EN ÖNEMLİ OLAY KOBANÊ
Araştırmaya katılan grubun yüzde 70,9’unun Kürt, yüzde 20,1’inin Türk, yüzde 2’sinin ise Arap kimliği ile kendini tanımladığını vurgulayan Ay, “İlk olarak araştırma grubuna son dönemde Türkiye’nin en önemli sorunu nedir sorusu yöneltilmiştir. Alınan yanıtlara göre grubun yüzde 63’ü son dönemde Türkiye’nin en önemli olayını Kobanê olarak belirtmişken, 16,4’ü çözüm sürecini, 6,6’sı IŞİD terörünü, 2,7’si ise Kobane için yapılan eylemleri, 2’si dış politikaları, 1,4’ü askerlerin şehit edilmesini, 0,7’si işsizliği, 0,5’i ekonomik istikrarsızlığı, 0,5’i yolsuzluğu en önemli sorun olarak gördüğünü belirtmiştir. Ayrıca yüzde 2,9’luk diğer yanıtları veren, yüzde 3,3’ü fikrim yok yanıtını veren kesim de araştırma grubunda yer almaktadır” şeklinde konuştu.
Araştırma sonuçlarının, bölge halkının bir yandan Kobanê’yi çözüm süreci önündeki tartışmalarının önünde değerlendirdiğini, öte yandan da çözüm süreci için gerekli şartlardan biri olarak gördüğünü ortaya koyduğunu ifade eden Ay, bu bağlamda çözüm sürecinin desteklenip desteklenmediğinin önem kazandığını söyledi. Araştırmaya katılanların yüzde 84,7’sinin çözüm sürecini desteklediğini belirttiklerini vurgulayan Ay, Kürt sorununa ilişkin olumlu gelişmeler yaşanıp yaşanmadığı sorusuna grubun yüzde 26,3’ünün olumlu gelişmeler yaşandığını belirttiğini söyledi. Geçen yıla oranla bir düşüş yaşandığına dikkat çeken Ay, “SAMER tarafından Ekim 2013’te yapılan araştırmada Kürt sorunun çözümüne ilişkin olumlu gelişme yaşandığını düşünme oranı yüzde 39,6 olarak bulunmuştur. Dolayısıyla bu konuda trajik oransal bir düşüş söz konusudur” dedi.
Araştırma grubunun yüzde 85,9’unun çözüm sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi için kamuoyuna bilgilendirme yapılması gerektiği görüşüne sahip olduğunu belirten Ay, sözlerine şöyle devam etti:
“Son günlerin en önde gelen tartışmaları Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecinde baş müzakereci olacağı ve Abdullah Öcalan’a bir sekretarya heyetinin kurulması tartışmalarıdır. Bu konuda görüşleri sorulan grubun yüzde 66,3’ü Abdullah Öcalan’ı baş müzakereci olması tartışmalarını olumlu buluyorken, yüzde 67,9’u sekretarya heyeti kurulmasının müzakere sürecine katkı sağlayacağı fikrine sahiptir.”
DAİŞ TÜRKİYE İÇİN TEHDİT
Türkiye’de gündemde olan konulardan bir olan DAİŞ konusuna ilişkin araştırma grubuna yöneltilen sorularda, grubun yüzde 91,4’ünün DAİŞ’i terör örgütü olarak gördüğünü belirten Ay, yüzde 4,1’inin ise terör örgütü olarak görmediğini söyledi. Araştırma grubunun yüzde 80,1’inin DAİŞ’in ilerleyen günlerde Türkiye’ye tehdit olabileceğini düşündüğünü söyleyen Ay, yüzde 69,2’sinin ise DAİŞ’in Türkiye’den destek gördüğü fikrine sahip olduğunu belirtti.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE AKTÖRLERE GÜVEN
Araştırma grubuna, Kürt sorunun çözümüne dönük yaklaşımları, söylemleri ve çabaları açısından siyasetteki bazı kişilere ne oranda güvendiğine ilişkin soru yöneltildiğini belirten Ay, “Alınan cevaplara göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a farklı derecelerde olan güven yüzde 23, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yüzde 20,3, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e ise yüzde 16 olarak hesaplanmaktadır. Muhalefet parti liderine duyulan güven oranına bakılırsa CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na olan güvenin yüzde 4,5 ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye olan güvenin yüzde 4,8’de kaldığı görülmektedir. Müzakere masasının diğer aktörlerine bakarsak, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a olan güven yüzde 66,4, DTK Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak’a olan güven yüzde 61,4 ve Abdullah Öcalan’ın çözüme katkı sunacağına olan güven yüzde 71,8 olarak belirlenmiştir. SAMER’in 2013 Ekim ayı verileriyle kıyasladığımızda eşbaşkanlara ve Abdullah Öcalan’a duyulan güven son bir yıl içerisinde artmıştır” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 03 Kasım 2014, 17:16