Süryaniler, Seyfo Katliamı'nın 100. yılında İnwardo'da buluşuyor

Mardin’in Midyat ilçesinde yaşayan Süryaniler açısından kutsal sayılan İnwardo köyünde, Osmanlı ordusunun saldırısı sonucu katledilen Süryaniler için 'Seyfo Anması' düzenlenecek.

Süryaniler, Seyfo Katliamı'nın 100. yılında İnwardo'da buluşuyor
 Mardin’in Midyat ilçesinde yaşayan Süryaniler açısından kutsal sayılan İnwardo köyünde, Osmanlı ordusunun saldırısı sonucu katledilen Süryaniler için 'Seyfo Anması' düzenlenecek. Yüz yıldır maruz kaldıkları katliamların devam ettiğini söyleyen Seyfo Komitesi Üyesi Sami Akyol, sahip oldukları anayurtlarını terk etmeyeceklerini belirtirken, Türk devletinden özür beklediklerini bildirdi.

Ortadoğu'da sayısız katliama maruz kalan Süryani toplumundaki tedirginlik günümüze kadar geliyor. Hamidiye Alayları'nın saldırılarına karşı 65 gün direnen İnwardo köyü, 'kılıç' anlamına gelen 'Seyfo' anması gerçekleştirecek. 

GÖÇ EDENLER DE KATILACAK

Kıra Dağı’ndan Bagok Dağı'na kadar uzanan Turabin bölgesinde 500 yıldır katliamlara maruz kalan Midyat’ın İnwardo köyü, Osmanlı ordusunun 1915'deki Ermeni Katliamı sırasında büyük direnişiyle ismini tarihe yazdırdı. Ermeni ve Süryani katliamlarının 100. yıl dönümü nedeniyle Midyat'ta yaşayan Süryaniler, 24 Nisan'da Seyfo Komitesi tarafından anma etkinliği düzenleyecek. İnwardo köyünde yapılması planlanan anma etkinliğine Suriye, Avrupa ve Amerika'ya göç eden Süryaniler de katılacak.

AKYOL: TÜRK DEVLETİ ÖZÜR DİLEMELİ

Konuya ilişkin ANF'ye konuşan Seyfo Komitesi Üyesi Sami Akyol, Süryani toplumunun yüz yıldır maruz kaldığı katliamların devam ettiğini belirtirken, Türk devletini de Süryani toplumundan özür dilemeye davet edeceklerini açıkladı. Akyol, şunları ifade etti:

"Süryani toplumu, saldırılara karşı Mor Hadbşabo Kilisesi’nin dört bir yanını kale ve burç kuleleri inşa ederek kendilerini koruma altına almış. Mardin yöresine özgü mimari yapısıyla beyaz bazalt taşlarla inşa edilen 7 bin yıllık tarihi köy Süryaniler için 'kurtuluş kalesi' olarak biliniyor. Yaşanan mezalim anı-roman kitaplarına konu olmuş. Binlerce yıllık köyde diriliş orucu tutanların kilisede gömülen ölülerini ziyaret ediyoruz. Kilisenin dış cephesi ve avlusuna isabet eden kurşunlar halen duvarlarda saplı duruyor. Yaşadığımız katliamı unutmadığımızı gösterecek, 'Seyfo' anması ile Türkiye'den özür dilemesini isteyeceğiz. Bu yıl katliamın 100. yıl dönümü vesilesiyle katliama maruz kalan ve Suriye, Avrupa ile Amerika'ya göç etmek zorunda kalan tüm Süryaniler, İnwardo köyünde buluşacaklar. Katliamın üzerinden yüz yıl geçmiş olsa da Süryani toplumunun mateminin bitmediğini ve özür dilemeleri gerektiğini ifade edeceğiz. Bu coğrafyanın en kadim halklarından biri olduğumuzu artık tüm dünya kabul etmelidir."

Süryani toplumunun tarih boyunca hiç kimseye zararı dokunmayan; tüm inanç, kültür ve dilleri kucaklayan bir kavim olarak bilindiğine dikkat çeken Akyol, "Fakat bugün de tüm dünyanın gözü önünde DAİŞ, Süryani toplumuna kan kusturmaktadır. Suriye'de ve Irak'ta binlerce Süryani katledildi, esir olarak DAİŞ'in elinde bulunuyor. Biz bu toprakların zanaatkar halkıyız. Zanaatımızla hiçbir kavmi dışlamadık, herkesi eşit gördük, ayırımcılık yapmadık" dedi.

ERGÜN: OSMANLI TOPLUMUMUZU KURŞUNA DİZDİ

Osmanlı Devleti’nin Süryanilere yönelik zulmünü unutmadıklarını söyleyen Midyat Kiliseler Ruhanisi İhsak Ergün, Süryani toplumunun binlerce yıldır bölge halkı ile kardeşlik hukukunun olduğunu, ancak yaşadığı katliamların halen sürdüğünü kaydederek, Mezopotamya’nın köklü bir halkı olan Süryanilerin, hayatta kalabilmek için çok büyük bedeller ödediğini belirtti. Ergün, "Mor Habdşo Kilisesi’nin 1600 yıllık geçmişi var. Baskılardan dolayı kale olarak inşa edilmiş. Ancak tüm iyimserliğimize rağmen inancımız ve ırkımızdan kaynaklı maalesef sürekli katliamlara maruz kaldık. Beşyüz yıldır baskı ve katliama uğramalarına rağmen, başkalarına kin gütmeden kardeşçe yaşamasını bilen Süryanileri Mezopotamya’nın kutsal bir halkı olarak görüyorum. Çünkü tarih boyunca insanlığa zarar vermemişiz. Tarih de bunu söylüyor. Osmanlı bize yönelik katliam gerçekleştirdi, onun da sonu geldi. Kiliseye sığınan çocuk, kadın ve yaşlılara sıkılan kurşunlar halen duvarlarda duruyor. Biz o kurşunlara bilinçli dokunmuyoruz çünkü bu halkın dili ve inancından dolayı Osmanlı, toplumumuzu kurşuna dizmiştir” diye konuştu.

