Özgür Gündem gazetesinden Ender Öndeş’e konuşan Sabri Ok, DAİŞ’in Kobanê ve Rojava’nın diğer bölgelerindeki saldırıları, Türkiye’deki barış sürecinin geleceği konusunda değerlendirmelerde bulundu.

DAİŞ ile çatışmaların Kobanê ve Rojava ile Şengal arasındaki hatta yoğunlaştığına dikkat çeken Ok, bu ortamda DAİŞ’in görünen hedef olduğunu ancak Kobanê ve Rojava üzerinden bir konsept uygulandığının farkında olduklarını söyledi. Kürtlerin statüsünü ve özgürlüğünü tanımayan güçlerin DAİŞ’e destek verdiğini belirten Ok, AKP’nin de bu temelde DAİŞ’le ilişkili olduğunu kaydetti. Kobanê saldırısının Türk devletinin talebi sonucu başlatıldığını kaydeden Ok, “Kobanê son bir buçuk yılda Kürtlerle DAİŞ’in savaşında en kapsamlı saldırıyla karşı karşıya. Amaç, Kobanê’nin düşürülmesi, Rojava’nın statüsünün yok edilmesidir. Bunu herkesten çok Türkiye istiyor. Eğer öyle değilse, Türkiye o zaman açıklama yapsın veya pratikte böyle olmadığını göstersin. Türkiye bir tarafta Rojava’ya dönük düşmanlık yaparsa, Kürtlerin kendi mücadeleleriyle kazandığı statüyü yok etmeye çalışırsa, öbür yandan da süreç konusunda iradeliyiz, kararlıyız derse bununla kimseyi kandıramaz. Ayrıca, bize göre zaten bitmiş olan sürecin devam edeceğini söylüyorsa bunun bir yolunun da Rojava’dan geçtiğini Türkiye artık bilmek zorunda” dedi.

Rojava’ya yönelik Türkiye’nin politikalarını sürdürmesi durumunda barış sürecinin yürütmeyeceğini ifade eden Ok, “Türk devleti böyle devam ederse, bu daha iyi görülecek ve herkes görecek. Karakolları da aşan, daha önemli ve kapsamlı bir durum çıkar ortaya. Bundan vazgeçmesi gerekiyor; Kürtlere düşmanlık yapmayacaksa, Rojava’nın statüsüne saygılı olacaksa, sürecin ilerlemesini istiyorsa; bunu açıkça ifade etmesi gerekiyor. Zaten Kuzey’de yürümeyen ve tıkanan bir süreç var, Kuzey Kürtleri statüsüzdür, iradesi tanınmamaktadır; Kürtlerin dili, kimliği, özgürlüğü yok sayılmaktadır. Talep ettikleri demokratik özerklik kabul edilmemektedir. Bütün bunların üstüne Rojava’da da bu durum olursa bu Kürt düşmanlığıdır, her yerde Kürt irade ve özgürlüğünü tanımamaktır. İki haftayı aşkındır Rojava’da YPG / YPJ güçleri ve Kobanê halkı çok kuvvetli ve onurlu bir direniş sergiliyor. Büyük bir onurla söylüyorum, herkesin de bilmesi lazım, Kobanê halkı ve YPG / YPJ güçleri yerinde kim olsaydı, 17  gün değil beş gün içinde on beş kere yenilmişti. Ama Kobanê yenilmedi ve yenilmeyecek. Son derece eşitsiz koşullara rağmen, Türk devletinin desteğine ve DAİŞ’in bütün gücüne rağmen direniyor, direnecek ve DAİŞ kazanamayacak. Kürtleri böyle sürekli savaş içinde tutarak, yıpratarak düşürmek istiyorlar ama bu yaptıkları Kürtleri daha çok güçlendiriyor” şeklinde konuştu.

Rojava’daki statüye karşı olan güçlerin Kobanê’ye saldırdıktan sonra şehrin kısa bir sürede düşmesini beklediğini belirten Ok, şunları ifade etti: “YPG’nin, YPJ’nin böyle uzun bir süre direnebileceğine gerçekten kimse inanmıyordu. PKK için de defalarca kefen biçtiler, ömür biçtiler. PKK de hep şaşırtageldi. O tür düşüncelerin hiç gerçekle alakaları olmadığı gibi pratik sonucu da olmayacaktır. Kürtlerin, PKK’nin, Rojava halkının iradesi, direnişi gücü böyle bilinmeli. Biz kendimizi abartmıyoruz. Dünya bizden sorulur, demiyoruz. Böyle bir derdimiz, böyle bir aymazlığımız da yok. Ama biz Kürt halkının direnen iradesinin önemli olduğunu, Kürtlerin olduğu yerde bu iradeye rağmen hiçbir şeyin tutmayacağını açıklıkla söylüyoruz. Olması gereken şey herkesin Kürt halkının kendi iradesiyle meşru şekilde oluşturduğu kendi demokratik özgür statüsüne saygı duymalarıdır. Bunun üstünde bir şey istemiyoruz. Bunu istemek fazla bir şey de değildir. Ama bunun dışında Kürtlerden, bizlerden bir şey istenirse bunu da bir haksızlık kabul ederiz, reddederiz.”