıları, soruşturmaları yönlendirdiği öne sürülen Gülen Cemaati’ne yakın gazeteciler dahil birçok kişi yurt dışına gitmişti.
Aynı şekilde 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da yine Cemaat’e yakın kişilerin yurt dışına gittiği düşünülüyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen ekim ayında Rize’de yaptığı konuşmada şöyle demişti. “‘İnlerine gireceğiz’ dedik. ‘Onlar kaçacak, biz kovalayacağız’ dedik. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar. Şimdi kaçtıkları yerin vatandaşı olsunlar. Artık onlar bu milletin vatandaşı olarak anılmayacaklar” demişti. / Demokrathaber
Güncelleme Tarihi: 08 Ocak 2017, 21:33