Ergün, yaşadıkları acılara rağmen diriliş orucunu tutarak barış için dua ettiklerini söyleyerek, şunları ekledi: "Orucumuz 20 Nisan'a kadar sürecek. 2 bin yıla yakındır Kilisenin içinde ve avlusunda cenazelerimizi ziyaret ediyoruz. Baskılardan dolayı ölülerimizi bile mezarlıkta defnedemeyecek kadar baskı altındaysak söze gerek yok."

BERDAVUT: İNWARDO KURTULUŞ KALESİDİR

Süryanice yazılan “İnwardo” adlı roman aynı köyden olan Yazar Halef Berdavut tarafından kaleme alındı. Kitapta, kilisenin 4. yüzyılda inşa edildiği, bölgede yaşayan Süryanilerin kurtuluş yeri olarak bilinen İwardo köyünde yüzyıllardır varlığını koruma mücadelesi sürdürdüğü belirtiliyor. İnwardo Süryanileri, 1915 yılında Osmanlı Devleti’nin farklı dil ve inançlara yönelik tehcir etme politikalarına karşı Midyat Hükümet Konağı’nı işgal ederek konağı kullanılmaz hale getirmiş ve konak halen işlevsiz olarak duruyor. Bu nedenle İnwardo köyü zulme karşı ‘direngen’ bir halk olarak bölgede tanınıyor.

Süyanilerin Osmanlı Devleti'ne karşı gösterdiği direniş nedeniyle hayatta kaldıklarını söyleyen Berdavut, şunları kaydetti: "İnwardo, Ermeni Soykırımı sırasında Süryaniler için kurtuluş kalesi konumunu görmüştür. Osmanlı Devleti, Ermenilere yönelik yaptığı saldırı sırasında Süryanileri de yok etmek istemiş ancak İnwardo köyünde bulunan Mor Hadbşabo Kilisesi’ne sığınan 20 bin Süryani, kilisenin dört tarafında bulunan kalede kendi öz savunmasını gerçekleştirmişlerdir. Köyü ele geçiremeyen Osmanlı'ya bağlı Hamidiye Alayları geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Ardından barış elçisi görevini gören Müslüman din alimi olan Şeyh Havzullah, ‘tek bir gayri-müslim öldüren insanlığı öldürmüştür’ demiş ve Süryanilerin silahları Osmanlı’ya teslim edildikten sonra Osmanlı geri çekilmiştir. Ancak 65 gün Osmanlı Devletin'ne karşı direnen Süryanilerin, müzakereler sonrasında da köyden dışarıya ticaret için gittiklerinde kayıp vermeden geri geldikleri hatırlanmaz. Bugün bile ölülerimiz halen kilisede gömülüyorsa bunun öyle sıradan bir durum olmadığının kabul edilmesi gerekiyor."

AKAY: BU TOPRAKLARDA KALACAĞIZ

Üç tepe üzerinde kurulan İnwardo köyünün, göze estetik bir manzara verdiğine değinerek, adının 'Göze Gül' anlamına geldiğine işaret eden Yuhanna Akay, köyün 7 bin yıllık yerleşim yeri olduğunu belirtti. Akay, şunları söyledi: “İnwardo'nun, 1915 yılında ve öncesinde Osmanlı Devleti’ne karşı ortaya koyduğu direniş olmasaydı şimdi hiçbirimiz yaşama şansı bulamazdık. Bunca baskı ve zulüm sonucunda 7 bin yıllık geçmişi olan bu kadim köy halkının kaçmaktan başka bir çaresi kalmamıştır. Bölgenin zanaatkarları, uygar bir toplumun tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek zanaatkarlardı ama o zanaatkarlar birer birer Mezopotamya coğrafyasını terk etmek zorunda kaldılar. Kendi topraklarını hiç terketmeyenler olarak, bundan sonra varlığımızı korumak için elimizden geldiğince bu topraklarda kalacağız. Çünkü Süryaniler bu coğrafyanın bir zenginliğidir” dedi.

HALK MECLİSİ: TÜM MEKANİZMALAR HAREKETE GEÇİRİLMELİ

Betnahrin Demokratik Süryani Halk Meclisi, Seyfo Katliamı'na dikkat çekerek, "Halkımızın içinde bulunduğu ve devam eden savaşta bir parçası haline geldiği Ortadoğu savaşında, Ninve Ovası ve Gozarto-Khabur bölgesinde yaşananlara 'dur' demek için halkımızın tüm kesimlerine görevler düşmektedir. Halkımız şunu çok iyi bilmeli ki, varlığımız ancak kendi topraklarımız üzerinde mümkündür. Kendi topraklarımız üzerindeki halkımızın mevcudiyeti için, diasporada bulunan halkımız, kurum ve kuruluşlarımız, kiliselerimiz el birliği ile siyasi ve diplomasi yönden ulaşabildikleri tüm mekanizmaları harekete geçirmelidir ki, 'Seyfo'lar bir daha yaşanmasın" diye kaydetti.

Güncelleme Tarihi: 18 Nisan 2015, 09:48
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER