Tan hazırlanan paketin bir türlü açıklanamadığına dikkat çekti. "Bu paketin için de at mı var, fil mi var, deve mi var kimse de bilmiyor. Görünen o ki, Başbakan çamura yattı. Açılım, yeni anayasa, demokratikleşme bunlar da hak getire, ne yapıp edip işte vadeyi böyle taksit taksit uzatarak ilkbahardan yaza, yazdan sonbahara, sonbahardan kışa atarak üç tane seçimi kurtarmak istiyor. Yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimi, milletvekili seçimleri" dedi.

"Bir daraltılmış bölge büyük kazığı da büyük hilesi de bu paketin içine gizlenmiş bulunuyor" ifadesini kullanan Tan, daraltılmış bölge önerisinin fiilen barajın yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkması anlamına geldiğini söyledi. Tan, "Bir milletvekili çıkarabilmeniz için 5'te 1 oy almanız lazım. Baraj fiilen yüzde 20 oluyor. BDP ve MHP'yi grubun altına düşürme hesabı" dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "Fizik, kimya matematik Kürtçe nasıl okuyacaklar" sözlerini eleştiren Tan, "Kimse aklını ve haddini aşan laflar etmesin. Sen biraz otur ilmihal çalış. Kimseyi de bir yere yollamak senin haddine de değil, burası kimsenin babasının çiftliği de değil. Hele hele dağdan gelenin bağdakini göndermesi kimsenin haddine değil. Onun için bu laflara da herkes dikkat etsin. Aklından, boyundan ziyade laflar etmesin. Biz memleket yumuşasın, müzakere olsun derken böyle nasıra basarcasına laflar sadece tahriktir" diye konuştu. 

Tan açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Öcalan ile yapılan görüşmeden sonra verilen mesaj, masa başında resmi müzakere şeklinde olarak algılandı, ne diyorsunuz?" sorusuna Tan, "Şu an İmralı'da yürütülen, Kandil'de yürütülen müzakere değil mi? Yani devlet, devlet eliyle İmralı'daki mektuplar bize teslim ediliyor, biz bunları alıp Kandil'e götürüyoruz, Kandil'in cevabını bunlara getiriyoruz, peki müzakere nedir? Şu an zaten fiilen böyle bir müzakere var. Adı konulsa da konulmasa da imza altına alınsa da alınmasa da belli protokoller var. Bunu daha kitabına uygun daha demokratik daha şeffaf olması lazım" yanıtını verdi. Tan, "Dış politikada hükümet iflas etti. Kendini hemen müdahaleye hazırladı. Herkesten önce balıklama daldı boş havuza. Şimdi bir ucundan bir şeyler yapmak istiyor. Yani bir şeyi vurup, kırıp, bahane edip, tek başına da yapmıyor, götüremiyor da, kamuoyunun tabiri caizse gazını almak için yapılan hareketler bunlar" dedi. / anf