‘BU ÜLKEDE KÜRT ÖLDÜRMEK SUÇ DEĞİL’

Ailelerin mezarlıktaki hüzünlü bekleyişi sırasında konuştuğumuz Alma, önceki gün yaşanan olayların ardından köylülerin gece yarısına kadar sınırda beklediğini, yetkililerden ‘güvenlik yolu çalışması duracak’ sözü almaları üzerine dağıldıklarını söyledi. Önceki gün yaşanan olayların bir süredir kendilerine yönelik artan baskının sonucu olduğunu dile getiren Alma, “Askeri savcılığın takipsizlik kararı vermesinden sonra burada askerler bambaşka bir uygulama başlattı. Aslında savcılık bu kararıyla, ‘Bu ülkede Kürtleri öldürmek suç değildir’ dedi. Doğal olarak bu da buradaki askerleri cesaretlendirdi” dedi. 

ASKER ARTIK UYARMADAN SALDIRIYOR

Katliamın ardından da sınırın karşı tarafına gidip geldiklerini ama bir asker müdahalesiyle karşılaşmadıklarını dile getiren Alma, “Ama bu takipsizlik kararından sonra askerler sürekli yolu kapatıyorlar. Hiçbir uyarı yapmadan sınıra gidenleri gördüklerinde gaz bombası atıyorlar” dedi. 

SINIR KAPISI DEĞİL GÜVENLİK YOLU 

Sınıra yapılan yola karşı çıkış nedenlerini de anlatan Alma, “Bu güvenlik yoluyla bölgedeki 3 askeri üssü birbirine bağlamak, burayı askeri bir ablukaya almak ve köylülerin sınırın ötesine gidip gelmesini de engellemek istiyorlar” diyor. Devlet yetkililerinin oraya ‘güvenlik yolu’ değil, ‘sınır kapısı’ yapıldığını söylediğini ama bunun doğru olmadığını aktaran Alma, “Bu işin ihalesi İl Özel İdaresi tarafından verildi. Mecliste bulunan kişiler bize burada sınır kapısı yapılacağı bilgisinin doğru olmadığını aktardılar” dedi. 

KORUCULAR KARAKOLA ÇAĞRILDI
Sınırda yaşanan son olaydan bir gün önce, köydeki korucuların bir toplantı için karakola çağırıldıkları bilgisini veren Alma, “Askerler, koruculara, ‘bu yol çalışmasına katılan iş makinalarının güvenliğini, geliş gidişlerini siz sağlayacaksınız’ demişler. Korucular bunu reddetmişler ve biz böyle bir şey yapmayız’ demişler. Bir gün sonra da bu olay yaşandı” şeklinde konuştu. 

BURAYI ASKER ABLUKASINA ALIYORLAR

Son zamanlarda köy civarına Şırnak’tan askerler getirildiğini anlatan Alma, “Her şeye rağmen bir çözüm süreci başladı. Bizim yıllardır hayalini kurduğumuz barış umudu doğdu. Ama buna rağmen geçtiğimiz yaz buraya yığınak yaptılar, operasyon yapmak istediler. Biz sınıra yürüyüp bunu engelledik. Şimdi yeniden burayı askeri bir bölgeye dönüştürüyorlar” dedi. 

DEVLET BİZE ‘ADALET YOK’ DEDİ
“Asker, baskısını bir gencimizi daha vuracak kadar artırdı” diyen Alma, “Şimdi o askerden bunun hesabı sorulacak mı? 34 canımızı katledenleri suçlu görmeyenler, bir gencimizi yaralayana bir şey yapacak mı” diye sordu. Önceki gün savcılığın takipsizlik kararının ailelerin eline ulaşmasıyla köyde büyük bir hüzün yaşandığını da söyleyen Alma, “Gidenler geri gelmez ama katiller yargılansa, ceza alsa içimiz biraz rahatlayacaktı. Ama bu kararla yine yıkıldık. Savcılık kararında devletin bize dediği şudur; “Hukuk, adalet yok, boşuna aramayın. Biz sizi öldürürüz, kimse de bizi suçlayamaz. Acımız katlanarak çoğaldı ama biz yine de adalet arayışımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. / Evrensel