Raporda ayrıca Tokmak’ın uygun koşullarda ameliyat edilmemesinin veya ameliyatın gecikmesinin hastalığın ağırlaşmasına ve tıbbi yönden hayati risklerinin artmasına neden olacağı uyarısı da dikkat çekiyor. TİHV raporunu ANF’ye değerlendiren Tokmak’ın avukatı Eren Keskin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ( AİHM) Türkiye’yi mahkum ettiği Şükran Aydın kararını hatırlatarak, müvekkilinin derhal serbest bırakılması gerektiğinin altını çizdi.
TİHV TOKMAK’IN ENDİŞESİNİ DOĞRULADI
Yıllardır Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde hükümlü olarak tutulan ve kötü koşullar sonucunda ileri derecede kalp hastalığına yakalanan 40 yaşındaki tutsak Fatma Tokmak’ın durumu gitgide ağırlaşıyor. 2 kalp kapakçığı çalışmayan Tokmak için doktorlar durumunun kritik olduğunu söylese de, Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Tıp Kurumu tarafından inatla “Cezaevinde kalabilir” raporu veriliyor. Acilen kalp kapakçıklarından ameliyat edilmesi gereken Tokmak ise cezaevi koşullarında ameliyatı kaldıramayacağını ifade ederek ameliyat olmayı reddediyor.
Avukatı Eren Keskin aracılığıyla 04.06.2014 tarihinde bağımsız tıp kurumu olarak da bilinen Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na başvuran Tokmak hakkında verilen rapor bu endişeleri doğruluyor. Tokmak’a ilişkin tüm tıbbi belgeleri inceleyen TİHV verdiği 23 Temmuz 2014 tarihli raporda, Adli Tıp Kurumu’nun aksine, Tokmak’ın hem acilen ameliyat edilmesi gerektiğini, hem de ameliyat sonrası gereken bakımın cezaevi koşullarında sağlanmasının mümkün olmadığını belirtiyor.
TİHV CEZAEVİNDE KALAMAZ DİYOR
TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın hazırladığı raporda, “Fatma Tokmak’ın astım ve romatizmal kalp hastalığına bağlı ileri derecede mitral ve triküspit yetmezlik, ileri derecede mitral darlık, arteryel ve pulmoner hipertansiyon bulunduğu, tıbbi belgelerinde de belirtildiği üzere kardiyolojik operasyon endikasyonunun doğru ve gerekli olduğu, kişinin uygun koşullarda ameliyat edilmemesinin veya ameliyatının gecikmesinin, hastalığının ağırlaşmasına ve tıbbi yönden hayati risklerin artmasına neden olacağı” hususları dikkat çekiyor.
Raporun sonuç değerlendirmesinde ise, “Kişinin acil müdahaleleri de gerektirebilecek tıbbi tedavi ve rehabilitasyon yanı sıra iyileşme sürecinin önemli bir parçası olan ruhsal ve sosyal desteğin de cezaevi koşullarında sağlanmasının mümkün olmadığından, Fatma Tokmak’ın hastalığının ve ameliyat sonrası ihtiyaç duyacağı bakımın cezaevinde kalmasına engel teşkil edeceği kanaatini bildirir” deniliyor.
“AİHM KARARLARI UYARINCA MÜVEKKİLİM HEMEN BIRAKILMALI”
Raporu değerlendiren Tokmak’ın avukatı Eren Keskin, TİHV’in müvekkili hakkında hazırladığı raporun delil olarak kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ( AİHM) Türkiye’yi mahkum ettiği Şükran Aydın dosyasını hatırlatan Keskin, “AİHM mahkumiyet kararında Şükran Aydın davasında bağımsız hekim raporlarının delil olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulamıştı” diye konuştu. Bu raporu Bakırköy İnfaz Savcılığına ileteceğini aktaran Keskin, müvekkili Tokmak’ın derhal tahliye edilmesini istedi.
Fatma Tokmak 1996 yılında henüz iki yaşındaki oğlu Azad ile birlikte "PKK üyesi" olma iddiasıyla gözaltına alınmış, TEM’de polislerin taciz ve işkencelerine maruz bırakılmışlardı. Türkçe tek kelime bilmeyen Tokmak’a polis tarafından hazırlanan bir ifadeye zorla parmak bastırılarak, anne ve oğul birbirinden kopartılmıştı. Cezaevindeki zor koşullar sonucunda kalp hastası olan ve bu nedenle 2006 yılında tahliye olan Tokmak, 2010 yılında mahkemenin verdiği müebbet hapis cezasının Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesi üzerine tekrar cezaevine girdi. Sağlık durumu gitgide ağırlaşan Tokmak tedavi olmak için yüzlerce hasta tutsak gibi infazının ertelenmesini bekliyor.
Güncelleme Tarihi: 26 Temmuz 2014, 13:15