Bu hafta Yüksekova'da 19’uncusu düzenlenen kayıp yakınları eyleminde kayıpların akıbeti sorularak, Yüksekovalı Muğdat Özeken’in faillerinin bulunması istendi.
1995 tarihinde gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Muğdat Özeken’in hikayesini yeğeni Ayşe Özeken anlattı. Özeken, amcasının 1995’te Münir Sarıtaşla birlikte Ağaçlı (Alyava) köyünde birlikte ağaç toplarken gözaltına alındıklarını ve onlardan bir daha haber alınamadığını söyledi.
27 Ekim 1995’te köye operasyon düzenlediğini ve köy sakinlerinin dere kenarında toplatıldıklarını belirten yeğen Özeken, “O sırada köylülere askerler tarafından işkence yapıldı. Amcam Muğdat Özeken, Münir Sarıtaş ve Abdulkerim Yurtseven gözaltına alındı. Biz gözaltından sonra ne kadar çabalasak da onlardan hiçbir şekilde haber alamadık. Yüksekova Dağ ve Komando Taburuna gittiğimiz sırada Binbaşı M. Emin Yurdakul kapıda bize onları gözaltına altıklarını doğruladı. Fakat gözaltındakilerin Hakkari’ye görüldüğünü söyledi. Hakkâri’ye de gittik bir şey öğrenemedik. Daha sonra tekrar Yüksekova Dağ Komando Taburu’na geldik. Burada M.Emin Yurdakul, Muğdat Özeken’in annesini ölümle tehdit etti. Böylelikle amcamın akıbetinden bir şey öğrenemedik” dedi.
Bu yaşananlardan sonra yeğen Özeken, amcası Özeken’in evine itirafçı olduğu belirtilen Kahraman Bilgiç’in geldiğini belirterek, “Kahraman Bilgiç adlı şahıs köye düzenlenen operasyonda amcamı gözaltına aldıklarını söyledi. Amcamın yerini söylemesi için aileden para istedi. Biz de o günün zor şartlarında istediği parayı kendisine verdik fakat o da daha sonra parayı alarak ortadan kayboldu. Bunun üzerine Cumhuriyet savcılığına başvurduk. Cumhuriyet başsavcısı gözaltındaki amcam Muğdat Özeken ve Münir Sarıtaş ile Abdulkerim Yurtseven’in savcılığa getirilmesi emretti. O zamanlarda Yüksekova’da aktif olan Yüksekova çetesi savcıyı da tehdit ederek onun da ilçeden gönderilmesine neden oldular. 13 Haziran 1997’de Hakkâri Cumhuriyet Başsavcılığı, Abdulkerim Yurtseven’in M.Emin Yurdakul tarafından öldürüldüğünü, olayın tanıkları Mikdat Özeken ve Münir Sarıtaş’ın da tanık olarak kalmamaları için öldürüldüğü iddialarıyla soruşturma başlattı. 12 Kasım 1999’da Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi, delil yetersizliği idiasıyla davada beraat kararı verdi. Bizler kararın temyizi için başvuruda bulunduk. Ancak Yargıtay tarafından 2 Nisan 2001’de temyiz dilekçemiz reddedildi” diye konuştu.
Davayı daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götürdüklerini kydeden yeğen Özeken, AHİM’in davada kendilerini haklı bulduğunu, 2003’te de yaşananları devlet suçu saydığını ve tazminat ödendiğini fakat sorumluların yeniden yargılanmadığını sözlerine ekledi.
Cizre'de ise Dayikên Şemiyê 284'üncü haftada bir araya gelerek adalet taleplerini yineledi.
anat Sokağı'nda yapılan eylemde kaybedilen yakınlarının fotoğrafları taşınırken, eyleme MEYA-DER, HDP, DBP yöneticileri, Cizre Belediyesi meclis üyeleri ile çok sayıda kayıp yakını katıldı. Her hafta bir hikâyenin anlatıldığı eylemde bu hafta, Cizre'nin Dirsekli köyüne bağlı Züra Mezrası'nda 1994 yılında JİTEM elemanları tarafından zorla alıkonulan ve kendisinden bir daha haber alınamayan 7 çocuk babası olan Mehmet Acar'ın hikâyesi anlatıldı.
Mehmet Acar'ın kaybediliş hikayesini eşi Nacat Acar, anlattı. Acar, eşinin kaybedilmeden önce defalarca gözaltına aldığını ve son olarak tutuklanıp 7 ay Diyarbakır Cezaevi'nde kaldığı hatırlatarak, eşinin serbest kaldıktan sonra da sık sık tehdit aldığını ve günlerce evlerinin JİTEM elemanları tarafından gözetlendiğini dile getirdi. Acar, "1994 yılında aralarında Bedran ve Abdulhakim Güven olarak tanınan JİTEM elemanların da aralarında bulunduğu sivil giyimli bir kaç kişi eşimi zorla beyaz Toros marka bir araca bindirerek götürdüler. Eşim ifadesi alınacak bahanesiyle zorla götürüldü" diye anlattı. Çocuklarının babasız bırakıldığını söyleyen Acar, "Eşimin kimseye bir zararı yoktu, aile babasıydı. Kendi işine bakıyordu. Eşimi katlettiler. Halen bir mezarı bile yok. Bizler acı ve sefalet içerisi de çocuklarımızı büyüttük. Eşimin kemiklerini istiyorum ve katillerden hesap sorulsun. Bu ülkeye adalet gelsin artık" diye acısını paylaştı. / Firatnew
Güncelleme Tarihi: 03 Ağustos 2014, 11:43