Meclis'te devam eden bütçe görüşmeleri kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı üzerine HDP adına söz alan Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız,“Kapitalist modernitenin dini milliyetçilik, imanı liberalizmdir” tespitinin sömürü mekanizmasının amentüsünü oluşturduğunu ifade ederek, “İşte tam da imanı liberalizm olanların işçilere dönük imansızlıklarına ve vicdansızlıklarına Soma’da bir kez daha şahit olduk. Neo-liberal sistemin ekonomik ve politik organizasyonun icracısı olan AKP hükümetinin, neo-liberalizmde ve vahşi kapitalizmde “usta”lığa erişmesinin son adı Soma Katliamı olmuştur” diye belirtti.

Soma Katliamının, işçilerin başta yaşam hakkı olmak üzere sosyo-ekonomik ve demokratik hakkını güvence altına alan değil, tam tersine iktidar ve sermaye sınıfının ali menfaatlerini merkeze alan devlet ve hükümet anlayışının kanla ödenmiş bir bedeli olduğunu söyleyen Sarıyıldız, işçilere kan ve canları ile ödetilen bu bedelden başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız başta olmak üzere iktidarın bütün mensupları sorumlu olduğunu vurguladı. 

‘YÜZYILIN İŞ CİNAYETİ BİN YIL DA GEÇSE ALNINIZDA BİR KARA LEKE OLARAK KALACAK’

“301 maden emekçisinin vebali sizin boynunuzda. Yüzyılın iş cinayeti bin yılda geçse alnınızda bir kara leke olarak kalacaktır” diyen Sarıyıldız, konuşmasına şöyle devam etti: “İş cinayetlerinde birinci dereceden sorumlu olan patronlar ve siyasi sorumlular “taksirle ölüme sebebiyet vermek” yerine “kast ile insan öldürmek”ten yargılanmadığı müddetçe bu ülkede işçiler cinayete kurban gitmeye devam edecektir. 301 işçinin öldürülmesinden sorumlu olan Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan 21 yıla kadar hapisleri istemi ile yargılanırken, molotof attığı iddiası ile 16 yaşındaki Mustafa Acet’e 60 yıl ceza veren adaletinize binlerce kez yazıklar olsun. Bu ülkede siyasal iktidar ve buna bağlı olarak çalışan yargı Kürde, işçiye, kadınlara, muhaliflere ve bütün ezilenlere ayrı işçileri katleden patronlara ve ayakkabı kutularına para dolduranlara ise yargı ayrı işliyor. Cemaate yönelik operasyonda da aynı durum geçerli. Ergenekon ve Balyoz’da olduğu gibi Cemaat de, başta Kürtler ve demokrasi güçlerine karşı işlediği suç ve hukuksuzluklardan ötürü yargılanmayacak, AKP’ye dokunduğu için yargılanacak. Bu bize göre siyasi tiranların kendi arasındaki savaş ve çıkar kavgasıdır. Yargı’da iktidarın gücüne göre konum belirliyor.”

‘FITRATINIZDA ÖLDÜRMEK VAR’

Dönemin Başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soma’daki iş cinayeti için “bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var” sözlerini Hatırlatan Sarıyıldız, “Erdoğan yüz yıl önceki maden kazalarını örnek göstermesi ile Türkiye başta olmak üzere uluslararası camiada alay ve karikatür konusu olmuştur. “Ölüm madenciliğin fıtratında var” diyorlar. Ölüm madenciliğin fıtratında yok, öldürmek sizin fıtratınızda var. Roboski’de 34 Kürdü öldürdünüz, çünkü fıtratınızda öldürmek var, Soma’da 301 madenciyi katlettiniz çünkü fıtratınızda öldürmek var, Berkin’i, Uğur’u, Ceylan’ı, Ali İsmail Korkmaz’ı, Medeni’yi, Uğur Kurt ve daha nice çocuk ve genci katlettiniz çünkü fıtratınızda öldürmek var” dedi.

Soma, Ermenek, Zonguldak ve Şırnak’ta iş cinayetlerini gerçekleştiren zihniyetin aynı şekilde doğaya da gaddarca yaklaştığının altını çizen Sarıyıldız doğada büyük tahribatlara ve doğal dengenin bozulmasına neden olan etkenlerden birinin de Termik Santral yapımları, HES inşaat barajları ve güvenlik barajları olduğunu dile getirdi.

‘GÜVENLİK BARAJLARINA DEĞİL, SAYIN ÖCALAN’IN MANİFESTOSUNA KAFA YORUN’

Baraj yapımları ile bir ülkenin belleği olan tarihi dokusunun ve historyası ortadan kaldırıldığına işaret eden Sarıyıldız, şunları söyledi: “Güvenlik barajları bölge halkı tarafından ‘HPG'nin geri çekilmesini fırsat bildiler’ şeklinde yorumlanmaktadır. Ortada bir gerçeklik var. Tank, top ve tüfekleriniz ile PKK’yi bitirmeye çalıştınız olmadı. Bu sevdadan vazgeçin. Çünkü PKK siyasal ve sosyolojik bir realitedir. Doğru olan PKK ile samimi diyaloğun geliştirilmesidir. Kürdistan’da güvenlik barajlarının yapımına kafa yoracağınıza Sayın Öcalan’ın büyük emek ve sabır ile hazırladığı demokrasi manifestosunu hayata geçirmeye kafa yormanızı öneririz.”

“Kürdistan’da baraj çok ama elektrik yok. Bütün barajlar neredeyse bölgede yapılıyor ama halkımıza Ortaçağ’ın koşulları dayatılıyor” diyen Sarıyıldız, Enerji Bakanı Yıldız’a dönerek şu çağrıda bulundu: “Bölgede insanlar isyan ediyor, elektrik yok. Bütün kaynaklarımızı kurutacaksınız, ama bundan istifa etmeyeceğiz. Sayın Enerji Bakanı’na da çağrıda bulunuyoruz. Halkımızı cezalandırmaktan vazgeçin. Kaçak elektrik kullanıldığını söylüyorsunuz, bu ülkenin ekonomisini, enerjisini ve doğasını asıl sizler kaçak kullanıyorsunuz. Bin odalı kaçak sarayı görmeyenler, yoksulun elektriğine göz dikmeye hakkı yok. Yoksula bedava elektrik verme yerine cezalandırıyorsunuz.”

Sarıyıldız, konuşmasının bitiminde bugün duruşması görülen Çarşı Grubu’nun muhalif kimliğinden ötürü yargı eli ile terbiye edilemeye çalışıldığını aktararak, “Çarşı Grubunun her zaman yanındayız. Her şeye karşı olan Çarşı zulme karşı çıktığı için bugün yargılanıyor. Çarşı grubunu buradan selamlıyor ve dayanışma duygularımızı yolluyoruz” dedi.